1.3

89 5 44
                                    

"Günaydın güzel kızım."

Nermin teyzenin sesiyle ona döndüm. Gülümseyerek yanıtladım, "Günaydın Nermin teyzecim."

Son yufkayı da tepsiye yerleştirip hazırladığım karışımla bir güzel ıslattım.

"Niye zahmet ettin ki annecim?" diye sordu tezgaha yaklaşırken. O yaptığım böreği incelerken sordum. "Fırını açabilir misin?"

Fırını ayarlayıp tepsiyi yerleştirdikten sonra mutfak masasına oturduk.

"Ellerine sağlık." dedi henüz yememiş olmasına rağmen. Annemden öğrendiğim bir tarifi yapmaya çalışmıştım. Gülümseyip teşekkür ettikten sonra "Feyza da gelecek." dedim. Başını sallayarak onayladıktan sonra aklına gelen fikirle sordu.

"Taha'nın ablasını da çağıralım mı? Yani sen istersen, tanışırdınız hem." Sorusunu benim rahat olmamam korkusuyla yöneltmişti, kendi evine birini davet edecekken bile benden izin alması içimi sıcacık etmişti. Analı oğullu fazlasıyla düşüncelilerdi.

"Olur tabii ki." dediğimde telefonunu alıp sonradan adının Tuana olduğunu söylediği kadını aramak üzere mutfaktan çıktı.

O aramayı yapıp gelene kadar kapakları açıp kapatarak yerlerini öğrendiğim tabak ve bardakları masaya yerleştirmeye başladım. Kahvaltılıkları da koyduğumda neredeyse hazırdı.

"O da geliyor canım, tabak çıkarayım ben." diyerek içeri giren kadına karşı gülümsedim.

"Ben onu da saydım, tam şu an."

Gözlerinin içini parlatan gülümsemesini sunup yanağımı sıktı içten bir tavırla. "Ellerine sağlık kızım."

Yarım saat sonra kızlar gelmiş, çoktan kahvaltımıza başlamıştık. Geldiği andan beri fazlasıyla sessiz kaldığından çekingen olduğu kanısına vardığım Tuana Nermin teyzeye yönelik konuştu.

"Taha'lar gece dönmüşler." demesiyle aklıma onların geldiğini söylemediğim düştü.

"Aa, evet söylemeyi unuttum. Selim benim burada olduğumu görünce sizde kalacağını söylemişti. Size de rahatsızlık verdim, kusura bakmayın." dedim henüz göz göze bile gelmediğimiz Tuana'ya karşı.

Yine göz teması kurmadan, "Sorun değil." demekle yetindi. Çekingenliği bir noktaya kadar anlardım ama konuşurken kişinin gözüne bakmamak benim için o kişiye saygı duymadığının bir göstergesiydi. Başka bir ortamda olsam çok fena bozardım bu kızı, Nermin teyzenin misafiri olduğundan sessiz kaldım.

"Oh, çok şükür." dedi Nermin teyze annelik içgüdüsünün verdiği rahatlamayla. Evlatlarının görevden dönüp, riski atlatmış olmaları içine ferahlık vermiş olmalıydı. Taha'yı da tıpkı evladıymış gibi sevdiğini çok iyi anlamıştım, gerçi Nermin teyze herkesi evladı gibi seviyordu. Belki de hayatımda karşılaşıp karşılaşabileceğim en anaç karakterdi.

Bu defa konuşmayı Feyza devraldı, "Vay it, görevden gelmiş de bizi görmemiş demek. Gençlik de ölmüş valla anne." diyerek görümcelik ya da yengelik, artık her ne ise ondan yaptı. Tuana'nın Feyza konuşurken ona bakmış olması gözümden kaçmış değildi. Sanırım sadece kasıtlı olarak banaydı bu tutumu.

"Sus kız, deme öyle." dedi Nermin teyze de gülerek.

Kahvaltımızı ben dahil olduğum sürece Tuana'nın, Tuana dahil olduğu sürece benim konuşmadığım sohbetlerle bitirdik. Sofrayı hep beraber hızlıca topladıktan sonra çaylarımızı alıp salona geçtik.

Yanına oturduğum Feyza'nın kulağına eğilip günlerdir aklımda dolanan şey için teşekkür ettim. "O gün beni düşünüp numaramı vermediğin için teşekkür ederim."

Yaralarını Ben SarayımМесто, где живут истории. Откройте их для себя