Liam oppadan:
Uyandığımda odada sherlock ve benden başka hiç kimse yoktu.
Diyerleri büyük ihtimal kantinde flört ediyolardı. Daha doğrusu albert ve mcyroft. Albert noahtan ne zaman ayrılıcaktı?
VE ASIL SORU NEDEN AYRILMIYO?
Bir şeymi planlıyodu yoksa sedece noahı mycroft denen adamlamı aldatıyodu?
Yada belkide mycrofta arkadaş gözüyle bakıyodu demeyi isterdim ancak mümkün bile deyil. Albertim yapmaz.
KEMALIM YAPMAZ. Ama tabi yapada bilir. Beklerim mümkün bir az fazla yavşak sanırım bu aralar moranla çok takılıyo. Ama tabi bana gelip deseki men noahı aldatıyorum Louisde bende gel bizimlede aldat diyecek kadar nefret ediyoduk. Ki aldatsaydı fenada olmazdı aslında. Bir az daha noahın berbat suratını gözümün önüne getirirsem kusarım diye. Kendimle konuşmayı bırakıp pencereye doğru yürümeye başladım. Hafif yağmur yağıyodu bir süre öylece orada durup dışarıyı izledim.
Arkamdan gelen sesle arkamı döndüm.
"Delimisin lan bu saatde uyanırılmı manyak herif"
"Uyumuyorumki uyanıyım"
"Öylemi napıyosun peki?"
"Fic okuyorum"
"Bir dakika saat kaçki?"
"16:00"
"Sen buna erkenmi diyosun?
"Evet?"
"Tanrı aşkına kaç saat fic okudunki?"
"Sanırım 14 saat"
"LAN 14 SAAT KITAPMI OKUNUR"
"SMUTDU BIR KERE BITIRMESEM ÖLÜRDÜM"
"Terasa çıkalımı?"
Diye sorduğu soruya gülümsedim ve terasa çıktık. Üşendiyimiz için asansörle çıktık tabiki.
Yağmur neredeyse dinmişti.
Şehrin manzarasını izlemeye başladık.
Daha doğrusu sherlock manzarayı izliyo bense onu izliyodum.
Bana dönüp konuşmaya başladı.
"Sigaran varmı?"
"Aslında yanımda her zaman bir paket falam taşırdım"
"Ancak...."
"Kalbimden vurulduğum için bir ay içmemeliyim"
"Anladım"
"Şimdi nasılsın?"
"Aslında iyiyim"
"Yani sanırım büyük ihtimal"
"Ben berbatım"
"Oturup konuşmaya ne dersin?"
"Yada odamızda"
"Odamıza gidelim o zaman"
"Olur"
Odaya geldiyimizde ikimizde koltuğa oturup sohbet etmeye başlamıştık bile.
Konu eski sevgili konusuna gelince sherlockun yüzü düştü. Sanırım hoş şeyler yaşanmamıştı.
"Anlatmak istemezsen anlarım"
"Zorunda diyilsin zaten"
"Biliyorum"
"Ama sana anlatmak istiyorum"
"Nasıl istersen"
"Kaza gerçekleşmeden önce sevgilimin evli olduğunu öyrendim.
Ve kocasınında bundan haberi yokmuş.
O gün ona evlenme teklifi edicektim...."
Bir süre sesizce bekledi. Sanırım dalmıştı. Yada ağlamamak için kendisini zor tutuyodu.
Sonra yatağın yanındaki komidine gidip alt çekmeceden bir kutu çıkardı. Anladığım kadarıyla bir yüzük kutusuydu.
Tekrardan konuşmaya başladı.
Elindeki yüzük kutusunu alıp yüzüyü incelemeye başladım. Oldukça pahalı bir yüzüktü
"Yüzük bile almıştım"
"Ancak evli olduğunu öyrendiyimden beri canım yanıyo"
"Doğru kişi olmadığını biliyorum ama yinede...."
"Aldatılma hissi kadar kötü bir şey yok"
"Kaç yıldır sevgiliydiniz?"
"2yıldır"
"Aslında ona aşık olalı 4yıl olmuştu"
"Ancak şuan ondan nefret ediyorum"
Yüzüyü ona geri verip konuşmaya başladım.
"Ona deyer verdiyin her yerden belli oluyomuş"
"O bunu biliyomuydu peki"
"Yani onu canından çok sevdiyini"
"Evet"
"O yüzden benimle oynadı"
"En azından sen deyer veriyodun ben nişanlanmıştım ve aldatıldım"
"Evet doğru bazı şeyler onun sayesinde olmuştu ama...."
"Yinede insanın canını acıtıyo"
"Gerceyi söylemek gerekirse nişanlımı sevmiyodum"
"Ama bu onun beni anldatıcağı anlamına gelmez"
"Bunu öyrendiyimde market bahanesiyle dışarıya çıkmışdım ve
kaçırıldım"
"Peki sen nasıl kaza yaptın?"
"Ah o konu"
"Beni aldattığını öyrendikten sonra mekandan çıkıp arabama gittim"
"Arabayı çok hızlı sürdüyüm için kaza yaptım"
"Görünüşe göre ikimizde ilşkilerde başarılı diyiliz"
Buruk şekilde gülûmsedi
"Aşk kumar oyunudur"
"Ve eyer kayb edersen aşkını elinden alırlar"
"Sana sarılarak uyua bilirmiyim?"
Sorduğu soru ile şaşırmıştım. Bir süre sadece boş boş baktım. Çok fazla sessiz kaldığımı fark edince cevap verdim.
"Neden olmasın"
Ne parfümü kullandığını bilmiyorum ama çok güzel kokuyodu. Mutlaka hangi parfümü kullandığını öyrenip stok yapıcaktım
Çok geçmeden ikimizde uykuya daldık.
Yazarken çok üşendim.4tane fic bitirdim işsiz gibi. Ama sarıyo yav. Neyse arkadaşım çok yalvardı ayaklarıma kapandı bende iyi tamam atarım ağlama gözlerin kızarır eşşek gözü gibi şişer dedim ve attım.
Çok iyi niyetliyim dimi. Bence öyleyim.
Neyse gidiyom ben
