0.8

371 65 53
                                    

"Nasıl yani?"

Gelen soru karşısında şaşkınlığım tavan yapmış şekilde bakıyordum.

"Bugünlük dersleri boşverip benimle çıkmaya ne dersin?"

Dur bir dakika, bir dakika. Çıkmak diyor bu adam?!??!! Yanlış mu anlıyorum yoksa?

"Çıkmak derken?"

"Seninki gibi düşün. Çıkmak gibi olandan."

Rezillik diz boyu...

"Nereye gideceğiz ki?"

"Eğer kabul edersen seni arkadaşça bir öğle yemeği yemeye çıkarmak isterim."

"Arkadaşça?"

Sesli düşündüm bu defa.

"Çok iyi bir ikili olacağız derken yalnızca şef öğrenci ilişkimizi kastetmemiştim."

Keşke kastettiğiniz ilişki arkadaşlık olan da olmasaydı...

Gülümseyerek "yiyebiliriz sanırım." dedim.

"Güzel fakat gitmeden önce söylemek istediğim bir şey var."

Merakımı belli edecek şekilde bakışlarımı yolladığımda ifademi komik bulmuş olacak ki hafifçe güldü.

"Şu resmiyeti bırakırsak çok sevineceğim. Bugün iki arkadaş olmak istiyorum sadece."

Tam o an işte her ne kadar resmiyeti sevmesem de bırakmak aşırı zor geldi. Ne yani ben şimdi şef yerine Minho mu diyeceğim size? Garip, çok garip...

Sessizliğimden içimdekileri anlamış olacak ki konuşmaya devam etti.

"Bu zamana kadar bir resmiyet içinde geldiğimiz için zor olacaktır. Ama birkaç defadan sonra alışırsın."

"Pekala, umarım çabuk alışabilirim." dedikten sonra birbirimize gülümsemiş sonrasında da arabaya doğru ilerlemeye başlamıştık.

Arabada da biraz konuştuktan sonra yemeği yiyeceğimiz mekana gelmiştik.

İçeri girip bir masaya yerleştik ve sonrasında menüye bakmaya başladık.

(Yine yemek konusunda karar veremediğim için bosveriyoruz ne yiyeceklerini.)

Siparişlerimiz geldiğinde tabakları tam önümüze çekmiş yavaşça yemeye başlamıştık. Neden bu kadar yavaş hareket ettiğimizi ben de bilmiyordum.

Her karşı karşıya geldiğimizde konuşmayı başlayan taraf o olduğu için bu defa kendimi zorlayarak konuşmaya çalıştım.

Fakat yine geç kalmıştım.

"Seungmin."

Zaten ona bakarken yakalanmak kalp atış hızımı üç katına çıkarırken "efendim?" diyerek konuşmasını bekledim.

Biraz söyleyeceklerini düşünür gibi olduğunda önemli bir şey geleceğini anlamıştım. Bu yüzden de bütün ciddiyetimi toplayıp beklemeye devam ettim.

"Hayatında biri var mı?"

Soruya verilecek cevabı tam kestiremediğimde konuşmaya başladım. Keşke hiç başlamasaydım.

"Yani, evet. Hyunjin var en yakın arkadaşım. Felix var onla da yakınız. Sonra..." diye sıralıyordum ki karşımdaki adam gülmeye başladı.

"Onları kastetmemiştim. Bir sevgili? Veya flört..."

Eee evet bugün de rezilliğimizden alıkoymadık kendimizi içiniz rahat olsun.

Da bu adam cidden bunu mu merak etmişti?

"Aa yok hayır. 22 yıldır hayatımda o anlamda kimse olmadı. Bu gidişle de olmayacak gibi zaten."

Son cumlemi mırıldanarak söylemiştim fakat karşımdaki kulakların ne kadar sağlam olduğunu unutmuştum.

"Neden öyle düşünüyorsun ki?"

Hadi açıkla bakayım şimdi kendini. Ne diyeceksin? Sizin gibi imkansız birine kaptırdık gönlümüzü, ömür boyu sizden başka yâra bakmaz bu kalp falan mı?

"Şeyden... İdealleri çok yüksek biriyim."

Bence bu konuda çok haklıyım. Lee Minho asla küçük idealların karşılığı değil.

"Hmm... Ne gibi ideallerin var mesela?"

Sen şimdi bana, beni bana mı anlat diyorsun yani?

"Mesela... Zeka. Zeki insanlar her zaman çok çekici geliyorlar. Kariyer çok önemli tabii ki. Disiplin ile bir yerlere gelebilmiş insanlara hastayım."

"Başka?"

Daha ne istiyorsun be adam?

"Başka... Sert görüntüsünün ardında yufka yüreği ile güzel seven insanlar... Herkese aynı davranmazlar, size farklı hissettirirler. İşte bu çok güzel. Daha sonra hayvanlara karşı sevecen olanlar. İşte bu insanlar o kadar güzel severler ki hiç şüphe duymaya gerek kalmaz o sevgiden."

Tüm söylediklerim karşısında beni minik gülümsemesi ile izlediğini konuşmamı bitirdikten sonra fark etmiştim ve şu an hissediyorum ki yanaklarım elmanın al rengini aratmıyor.

İç savaşımı unutmamı sağlayacak iki çift sözcük ise tam o sırada geldi işte.

"Bir şansım var öyleyse ?"

______________________

Ficin bir an önce bitmesi için günde iki bölüm yayınlamaya çalışacağım.

Ficin bir an önce bitmesi için günde iki bölüm yayınlamaya çalışacağım

Oups ! Cette image n'est pas conforme à nos directives de contenu. Afin de continuer la publication, veuillez la retirer ou télécharger une autre image.

2min çok güzel.

Kuş Üzümü |2min|Où les histoires vivent. Découvrez maintenant