24

3.6K 213 107
                                    

Olmuyor, böyle
Günüm gecem bir çile
Yağmurun sesine, senden bahsedeyim

Sen, canımı en çok yakansın
En kıymetli zamansın
Güzelsin ya elbet
Eminim sen banasın

Dur, yanıma öyle yanaşma
Doğruyu söylemem inanma
Severim seni yine elbet
Sen buna aldanma...

Şarkıyı mırıldanırken telefonumun ekranını temizliyordum. Parmak izi kaplamıştı tüm ekranı neredeyse. Sildikçe iyice batıyordu, sinirle soludum.

Bir hafta geçmişti ve ben taburcu olmuştum, bir şeyim yoktu da kimse inanmıyordu bana.

Psikolojik destek almaya başlamıştım. Tamamen kendi isteğimleydi, birilerine anlatmak ve biraz olsun rahatlamak istiyordum. Başlarda her şey mükemmel ilerlese de seans başı ücret fazla gelmeye başlamıştı. İyice psikolojim bozulurdu o kadar para yatırsaydım. Bırakmıştım.

Fakir fakirdi, ben de fakirdim. Zengin terapiyle rahatlasın, fakir de kafayı sıyırsın siktir olsun gitsin diyordu galiba hayat.

E bende fakir olunca, malum...

Herkes aldığımız maaşa laf eder, göz koyardı da, kimse ne aldığımızı bilmez, gençliğini kaç dağda gezerek heba ettin, hislerini hangi acıda kaybettin diye sormazdı.

Bilir mi, cennette mevlaya küsen değil mi?

Nankördü işte insanoğlu, nankördü.

......

Başıma üşüşmüş timime ve Toprak Yüzbaşı'ya ve timine baygın bakışlarımla baktım. Salın beni Allah aşkına, aşk acımı bile çekmeme izin yok! Oftu.

Aklımda ampul misali bir anda tık diye yanan fikirle hafifçe güldüm ama ifademi hemen toparladım. Bunu farkeden Vedat mırıldandı yanında oturan Barbaros'a doğru, "Kafayı iyice sıyırdı garibim".Barbaros bacağına hafif bir tekme attığında inlemesini dudaklarını ısırarak engellemiş ve bana zoraki bir tebessüm göndermişti.

Yüzümü buruşturarak acılı bir ifadeyle elimi yarama bastırdım. Bakışlar anında bana dönerken Toprak Yüzbaşı'nın herkesten bin kat daha fazla endişeli bir ifadede olan yüzüyle karşılaştım.

Kimdi, neydi bilmiyordum. Bildiğim tek şey, bir tanıdıklık sezmem ve ona güven duyup çekilmemdi. Gerçekten, ne zaman normal bir yaşama kavuşacaktım hiç bilmiyordum.

-Sanırım biraz dinlensem iyi olacak.

Yüzbaşı herkesi çıkarırken Toprak Yüzbaşı'nın timi de selam verip çıkmışlardı. Bana son kez iyi olup olmadığımı sordu ve çıktı. Gerçekten uykum gelirken vücuduma direnmedim. Uyu Eftalya, uyu ki düşünmeyesin. Açık camdan içeri esip vücudumu titreten rüzgârı engellemek için kalkıp camı kapatacak hâlim yoktu. Kendimi uykunun tatlı kollarına bırakmışken kapının açılma sesini duydum, daha sonra da üstüme örtülen bir battaniyeyi hissettim. Sanırım camı da kapatmıştı her kimse, bakacak mecalim yoktu.

Saçlarımda gezinen eller hissettim, aynı eller yanağıma da dokundu. Daha sonra da kulağıma fısıldanan güven verici sesini duydum.

-Özür dilerim, kardeşim. Üşüdüğün her geceye inat sıcacık kalacaksın bundan sonra, abin artık burada.

.......

Karşısında durmuş olduğum adama baktım, eğer üstüm olmasaydı yüzüne acıyla bakardım. İfadesizdim. Resmen oradan oraya oynatılıyordum ve kimse bana benim fikirlerimi sormuyordu. Tamam askerdik,keyfimize göre yaşayamazdık ama bu kadarı da fazlaydı artık. Bu kısacık süre için mi ben tim değiştirmiş, düzenimi altüst etmiştim? Sesimi çıkarmadım.

Kalpler Ve İzlerWhere stories live. Discover now