"Özür dilerim." dedim sadece. Kendimi kötü hissetmiştim.
Parmaklarıyla oynamayı bıraktığında bana döndü. Şaşırmışa benziyordu. "Ne için?"
Omuz silktim. "Şimdiye kadar empati kuramayıp seni her zor duruma soktuğum an için özür dilerim." İnsanları kı...
Anıl'ın iki saattir dibimde söylenmelerine dayanamayarak sonunda ona döndüm. "Ne oluyor yine?"
"Yine bir sürü ödev koymuşlar yazılı haftasına." dedi sıkıntıyla. "Ulan özel oluldayız biz, acımaları ve havadan not vermeleri gerekiyor."
Her özel okul öyle olmuyordu maalesef. "Keşke..." diye mırıldandığım sırada telefonunu tekrar eline almıştı. Ona doğru iyice yanaştım ve "Telefonunda ne yapıyorsun sen sabahtan beri bu arada?" diye sordum merakla. "Derslerde bile bırakmadın." Gözlerimi kısıp şüphe içinde devam ettim. "Konuştuğun biri mi var yoksa?"
Anıl'ın gözüne kestirip beğendiği çok kız olurdu fakat bunların %1'iyle bile konuşmayı başlatamazdı. Sanılanın aksine bu konularda fazlasıyla utangaç olabiliyordu, birine yürürken en fazla şakayla karışık yürüyebilirdi.
"Her şeyi sevgili olayına bağlama." Göz devirmişti. "Ayrıca, olay sandığından daha mühim. Başım belada be kardeşim."
"N'aptın yine?"
Geri çekilip ters bir bakış attı. "'Yine' mi? Gören de başım her gün başka belada sanacak."
Masanın üzerinde duran su şişeme uzandım, içmeden önce "E öyle zaten." dedim. Anlamaz bir şekilde bana bakmayı sürdürdüğünde şişeyi ağzımdan çekip konuştum. "Geçen ay 'tanımadığı' bir kızın abisi tarafından dövülen sen değil miydin?"
"Ama onda benim bir suçum yoktu, geri zekalı." dedi hafifçe kafama vurduğunda. "Abisi beni evlerinin yakınında görünce kızın belalı eski sevgilisi sanmış. Sonra özür dileyip yüzümde bok ettiği yerlere bizzat pansuman yaptı zaten, hem de özenle."
Kahkaha attım. Ne kadar gülünçtü.
Bu sırada arkadan Büşra'nın sesi duyuldu. "Vay," dedi yaklaşırken. Bu kızın her an çok güzel göründüğünü söylemiş miydim? "Ben aşk görüyorum burada, pansuman yapmalar falan." Göz kırpmıştı.
"Tüh," dedi abartılı ve sahte bir üzgünlükle Anıl. "Heteroseksüelim. Ağlayın."
Kaşlarımı çattım ve Büşra'ya döndüm. "Sen nasıl geldin bizim sınıfa?" Geçen haftalarda yaşanan bazı olaylar yüzünden farklı dönemlerin birbirinin sınıflarına girmesine pek hoş karşılanmıyordu öğretmenler tarafından.
Gereksiz bir kuraldı, zaten birkaç haftaya kalkacaktı.
Omuz silkti. "Ablam nöbetçi bugün. Ona yalvardım, bir teneffüslük izin verdi." Büşra'nın ablası, okulumuzda müzik öğretmeniydi. Kulüp derslerine falan da giriyordu. "Ayrıca, yasak olması da kimsenin sikinde değil. Okulun laf olsun diye koyduğu kurallardan işte."
Az önceki konu açıklığa kavuşmamıştı. Yanımdaki Anıl'a dönüp dürttüm onu, başka türlü telefonundan uzaklaşmıyordu. "Mesele ne?" diye sordum. Başım belada, demesini kastetmiştim.
Ofladı. "Ya," dedi sıkıntıyla. "Geçen karaokeye gittiğimizde ben Instagram'da hikaye paylaşmıştım." Hatırlıyordum, Poyraz'ın şarkı söylediği hikayeydi ve oldukça güzeldi. "Bir kız DM atıyor o günden beri."
Büşra'yla kaşlarımız çatıldığında sorma görevini o üstlendi. "Umarım sandığım şeyi istemiyordur."
"Aynen onu istiyor." dedi Anıl anında. "Poyraz'ı ona ayarlamamı istiyor. Ne kadar dil döktüysem kız vazgeçmiyor bir türlü, yapıştı kene gibi."
Kaşlarımı kaldırıp başımı onaylamazca sallarken konuştum. "Sana bile bu kadar yapıştıysa Poyraz'a karşı nasıl olacağını düşünemiyorum." Güldüm.
Anıl rahatsızca yerinde kıpırdandı. "Bu kızdan kurtulup Poyraz'la kurabileceği tüm olası iletişimlerini kesmem gerekiyor," Korkuyla devam etti: "Yoksa İlke bunu öğrendiğinde ağzıma sıçacak."
İlke, normalde ilişkideki toksik taraf değildi. Aksine ilişkilerinde rahat ve mutlulardı, birbirlerini kısıtlamazlardı. Fakat daha önce Anıl yüzünden birkaç kere daha buna benzer bir olay yaşanmıştı ve İlke'nin bu kez Anıl'a karşı sakin kalamayıp patlayacağına adım gibi emindim.
Güldü Büşra. "Ne diyeyim kardeşim." ve Anıl'ın arkasına geçip omuzlarına masaj yaptı bastıra bastıra. "Allah kurtarsın." En son da dostça vurmuştu.
"Eyvallah eyvallah." diye mırıldandı Anıl. Hayatının dönüm noktası olacak bir karar verecekmişçesine kara kara düşünüyordu çocuk. Ne kadar komik olduğunun farkında değildi.
Büşra'ya döndüm. "Atıştırmalık almak lazım." dedim. "Film dönecek gibi."
"Aman, ne eğlenceli." dedi Anıl kinaye içinde.
"Öyle tabii bebeğim." diye keyifle mırıldandığımda arkama yaslanmıştım.
Anıl'ın götünün sıkışmasını ve İlke'yle Poyraz'ın tatlı atışmalarını izleyeceğimiz dolu dolu bir gün bizi bekliyordu.
• • •
Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.
ilkeaydiinn: bu gözler kime daldı acaba🫣 @poyrazkara
