44.Bölüm: BULUŞMA

4.2K 160 12
                                    

"Hadi ama açlıktan öleceğim."

"Geldim geldim. Sende iyice panda oldun başıma be."

Yüzümü buruşturdum.

"Ne? Panda mı?"

Gülümseyerek masaya oturdu.

"Sayılır."

Yüzümü asarak yemeye başladım.

"Küstün mü?"

Trip atarcasına omuz silktim.

"Tüh, benimde sana bir sürprizim vardı ama barışınca artık."

Gözlerimi açarak ona baktım.

"Sürprizlere bayılırım."

Kahkaha atarak bana baktı.

"Birileri panda olduğunu kabul etti galiba."

Gülümseyerek sofradan bir zeytin fırlattım.

"Pislik."

"Sürprizimi görünce böyle demeyeceksin ama."

Ağzımın fermuarını çeker gibi yaptım.

"Valla sustum."

Merakımdan hızlı hızlı yedim. Ardından sofrayı kaldırdım. Hızla salona geçtim.

"Hani sürprizim."

"Yolda. Hadi sen git giyin."

Puflayarak odama çıktım. Doğru düzgün birşey yakışmıyordu bile. En kolayından bir elbise geçirdim. Bu dönemde tek kurtarıcımdı. Bedenden olmadı bari yüzden olsun diyerek doğal bir makyaj yaparak aşağı indim.

"Hazırım, hadi ama."

Gülümseyerek koltuğu gösterdi.

"Otur ve gözlerini kapat."

Heyecanla onun dediklerini yaptım.

"Ben aç diyene kadar açmak yok."

Ardından uzaklaştığını hissettim. Ardından birden fazla ayak sesiyle geri döndü. Bu tahmin ettiğim şey olamazdı değil mi?

"Aç bakalım."

Gözlerim açtığım anda dolmuştu. Asya, Toprak, Mustafa ve Efe.

"A-Asya."

Nasıl koşarak sarıldım bilmiyorum. Asya'm en yakın dostum. Kokusunu içime çekerek kemiklerini kırarcasına sıktım. Oda aynı şekilde beni kavramıştı. İkimizde ağlıyorduk. Bir gün bile görüşmediğimizde triplere girerken bunca zaman onsuzdum.

"Seni çok özledim çok çok çok."

"Bende seni çok özledim. Birdaha seni hiç göremeyeceğimi sandım."

Uzun bir sarılmadan sonra birbirimizden ayrıldık. Efe ve Mustafa'ya da aynı şekilde sarıldım. Toprak'a gelince bir an duraksadım. Beni seviyordu. Çoktan unutmuştur diyerek kırmamak adına onada sarıldım.

Ardından koltuklara oturduk. Biz Asya'yla yan yana oturmuştuk.

"Nasılsın Karen."

Mustafa'ya gülümsedim.

"Teşekkür ederim. Benim halim ortada, siz?"

Asya elimi tuttu.

"Olanlar için çok üzgünüz. Ne kadar ağladığımı bilsen. Herşeye rağmen yanında olacağız."

Birkez daha sarıldım.

"İyiki sizin gibi dostlarım var be."

Rüzgar çay servisi yaparken uzun uzun sohbet ettik. Herkes hayatındaki değişiklikleri anlatıyordu.

AŞ[K]AN GÖLÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin