14. Bölüm

114 11 16
                                    

"Bak gerçekten bir şey olmayacak söz. Gel gidelim inat etme." , Minho.

"İlk gittiğimizde kucağından inememiştim Minho-shi." dedi Mi cha.

"Kucağından mı?" dedi Ryujin tek kaşını kaldırıp. Sonra hemen gülümsemişti.

Disco Pang Pang'a gitmek istemiştik. Fikir Ryujin'den çıkmıştı. Ders çıkışındaydık ve Minho bizi almaya geldiğinde böyle bir fikir sunmuştu. Hiç konuşmadığı için kafamı hafifçe kaldırıp Hyunjin'e baktım?

"Sen çok istiyordun gitmeyi. Neden sessizsin?" Dedim koluna dokunup.

"İçimden gitmek gelmedi bu kez. Bu kız... Bakışları çok garip. Başka zaman gitsek olmaz mı? Benim başka planlarım vardı bugün için." Dedi elimizin parmaklarını birleştirip.

"Başka plan mı?"

"Evet. Bugünü baş başa geçirelim istiyordum aslında."

"Hmm... Düşünmem lazım. Kabul etmeli miyim?" Dedim gülümseyerek.

"Senin de çok keyif alacağın bir planım var..."

"Üstü kapalı konuştuğuna göre sürpriz olmalı?" Dedim sorgulayan bir sesle.

"Evet, kesinlikle..."

"Peki madem, seninle geleceğim." dediğimde uzanıp yanağıma minicik bir öpücük bıraktı.

"Gençler biz size katılamayacağız. Belki başka zaman." Dedi diğerlerine.

"Yoon gitmezse ben de gitmem." dedi Mi Cha.

"Niye göbeğiniz mi bağlı? Yani gitseydik eğlenceli olurdu." dedi Ryujin.

Mi Cha cevap vermek yerine Minho'ya baktı. Gözleri biraz dolu gibiydi ama uzaktan anlayamamıştım.

"Aa veterinere gideceğiz bugün. Kedinin aşıları için. Kusura bakma Ryujin. Sen de kardeşime göz kulak ol Hwang. Kafanı kırdırtma bana. Çok geç de kalmayın. Bırakayım mı sizi oraya? Otobüs yoktu o tarafa."

"Senin haberin var mıydı abi sürprizden?" dedim merakla.

"Tabi ki de vardı. Benden izinsiz elini bile tutamaz. Hatta hiç içimden gelmese de ben de yardımcı oldum."

"Mi Cha ile beraber mi kalacaksınız şimdi baş başa?" deyip sırıttı Felix ve Minho'nun omzuna bir yumruk attı.

"Kız günü yaparız biz de? Mi Cha da rahat etmiş olur. Değil mi Mi Cha?" dedi Ryujin Mi Cha'nın gözünün içine bakıp.

"O benim yanımda zaten rahat. Dediğim gibi işlerimiz var. Siz de oyalanmayın geç kalacaksınız." Dedi Hyunjin'e bakıp.

Hyunjin elimdeki tutuşunu biraz daha sıkılaştırdı ve arabaya bindik. Ben ve Mi Cha arkada oturuyorduk. Mi Cha koltukta uyuyan kediyi kucağına alıp başını koltuğa yasladı ve gözlerini kapattı.

"Eee nereye gidiyoruz ki şimdi?"

"Sürpriz sevgilim. Hyung, çantayı getirdin mi?"

"Evet bagajda. İnince alırsın."

"Ne çantası?" Dedim merakla.

"Az kaldı sabret. Göreceksin..."

"Peki madem..."

Yaklaşık 20 dakikalık araba yolculuğumuzun ardından tren garının önüne geldiğimizi gördüm. Hyunjin bagajı açtı ve benim hep kullandığım kırmızı ufak valizi çıkardı. Arabadan indiğimde şaşkınca yüzüne bakmıştım.

"Hyunjin..."

"Ufak bir seyahate çıkıyoruz sevgilim." Dedi ve gülümsedi.

Minho ve Mi Cha da arabadan indi. Minho karşıma geçip suratıma dümdüz baktı.

Owner of the Heart -Hwang HyunjinWhere stories live. Discover now