13

94 8 19
                                    

whatsapp
(naruto, sasuke)

sasuke: naruto

sasuke: konuşabilir miyiz
(06.53)

naruto: buyur
(07.18)

sasuke: burada değil

sasuke: yüz yüze

naruto: hayır

sasuke: naruto lütfen

sasuke: bak gerçekten çok özür dilerim

sasuke: seni kırmak istememiştim hareketlerimin neye sebep olduğunu öngöremedim çok üzgünüm bunun için

naruto: önemli değil olur öyle şeyler

sasuke: affettin mi?

naruto: özür dilemesen de affedecektim zaten

sasuke: yani bu benim için güzel bir şey mi kötü bir şey mi tam karar verememekle beraber özür dilemek dışında başka bir şey daha söyleyecektim

naruto: nE

naruto: bana bi daha bu kadar uzun paragraf yazma 4n4n1 s1k3r1m

sasuke: ayıp

sasuke: ve ciddi olur musun çünkü iki dakika ciddi olup sana bir şey söylemem şart

naruto: bana birkaç dakika ver ciddi olup geliyorum

sasuke: ?
(07.32)

naruto: geldim
(07.35)

sasuke: gerçekten ciddi olmak için hazırlanmanı esefle kınıyorum bir insanın ciddi olmak için hazırlanmaması gerek amk

sasuke: ve vazgeçtim servise gel okul çıkışı söyleyeceğim

naruto: acun ılıcalı yan çar mısın orospuçocu

görüldü

naruto: tarlaya ektim tütünü
tavşan yedi kökünü
bir daha bana görüldü atarsan
sikerim o götünü

görüldü

naruto: yA AMCIK

x

Kısakollusunun gereğinden fazla kalkan kenarını aşağı doğru çekti Naruto. Sırf bu yüzden çantayı takmak ya da çıkarmaktan nefret ediyordu. Hızlı biriydi, hayatı hızlı yaşayanlardandı ve genellikle dönüp bakmazdı geriye. Çantasını taktıktan sonra üstünü düzeltmekten de haz etmezdi ama o dağınık duruşu eğer Sakura görürse ona bir miktar kızabilirdi. Sonuçta arkadaşlar her zaman birbirlerinin iyiliğini ve "mükemmel" görünüşünü düşünür.

Servisin hareket etmesine çok var. Biliyor çünkü tam olarak bindiği serviste aşırı geç gelen birinin hareketlerine topluluk olarak alışmışlardı. Servis şoförü ve sorumlularının tüm kibar uyarılarına rağmen pek söz dinlememişti o kişi, ama neyse. Bugün işine geliyordu.

Sasuke her zamanki yalnızlığıyla okul kapısının dibinde görüldü. Neden ondan sonra çıktığını anlamıyordu. Aynı sınıftaydılar, hoca ders anlatmak istemediği için erkenden salmıştı ama götü büyük Sasuke herhalde kaldıramadığından geç çıkmıştı. Garipti çünkü genellikle geç kalan isim Naruto'dur.

Tam kafasına vuran güneş hem ensesini yakmış hem de alnında birkaç ter damlası oluşmasına sebep olmuştu. En azından saçlarının alnına düşen perçemleri canını yakmasın diye geriye doğru taradı. Hafif bir rüzgar vurdu.

"Bir şey söyleyecektin." dedi Sasuke tam yanından dalgın dalgın geçip servise binecekken. Kolunun tişörtünün kapatmadığı kısmından tutmuştu. Sasuke boy olarak onu geçse de yapı olarak ondan daha küçük kalıyordu. Üstelik, ten rengi bir hayalet olarak anılmasına yetecek kadar beyazdı. Buna rağmen yakan güneşin altında derisini koruyacak hiçbir önlemi almıyordu.

Kulaklığının tekini düşürdü Sasuke. Kablolu bağlantının sağ kulağa ait olanı bacağının yanında havada asılı kaldı. "Ha..." dedi. "Hatırladım." diyerek onu servisten hafif uzaklaştırdı. Şimdi en azından başkaları tarafından dinlenilmezlerdi.

"Dinliyorum."

"Öncelikle, Neji meselesi için çok özür dilerim."

Naruto'nun dudağı yukarı doğru kıvrıldı. Neji derken bunu sanki şeytanın adını söylüyormuş gibi tıslarca söylüyordu Sasuke. "Konuşurken sansürleyememek sinirlendiriyor sanırım seni." dedi bir tık sinir bozucu bir tavırla.

