4

143 11 0
                                    

Soyunma odasında oturmuş Samuel Torres'in hırsla konuşmasını dinliyordu genç çocuk. Juventus derbisinin başlamasına dakikalar kalmıştı. Fazlasıyla gergindi Aras, önceki maçın deplasmanda olduğu yetmiyormuş gibi bu da öyleydi. Ama bu maçı kazanacaklardı bundan emindi, içine doğuyordu. İnter, geçen akşam Napoli ile oynadığı maçta berabere kalmıştı. Bu durum ise Milan'ı falzasıyla sevindirmişti. Bugünkü maç kazanılırsa puanlar tekrar eşitlenecekti. Herkes kendinden emin ve hırslıydı. Samuel Torres ise yangına körükle gidiyor ve takımı pohpohlayıp daha da hırslandırıyordu. Bu adam cidden işini çok iyi biliyordu.

Hakemin düdüğünü çalmasıyla ilk yarı başlamıştı. Juventus taraftarının fazlalığı nedeniyle Milan taraftarlarının sesi baskılanıyor yine de sesini takımına duyurmayı başarıyordu. Juventus'un başlattığı oyun hâlâ onların hakimiyetinde devam ediyorken kalesine giderek yaklaşılan Milan tedirgin olmaya başlıyordu. Topu Juventus oyuncularından almaya çalışan Kane, Lucas'a faul yapmış ve sarı kartı yemişti. Ceza sahasının hemen dışından kullanılacak olan atış Milan'ı fazlasıyla zorlayacaktı. Kenara geçmiş atışın yapılmasını bekleyen Aras ise bakmaya bile korkuyordu. Lucas'ın hemen yanındaki oyuncuya pas vermesi ve onunda kaleye şut çekmesiyle yapılan atış Milan'ın kalecisi Oliver sayesinde engellenmişti. Sonunda topun onlara geçmesiyle rahat bir nefes alan Milan hiç bekletmeden oyunu başlattı ve sol kanattan ilerlemeye başladı. Top ayağında dikkatle ilerleyen Nico'nun önü kapanmış ve geri pas yapmak zorunda kalmıştı. Orta sahadan Zeno'nun ayağına tam isabet eden top artık onun kontrolündeydi. Karşısındaki oyuncuları çalımlayarak ilerleyen Zeno sıkışıp kalınca önü boş olan Aras'ı görüp pasını verdi. Sağ kanattan ortayı açan Aras, Juventus'un kalecisiyle durdurulmuştu. Sahanın dışına çıkan topla korner için hazırlanan Nico, Aras'ın ısrarlarına dayanamamış ve topu ona vermişti. Topu ayağına alan genç çocuk falsolu bir atışla direkt kaleye sokunca kendisi bile şaşırmıştı yaptığına, kornerden gol atmıştı. Milan taraftarından yükselen sesler ile stad inlerken takım oyuncuları Aras'ın üzerine çıkmış tepiniyorlardı.

İlk yarı bitmiş, soyunma odasında dinleniyordu genç çocuk. Çok mutluydu. Enerji içeceğini yudumlarken onu öven takım arkadaşlarını dinliyor ve egosunu tatmin ediyordu. Telefonunu eline alıp kendisi hakkında yazılan yazıları okudu. Öylesine sevinçliydi ki yerinde duramıyordu. Birden çalan telefonuyla irkildi. Annesi görüntülü arıyordu. Bu kadar erkeğin içinde yapılacak şey miydi şimdi bu? Telefonu kapatıp normal aradı. Anında açılan telefon ile gülümsemeye başladı. "Oğlum, naptın sen öyle? Şaşırdım kaldım. Gol değil sandım, baban deyince şok oldum. Nasıl yaptın yavrum?" kıkırdayıp "Yaptık işte annem. Bende anlamadım nasıl oldu." diye cevapladı çocuk. Arkadan babasının sesi geliyordu öyle mutlu haykırıyordu ki adam, Aras kahkaha atmaya başladı. Çok özlemişti onları. Soyunma odasına giren teknik direktörünü görünce annesiyle vedalaşıp telefonu kapattı sarışın çocuk. Kendisine doğru gelen adama bakıp ayaklandı. Birden sarılınca kalakaldı genç çocuk. Anında karşılık verip gülümsedi. Ayrılınca tebrik edip giden adamın arkasından öylece bakakaldı. İlk defa bu şekilde babacan bir tavırla yaklaşan adam bütün takımı şaşırtmıştı.

İkinci yarı Eduardo'nun kafa ve Vegard'ın penaltı golüyle 3-0 bitmiş. Derbiyi kazanan Milan sevinçle otobüsüne binmişti. Hoparlörleri son ses açıp galibiyetlerini kutlamaya başladılar.

Che confusione, sarà perché ti amo
È un'emozione, che sale piano piano
Stringimi forte e stammi più vicino
E chi non salta é un porco juventino.

La la la la la la la
La la la la la la la
La la la la la la la
La la la la la la la
La la la la la la la
La la la la la la la
La la la la la la la
La la la la la la la

Che confusione, sarà perché ti amo
È un'emozione, che sale piano piano
Stringimi forte e stammi più vicino
E chi non salta é un porco juventino.

La la la la la la la
La la la la la la la
La la la la la la la
La la la la la la la
La la la la la la la
La la la la la la la
La la la la la la la
La la la la la la la

"Ne karışıklık ama seni sevdiğim için olmalı
Bu bir duygu yavaş yavaş büyür
Bana sıkıca sarıl ve daha yakın dur
Zıplamayan Juventus'lu domuzdur."

Otele varan takım oyuncularının bazıları kutlamaya devam etmiş bazılarıysa yorgunluktan kendilerini direkt odalarına kapatmıştı. Aras ise kendini banyoya atmıştı her zamanki gibi. Bütün ter ve pisliğinden arınıp yatağına bıraktı bedenini. Puan durumu şuan eşitti ve şimdi averaj ile Milan öndeydi. Liderlik koltuğuna oturan Milan'ın artık oradan kalkmaya hiç niyeti yoktu. Milli araya ise böyle bir sonuçla gitmek herkese çok iyi gelecekti. Telefonunu açıp maç özetini izlemeye başladı genç çocuk. Sahadayken algılayamamıştı tam ama şimdi böyle izleyince gerçekten mükemmel bir oyun sergilemişlerdi. Telefonu kapatıp yastığının altına koydu. Mükemmel bir hayatı vardı ve kendisiyle gurur duyuyordu.

Ezeli Rakip | bxbWhere stories live. Discover now