Fate [JİKOOK]

IV

Büyük arabanın çalışmasıyla yutkunarak kamaşmış gözlerini kucağına indirdi omega.Birleştiği ellerini korku içerinde sıkarken karşısında oturmuş alfanın delici irislerini üzerinde hissediyordu.

"Park Jimin.." isminin alfanın dudaklarından ağır ağır dökülmesiyle içi ürpermişti,buz gibi tını kulaklarını doldurduğunda tüyleri diken diken olmuştu.

"..seni lanet olası omega." tiksinircesine devam etti alfa.Dilinden nefret akıyordu.Karşısındaki omegayı öldürmemesinin tek sorumlusu içindeki aptal kurduydu,hasretle hırıldıyordu.

Jimin,dudaklarını birbirine bastırarak gözlerini sıkıca kapattı.Ellerine düşen sıcak damlaları hissediyordu,gözyaşları durmak bilmiyordu.

"Ruh eşim olarak doğduğun günün sabahını sikeyim." öfkeyle tısladı Jungkook,çıldırmak üzereydi.Şakakları sızım sızım sızlıyordu.Basit bir omegayla bağlanması onu delirtiyordu.

Jimin'in kapalı gözleri kocaman açıldı.Şaşkınlıkla bulanık görüşüne rağmen ellerine baktı,refleksen başını kaldırmak istese de cesaret edemedi.Bedeni soğumuştu,olduğu yerden soyutlanmış gibi hafiflemiş kanı çekilmişti.

Jeon Jungkook ile ruh eşiydi.Kaderine lanet etti.

Tanrı ona dünyadayken cehennemi vermişti.

"Bak!" kükreyerek emir verdi uzun beden.Siyah gömleğinin sol tarafını çekerek üçüncü düğmesinin kopmasını sağladı ve kalbinin üzerindeki tenini ortaya çıkardı.

Jimin,titreyen bedeniyle yerinden sıçradı.Yavaşça başını kaldırarak alfanın gözlerine bakmadan açıkta bıraktığı göğsüne baktı.

Ruh eşi sembolleri.

Korkuyla kasıldı.Birkaç saat önce alfaya dokunduğunda göğsünde oluşan sızıya anlam verebildi.O an içerisinde olduğu durum bunu aklına bile getirmemişti.Gözlerini hızlıca eski konumuna getirdi.Parmaklarını sıktı,eklemlerini sıkıştırdı.

Jungkook,sinirle gömleğini bırakarak başını arkaya attı.Kafatası sızlıyordu,öfkeden damarları patlayacak gibiydi.Bir saattir önüne gelen herkesi,her şeyi yok etmek istiyordu.

Bir süre sonra başını dikleştirip omegaya baktı,ağladığını biliyordu.Umursamadı ve kurdunun ısrarlarıyla onu inceledi.Siyah geniş bir pantolonun beyaz yünlü bir kazak giymişti.Altın rengi küpeler ve aynı renkte bir kolye takmıştı.Tüm gün böyleydi ama detayla bakmadığı için takmamıştı.Omega uygun giyinmişti,hatları belli etmiyordu ve sadeydi.Bir Jeon gibi.

Bastırıcı kolyesini fark ediyordu,kazağın altında olsa bile görülmeyecek gibi değildi.Alfası huzursuzca kıpırdandı.

"Göğsünü göster." içindeki ilkel kurdun emirleriyle konuştu.

Jimin,tedirginleşti.Yerinde kasılarak geriye yaslandı ve koltuğa sindi.Alfanın söylediğini yapmak ya da yapmamak arasında gidip geliyordu.Zira reddetmek gibi bir seçeneği yoktu,karşısında kural tanımaz despot bir alfaydı.

Jungkook,birkaç dakika geçmesine rağmen sözünü dinlemeyen omegayla burnundan soluyarak yerinden kalktı ve ona yakın bir koltuğa -çaprazına- oturdu.Cevapsız kalmaktan nefret ederdi.

"Sözümü dinle omega." elini uzatarak omegayi uyardı.Bu tüm zamanlar için verilen bir uyarıydı.

Kısa beden ona uzatılan ele karşı ellerini kaldırarak yüzüne siper etti.Gelecek herhangi bir darbe için refleksleri devreye girdi,korkuyla göz kapaklarını sıkıca kapattı.Geçen saniyelere rağmen gelmeyen temasla kollarını indirdi ve ellerini sıkarak kendini oyalarken alfaya izin verdi.Jeon Jungkook'a karşı çıkmak,aptallıktı.