Sasuke başını aşağı yukarı doğru salladı. Naruto ne kadar sinir uçlarına doğru oynarsa oynasın, bugün sinirlenmeye hiç niyeti yoktu. "E tabii..." diye mırıldandı.

"Zaten affettiğimi söyledim Sasuke. Neji'nin sinirini bu kadar bozmasına izin verme. Senin yerin bende özel ve değişmeyecek. Anlıyor musun?" diye sordu, Sasuke ise yeri izliyor, dudaklarını yalıyor ve bir şeyler söylemeye hazırlanıyordu. Bu hallerini tatlı buldu Naruto.

"Benimle çıkar mısın Naruto?"

Başta tepki "Iğh?"tı. Naruto'nun suratında şaşkın bir sırıtış asılı kalmıştı. Gözleri normalinden daha açıktı, sanki böyle ne olduğunu daha iyi anlayabilirmiş gibi. Başını hafif yana çevirip gerekmese de etrafı kolaçan etti. Sonra Sasuke'ye döndü. "Efendim?"

"Benimle çıkar mısın?" diye isteksizce ama gülmemeye çalışarak tekrar etti Sasuke. Aslında çıkma teklifi edeceğini çoktan tahmin etmiş olması gerekirdi. Neye bu kadar şaşırdı ki?

Fakat sonuç olarak aldığı diğer tepki de Naruto'nun şaşkınlık nidalarından biri oldu.

"Tamam Naruto, Iğhça öğrendikten sonra tekrar çıkma teklifi ederim sana." diye cevap verdi. "Servise gidelim, şoför kızdan sonra bize kitlenmesin." diyerek kolundan tutup çekti. Öteki türlü geleceği yoktu çünkü Naruto'nun.

Biraz hayali bir suda yüzer gibiydi Naruto şimdi. Arabanın otomatik açılan basamağını çıktığını bile anlamamıştı, genellikle servise binişinde oraya takılıp yüzüstü kapaklanır sonra da Sasuke kolunun altından onu destekleyip kaldırarak boş bulduğu yere oturturdu. Uzun bir süre o basamakla tartışma yaşadı.

Sakura'nın yanına oturduğunu bile fark etmedi. Öndeki koltuğun sırt kısmına kitlenmiş bir halde bakıyordu. Sakura onu şöyle bir süzdü. Tam yanlarındaki tekli koltuğa oturan Sasuke'ye dönüp başını salladı, ne oldu buna? der gibi. Sasuke arkasına yaslanıp çantasını kucağına alırken güldü.

"Bir şeyi yok, şaşırdı sadece." diye mırıldandı. Sakura tatmin olmamıştı bu cevaptan. Tekrar Naruto'ya baktı. Tanrı'dan Naruto'ya merhamet diledi.

Servis birinin sert adımlarla arabay binişi yüzünden çalkalandığı sırada Naruto kendine gelebildi. Tam içeride, kapının dibinde nefes nefese kalmış kıza bakıyordu herkes. Şoför sinirli bir şekilde ve yavaşça arkaya doğru dönüp baktı. "Tamam anladık erken gelemiyorsun ama bari hayvan gibi binme be kızım!" diye bağırdı.

"İnsanın halinden anla be adam! Şikayet edeceğim seni!" diye bağırdı kız karşılık olarak. Onlar tartışadururken Naruto bu sefer kavgadaki tartışmaya şaşırmış surat ifadesini düzelterek yanındaki tekli koltukta oturan Sasuke'ye döndü.

"Evet." dedi.

Sasuke ona döndü, muhtemelen tartışmaya dalıp gittiğinden ne dediğini anlamamıştı. O bir şey sormadan Naruto tekrar söyledi. "Evet, dedim." dedi. Sasuke o an verdiği cevaba mı yoksa Naruto'nun boynunu uzatışında görünen adem elmasına mı odaklansa bilemedi. Gülümsedi. Her saniye daha da büyüdü gülümsemesi. Elini sarı saçlara atıp dağıtmak istedi ama tuttu kendini, yumruk yaptı parmaklarını avuçlarına bastırıp.

Cama doğru döndü, şarkı devam ediyordu çalmaya.

x

düz yazı geldiğine göre sonlara gelmiş bulunmaktayız

muhabere-i sns || sasunaruWhere stories live. Discover now