3. Bölüm

158 17 56
                                    

"Üşümüşsün Yoon Hae, içeri geçelim titriyorsun." dedi ve bir adım geri çekildi. Elleri hala kollarımda duruyordu.

Üzerindeki hırkayı omuzlarıma bıraktı ve belimden destek olup hastaneye götürdü. Tekrar bekleme odasına geldiğimizde Minho'nun elinde telefonla etrafa bakındığını gördüm. Yüzünde endişeli bir ifade vardı. Beni arıyor olmalıydı.

Omzumdaki hırkayı tekrar Hyunjin'in eline tutuşturup koşarak abime sarıldım. Beni görünce tuttuğu nefesini rahatlamış şekilde bırakıp sarılmama karşklık vermişti.

"Nerdesin sen huysuz şirin?" dedi merakla. Sonrasında gözleri arkada bir noktaya takıldı. Sanırım bizi izleyen Hyunjin'i görmüştü.

"Bu sırık kim?" Dedi tek kaşını kaldırıp bir ona bir bana bakarken.

Hyunjin kendisinden bahsettiğini anlayınca iyice yaklaşıp hafif bir saygı selamı verdi ve elini uzattı.

"Ben Hwang Hyunjin. Yoon Hae'nin fakültede sınıf arkadaşıyım efendim."

Minho elini uzatmamıştı.

"Bir daha kardeşime temas edersen olacaklardan ben sorumlu değilim sırık."

Hyunjin şaşırmış bir şekilde havada kalan elini ensesine götürdü. Cevap olarak sadece kafasını sallamıştı. Minho'ya elimde olmadan ölümcül bakışlarımı atıyordum. Onun elleri benim ilacımdı. Abicilik oynayacağı mı tutmuştu?

"Mi Cha'dan haber var mı?" Dedim merakla.

Tam o sırada ilgilenen doktor odadan çıkmıştı. Hepimiz yanına yönelmiştik hızla.

"O iyi mi doktor hanım?" dedi Minho endişeyle.

"Vücudunda darp izlerine rastladık. Herhangi kırık ya da iç kanama yok fakat kan değerleri çok düşük. Beslenmesi ile ilgili bir problem yaşıyor muydu?"

"Bazen... Yeme bozukluğu..." demiştim. Sesim içime kaçmıştı sanki. Doktorlardan ve hastanelerden  nefret ederdim ki ben...

Hyunjin hemen yanımda duruyordu. Parmaklarımı hafifçe parmaklarının arasına alıp kavramıştı. Belli belirsiz tutuyordu. Dokunuşu tüy kadar hafifti.

"Bir süre hastanede misafir etsek iyi olur. Diyetisyen ve psikolog ile de görüşür bu süreçte. Birazdan üst katta servise çıkarılacak. Geçmiş olsun." Deyip uzaklaştı yanımızdan.

Minho dikkatini doktorun üzerinden çeker çekmez Hyunjin de parmaklarımı serbest bırakmıştı. Ellerim eksikliğiyle üşümüştü sanki.

Mi Cha kısa süre içerisinde odasına taşınmıştı. Üçümüz de odaya girdiğimizde MiCha halen uyuyordu. Yüzündeki yaralarına pansuman yapılmış, bazılarına bant yapıştırılmıştı. Odada iki kişilik bir adet koltuk olduğundan Minho ve Hyunjin ona oturmuştu.

Minho ara sıra dik dik Hyunjin'e bakıyordu. Hyunjin ise koltuğun en köşesine doğru kaymıştı ve kaçamak bakışlar atıyordu ona. Ben ise MiCha'nın yatağının kenarına oturdum.

Ne olduğunu çok merak ediyordum. Hırsız mı girmişti ve bahçede karşılaşmışlardı? Okuldan biri belki... Ama düşmanı diyebileceğim tek bir kişi yoktu. Ben ve Ryujin dışında okuldan hiç kimse ile arkadaş olarak görüşmüyordu.

  "Sen niye burdasın gitsene evine?" dedi Minho en sonunda dayanamayıp.

"Mi Roo benim de arkadaşım o yüzden."

"Mi Roo'nun arkadaşısın öyle mi? Mi Roo kim peki?"

  Hyunjin bana bakıyordu yardım dilercesine. Şapşallığına başka zaman olsa saatlerce gülebilirdim fakat şuan ortam gerçekten müsait değildi.

Owner of the Heart -Hwang HyunjinWhere stories live. Discover now