Kalpler Ve İzler

11

Öylece beni göğsüne yatırmış adama bakıyordum, derin bir nefes aldı. Biraz daha kendine bastırarak bilmem kaçıncı kez saçlarımdan öptü. Derin bir nefes verdi bu sefer.

-Korkuyorum.

Sertçe yutkunduğuna şahit oldum.

-Neyden?Neyden korkuyorsan eğer güzelim, birlikte aşarız. Yeter ki, söyle bana.

Titrek bir nefes aldım. Titreyen ellerimi farketmesin diye göğsüne yasladım.

-Sevginin altında ezilmekten. Karşılık verememekten. Anlıyor musun?

Güldü. Neye güldü bilmiyorum. Saçlarımdan birkaç kez daha uzunca öptü. Hissettiğim şeyin adını bilmiyordum, sanırım sevgi dedikleri buydu. Gözlerimi kapattım,kalp atışlarını dinleyerek uyumaya çalıştım bu seferde.

-Bana sadece şöyle bak, güzelim. Ben o zaman dahi bütün sevgini hissederim. Canın acıyor mu?

-Hayır.

Kafasını sallayarak bu sefer de yanağıma sert bir buse bıraktı. Uyuşmuş gibiydim.Ne bir tepki verebiliyor, ne de mantıklı düşünebiliyordum. Beni etkisi altına almıştı.

-Uyumak istiyorum.

Biraz daha dik bir konuma gelerek rahatça uzanmamı sağladı. Bir kez daha öptü, yanağımdan.

-Uyu, güzelim.

O an hayatımda belki de ilk kez, mantığımı devre dışı bırakmak istedim. Okyanuslara dönmek istedim. Eftalya olmak istedim, Sicilya veya Ateş değil. Onun kollarında hapsolmayı istedim. Sonsuza kadar beni öpsün, ben de ona sarılayım istedim. Ben, uzun bir zaman sonra belki de ilk kez, kendimi düşünmek istedim.

İstedim ve, yaptım.

Kafamı kaldırarak gözlerine diktim bakışlarımı, gülümseyerek çenemi nazikçe kavrayıp kendine çekti. Alnıma kısa bir buse kondurduktan sonra, boş durmadım ve yanağına uzunca bir öpücük kondurdum. Nefes aldığımı hissediyordum, bu inanılmaz güzel bir histi.

Şaşkın bakışlarını umursamayarak göğsüne geri sindim.Tek istediğim, şimdi sadece o idi. Aldığı derin bir nefesle göğsü havaya kalktı hafifçe.Saçlarımın bir tutamını kavradığını hissettim. Saçlarımla oynuyordu.

-Güzelim?

Ben olduğumu onaylayan mırıltılar çıkararak ne diyeceğini beklemeye başladım.

-Bana, anlatsana biraz...hayatını

Omuz silktim bir an yaramı unutarak. Acıyla inledim. Halsizdim, fazla kan kaybetmiştim. Oftu,hatta poftu. Yarbay kesinlikle ağzıma sıçacaktı. Sıkıntıyla dolu bir nefes verdim.

-Ağrın mı var, ne oldu birden?

-Yok. Anlıktı.

Derin bir nefes alarak anlatmaya başladım. Eskiden anlatırken canım çok yanardı, ağlardım için için. Şimdi ise, hissizce anlatıyordum. Ben anlatırken karşımdaki ağlardı hatta. Ben çoktan yitirmiştim, hislerimi.

-Doğduğumda, istenmemişim. Abimi çok severlerdi, beni de umursamazlardı pek.İyi anlaşırdık abimle, korur kollardı beni, bir o vardı o zamanlar.Sekiz yaşında yetimhaneye verdiler zaten. İyi bir yetimhane değildi, döver söverlerdi. On beş yaşımda, kaçmak istedim. Kaçarsam kurtulurum sandım. Bir şekilde kaçtım zaten. Karakola falan da gidemedim, bir daha aynı yere gönderirler diye. Dilendirilmemek için de herkesten kaçardım köşe bucak. Binaların bodrum katlarına girer geceyi orada geçirir, sabah kimse farketmeden çıkıp giderdim. Bütün param bittiğinde, iş aramaya başladım. E küçüğüm, kimse de iş vermiyor. En son bir yerde çırak olarak işe başladım, okul açıldığında da yanında çalıştığım amcaya söyledim, insaf etti okuluma devam etmemi sağladı. Sabah okul akşam işten ibaretti hayatım. Liseyi bitirdim, sınavlara girdim. Çok seçeneğim vardı, bir heves Kara Harp yazdım. Sandım ki asker olursam her şeyden tamamen kurtulurum. Tercihleri beklerken işten çıkarıldım. Üstüne üstlük taciz edildim.Düşmeme bile izin yokken bir kez daha kalktım. Bu sefer garsonluğa başladım. Tercihler geldiğinde Kara Harp kazanmıştım. Sonra aklıma buranın yatılı olduğu, işe gidemeyeceğim geldi. Vazgeçeyim derken karşıma tesadüfen bir Albay çıktı. Anlattım, destek oldu bana. Gerekli her şeyi yaptı, erkenden mezun olabileyim diye özel eğitimler almamı sağladı. İki kızı vardı, biri benim her şeyim olmuştu. Onu da kaybettim, Albayı'da kaybettim.Sonra biri çıktı karşıma, çok sevdim. Öl dese ölürdüm, öylesine kördüm çünkü. Nişanlandık, evimizi tuttuk. Heyecanla seçtik her bir eşyasını. Düğüne az bir vakit kalmışken, sürpriz yapmak istedim. Eve gittim haberi olmadan. Bizim koltuğumuzda başka bir kadınlaydı. Yıkıldım bu seferde, kendimi tamamen askerliğe verdim. Bir time verildim sonra, orada da komutanlar aşağılayınca, her şeyi daha da zorlaştırınca şimdi ki time tayin ettirildim. Rütbe aldım bir süre sonra, devamı da bu kadar işte.