6| öldürebilirim fakat yaşatamam bu ruhu.

52 10 0
                                    

aniden gördüğüm kâbusun etkisiyle kan ter içinde gözlerimi açtığımda derin nefesler alıp veriyordum, tişörtüm terden üstüme yapışmıştı ve bu çok rahatsız hissettiriyordu. yutkundum ve etrafıma bakındım, şansıma komodinin üzerinde bir sürahi ve bardak yer alıyordu. gerçi akşam bunları burada gördüğümden emin değildim ama muhtemelen ben dikkat etmemiştim. biraz su içtim ve bu esnada gözlerim duvardaki saate takıldı, altıya geliyordu. iç çektim, şimdi muhtemelen geri uyuyamayacaktım ve yapacak pek bir şeye de sahip değildim. oflayarak kalktım yatağımdan ve camın önünde yer alan berjere oturdum, burada takılabilirdim. hem belki uykum da gelirdi ama yatsam da uyuyabileceğimi sanmıyordum.

şehrin ışıkları hâlâ yanıyordu ve bu manzara bile huzurlu hissettiriyordu bana. yine de şimdi sokaklarda olmayı daha fazla isterdim, bir camın arkasından izlediğim zaman kapalı kalmışım gibi hisseder ve nefesim daralırdı genelde. bu da çok boğucuydu, bunaltıcıydı. dayanamazdım ve hep sokaklara dönerdim ama şu anda bunu yapamayacak olduğumu bilmek bile çıldırtıcıydı. sırf kapalı kaldığım düşüncesi de değildi beni zorlayan.

jeongguk her an odama gelebilirdi ne yapacağını bilemezdim. onunla aynı çatı altında kapana kısılmıştım ve sanki korku filmlerinde katille aynı evde kalan kurban gibi hissetmeyi durduramıyordum. bu düşünce kafamdan çıkmıyordu. hayatını sikmiştim sonuçta ve dedim ya, tam tersi olsaydı ben onu öldürürdüm. o da her an bunu yapabilirdi. o donuk ifadesi ve bomboş bakışlarının altında ne olduğunu kestirmek pek zor değildi. fırsat bulduğu ilk anda boğazıma yapışacaktı. bundan çok emindim. o yüzden uyuyamazdım da. güvende değildim. delilerin ya da kafası güzel tiplerin gezdiği boktan caddeler bile daha güvenliydi benim için.

ve düşündüğüm gerçekleşmeye başladı, nefesim daralıyordu. panik tüm kafamı ve bedenimi ele geçirmeye başlamıştı bile. beni öldürecekti ve elinden kaçamazdım. sertçe yutkundum. tüm hayatım boyunca yaşadığım ve zorlukla kurtulmayı başardığım işkencenin aynısına kendimi kapatan bendim bu sefer. geriye dönüşüm yoktu. elimi saçlarımdan geçirdim ve sonrasında bir sigara yaktım ama bu sefer biliyordum. ne yaparsam yapayım bu düşüncelerim gitmeyecekti. eskiden hep olduğu gibi. asla geri dönmem dediğim o bok çukurunun bir kopyasına kendimi hapsetmiştim.

dibine kadar gerilmiştim şu an ve zihnim karmakarışıktı, düşüncelerimin hızına yetişemiyordum ve uzun zamandır olmadığı bir şekilde sevgili beynim bana geçmişten görüntüleri de hatırlatıyordu. kendi kafam bile bana düşmandı adeta. kaçmak istediğim ne varsa yeniden hatırlıyordum, ayağa kalktım ve odanın içinde tur atmaya başladım. anlamsız bir çaba olduğunu bilerek. böyle yaptığımda kafam durmayacaktı. ben kendime de düşmandım ve kendimden zamanında ne kadar uğraşırsam uğraşayım kurtulmayı becerememiştim sikeyim ki. sonra aklıma aniden odamın kapısını kilitlemek gelmişti. bu biraz olsun rahat hissetmemi sağlayabilirdi. direkt kapıya yöneldim ama şansımı sikeyim ki anahtar falan yoktu. bilerek yapmış olmalıydı bunu, gerçi ben de ne bekliyorsam. şaşırmamıştım anahtar olmamasına. ama yine de bu da daha beter huzursuz hissetmeme yol açmıştı.

kendimi uyuşturmazsam hiçbir şeyin geçmeyeceğini de ne yazık ki on yedi yaşından beri biliyordum. jeongguk sevgilimken başlamıştım bu boktan şeye. o da her ne kadar hep endişelense de, ne kadar dil dökse de başaramamıştı engel olmayı. yeterince umursamadı diyerek haksızlık edemem. zira çok uğraştı başladığımda bırakmam için. hayatımda hiçbir insanın benim için böyle çabaladığını da bilmem, ama o mücadele etmişti benim için. tabii sonra para bulmak için yediğimiz o boktan sonra ben onu arkamda bırakmıştım ve hayatıma devam etmiştim. ama kabul etmeliyim ki, ondan sonra hayatım hiçbir zaman düzgün ilerlememişti. onun kirasını ödediği evimizden atılmıştım sonrasında ve sokağa düşmüştüm. bu da böyle başlamıştı. kolay değildi ama artık kimsem yoktu, annemden de kaçmak zorundaydım. o yüzden hep dışarıda takılmam gerekti. kolay bir hayat yaşamamıştım ama onun da hayatını siktiğimi, yüzüstü bıraktığımı da gayet iyi biliyordum. bana kin tutmasından daha doğal bir şey olamazdı.

vagrant, taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin