33: çok aşığım sana

1.6K 184 103
                                    

🌀🥠🍰

-

"çok soğuk!"

seungminin soğuğa karşı hassaslığını bugün gözlerimle görmüştüm. yüzü kızarmıştı ve burnunu çekip duruyordu. hasta olmaması için içimden dua edip duruyordum.

dışarda biraz daha dolanmayı teklif eden seungmindi ama ben kabul ettiğim için pişman olmuştum.

"geç koltuğa hemen bir örtü getireceğim." dedim ve montumu çıkarıp hızlıca odama girdim. seungmini sıcak tutacağını düşündüğüm bir örtüyü alıp tekrar salona döndüm.

seungmin montunu çıkarmadan koltuğa oturmuş eldivenli eliyle yüzünü kavramıştı. o kadar sevimli görünüyordu ki, yüzünün her bir zerresini öpmek istiyordum.

yanına gittim ve örtüyü koltuğa bıraktım, "montunu çıkaralım." dediğimde başını salladı hemen.

"olmaz, üşüyorum."

"ev sıcak, bak örtü de getirdim. biraz uzan sıcacık olacaksın." dedim gülümseyerek.

yüzünün kızarıklığı o kadar tatlıydı ki.

yüzünü kavramış ellerini tuttum ve yüzünü görünür hale getirdim.

"kızarınca çok çirkin görünüyorum." dedi ve tekrar yüzünü kapattı. bu söylediğine istemsiz kaşlarımı çatmıştım. güzel görünmediği tek bir an bile yoktu.

ellerini tekrar indirdim yüzünden, "çok güzel görünüyorsun, kapatma yüzünü."

"hayır, domatese benziyorum." dedi oflayarak. keşke yüzünün her bir zerresini öpüp ona ne kadar güzel olduğunu söyleyebilecek kadar cesur olsaydım diye geçirdim içimden.

"çok güzelsin seungmin, her an çok güzelsin."

alt dudağını büzdü ve gözlerime yine dolu dolu baktı.

"uzanırken sana sarılabilir miyim? sıcacık hissettiriyorsun."

kalbimin ani teklemesiyle yutkundum ve başımı salladım.

"hadi çıkaralım montunu,"

bu sefer ısrar etmeden fermuarını açıp montu çıkardı, sonra atkısını da çıkarıp kollarını kendine sardı.

"soğuktan nefret ediyorum.." diye mırıldandı.

elindekileri alıp askılığa astığımda o da eldivenleri çıkarıp orta sehpanın üzerine koymuştu. yanına gittim ve örtüyü açıp koltuğa uzandım, yanımı patpatladığımda seungmin gülümsedi ve hızlıca yanıma uzandı.

başını göğsüme yasladı, saçlarının güzel kokusu burnumun dibindeydi. cennet bu olsa gerek diye düşünüp gülümsedim kendi kendime.

o göğsüme yaslanıp kollarını karnıma sardığında üzerini iyice örttüm ve kolumu ona sardım.

kısa süren sessizliği seungmin bozdu. konuşmak istediğim ne kadar çok şey olsa da konuşmuyordum. söylemiştim ona, ben görüp görebileceği en korkak adamdım.

"sınıfa geldiğimde alakasız bir şekilde gözüme ilk sen çarptın." benden bahsedecek olması kalbimin hızını arttırıyordu.

"köşede oturmuş defterine bir şeyler karalıyordun. bir süre seni izledim.
neler yaptığını, kimlerle konuştuğunu, ne konuştuğunu, nasıl davrandığını.. ama sen dünya durmuş gibi davranıyordun. konuşmuyordun, gülmüyordun, nerdeyse hareket bile etmiyordun. merak ettim işte, belki seninle arkadaş olursam iyi anlaşırız ve nasıl biri olduğunu öğrenirim diye düşündüm. çünkü olduğun kişinin seni mutlu etmediğine emindim."

midnight rain, seungin  ✓Where stories live. Discover now