Bölüm 7: Yeis

196 52 165
                                    

İyi günler çok kıymetli okurlarım

Nasılsınız? İyi olmanızı diliyorum.

Bugün yedinci bölümle karşınızdayım. Çok severek, büyük umutlar ve heveslerle kaleme aldığım bu kurgum için desteklerinizi bekliyorum.

Lütfen değerli oylarınızı ve yorumlarınızı hikayemizden esirgemeyin.

Fazla uzatmadan bölüme geçeyim.

Keyifli okumalar 🎈


💙YEDİNCİ BÖLÜM:🖤

"YEİS."

💙🖤

*Tanrı'nın size verdiği insanları sevin, çünkü bir gün onları geri alacaktır...

Melina'dan
***********

Fırından çıkardığım taptaze simitlerin kokusunu içime çektim. Misler gibi kokuyordu yine. Her seferinde, aynı tarifle, aynı içtenlikle yapmama rağmen kokusu hep sanki ilk kez yapıyormuşum gibi hoşuma gidiyordu. 

Günlerden pazardı, aylardan mayıs...

Mirhan'ların evinde olan yemekten sonra tam iki hafta geçmişti. Geçen bu süreçte annemi ziyaret etmiştim. Durumunda pek bir değişiklik yoktu. Bu iyi bir haber miydi yoksa kötü mü bilmiyordum.

Onun dışında Mirhan'ın karısıyla olan konuşmamız da aklımın bir köşesini hep meşgul etmişti. Kocasını kıskanmış mıydı? Yoksa yersiz bir hırs rüzgarına mı kapılmıştı anlam verememiştim. 

"Leyla, güzelim bir mutfağa gelir misin?" Koridora doğru çıkarak Leyla'ya seslenmiş, ardından tekrar mutfağa geri dönmüştüm. 

Bugün pazar olduğu için sabahın yedisinden gelmiştim pastaneye. Taze poğaçalar, simitler yapmıştım. Ama genelde pastaneyi Dilber abla açar ön temizliği yapar, sonra Nazlı gelirdi. En son ben gelirdim, fakat pazar günleri en kalabalık günümüz olduğu için hepimiz ekstra tempolu çalışıyorduk.

"Geldim abla," diyerek içeri girmişti Leyla. Kumral saçları omuzlarına kadar olan, ela gözleriyse çok güzel olan alımlı bir kızdı Leyla. Gastronomi bölümü öğrencisiydi.

"Şu simitleri yeni çıkardım, götür içeri." Cümlem bittiği gibi sildiğim masa bezini bırakarak başımı kaldırdım ve Leyla'ya baktım.

Fakat yüzünde fark ettiğim gariplikle kaşlarım çatılmıştı.

"Neyin var senin? Bir şey mi oldu? Günlerdir ağlamış gibisin." Dediğimde Leyla gözlerini kaçırmıştı.

"İyiyim abla, yorgunluktan herhalde." Mırıldandığında bir şeylerin ters gittiğinden emin olmuştum artık.

"Leylaa, emin misin?" Dedim ben de inanmadığımı belli ederek.

"Sınavlara da az kaldı ya abla, o yüzdendir. Merak etme sen." Dediğinde paylaşmak istemediğini anlayarak fazla üstüne gitmemeye karar verdim.

MAVİ KARANLIKWhere stories live. Discover now