KAPININ ARDINDAKİ

586 84 42
                                    

İyi geceler çiçeklerim🌸
Sizi fazla bekletmeyeceğimi söylemiştim ama bazı nedenlerden dolayı sözümü tutamadım🤦🏻‍♀️
Fark ettiyseniz geçen bölümde bir sınır yoktu. Bilmenizi istiyorum ki, bu ve bundan sonraki bölümlerde de sınır koymayı düşünmüyorum artık.
Çünkü birilerini bir şeylere zorlamanın hiç bana göre bir hareket olmadığını farkettim. Üstelik bunun yazma hevesimi kırdığını hissediyordum.
İçinden gelen zaten ben söylemesem bile oy ve yorum yapıyor ki, hepsine tek tek teşekkür etmek istiyorum tekrardan.
Lafı fazla uzatmadan sizi biraz eskilere götürüyorum.
İyi okumalar🤍

Bölüm şarkısı: Sezen Aksu - Yalnızca Sitem💔

10.BÖLÜM
KAPININ ARDINDAKİ

***

"Çincede bir deyim var; Yi ri san qui.
"Bir gün, üç sonbahar."
Sen gideli kaç sonbahar geçti saymayı bıraktım."


14.12.2007

Annesinin kanlar içerisindeki bedenini banyonun soğuk zemininden kaldırmak için çırpındığında sadece 6 yaşındaydı.

Hayat bazıları için hiçbir zaman adil olmuyordu işin özünde.

Kiraz rengi dudakları, korkudan mı yoksa yaşadığı heyecandan mı bilinmez tir-tir titrerken, zaten soluk olan teni iyice beyazlamıştı.

Göz bebekleri korku ile titreşirken, dolan gözlerindeki yaşlar tek bir kırpınışın hasreti ile çırpınıyordu kendi intiharları için.

"Anne..." diye fısıldıyordu zayıf bir sesle. "Anne nolur kalk."

Yaşadıklarının gerçekliğini kavrayacak kadar zeki bir çocuktu aslında, sadece gerçekliğin acı verici rüzgarında savrulurken, tutunacak bir dal arıyordu umutsuzca.

Mermer zeminde yatan kadın, son nefesini çoktan vermişti oysaki.

Yaşlı gözleri hızlıca etrafı tararken, banyo tezgahının üzerinde gördüğü saat ile sabahtan beri tuttuğu göz yaşları yanaklarını ıslatırken, hıçkırıkları banyonun duvarlarında yankılandı.

Kabul etmediği, kabul etmek istemediği gerçek yüzünden kafasını olumsuzca iki yana sallarken hıçkırıkları dinmiyor, aksine gittikçe daha da şiddetleniyordu.

Artık bu koca dünyada yanlız olduğu gerçeği ile karşı karşıya olduğunu bilmek, küçük kalbinin bir kuş misali çırpınmasına neden oluyordu.

Ölümün soğukluğu tenini ürpertirken, damağında acı bir tat bırakıyordu.

Çok küçüktü, ölümün soğuk nefesi ile tanışmak için henüz çok küçüktü oysaki.

KREŞENDOWhere stories live. Discover now