Ege'nin Ev

11 2 8
                                    

Sa. Başlıyoruz.

  Uyandığımda yatağın başında benim kıyafetlerim vardı. Ama dün giydiklerim değildi. Ege'nin evinde benim kıyafetlerim ne arıyordu ki? Çok sorgulamadan kıyafetleri giydim.

                            Kıyafet

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

                            Kıyafet

  İçeri girdiğimde Çağan ve Habibeyi gördüm. İkisi de şapşal gibi sırıtarak birbirine bakıyordu. Şimdi yiyeceğim sizi he. Habibe beni fark edip hemen yanıma geldi. "Gece de Ege'de kalınmış." dedi koluma vurarak. "Kızım saçmalama uykum geldi seni beklerken gittim uyudum. Hem benim kıyafetlerim buraya nasıl geldi?" konuyu değiştirdim. Habibe'nin getirdiğini biliyordum herhalde. "Hadi canım hadi inandık. Ayrıca berbat konu değiştirme yeteneklerin var."yememişti.

  Koluna vurup mutfağa girdim. Ege'nin ailesi bu hafta tatil olduğu için İzmir'e gitmişlerdi. Bu yüzden yemeği biz hazırlıyorduk. Ege içeride resmen aşçı gibi yemek yapıyordu. Onu yemek yaparken biraz izledim. Sonra canım sıkıldı ve "yardım edebilirim."dedim. Hem gece çocuğun evinde kal hem de hiçbir şey yapmadan geri git. Bunu yapmazdım işte.

  Yemeğe yardım ederken bu sefer de Ege'nin Spiderman bardağını kırdım. Ya bu ne sakarlık? Dün üstüne kahve döktüm bugün bardağını düşürdüm. Nasıl sağlamsa bardak kırılmamıştı. Bir rahatlama geldi o an. "Ya kusura bakma dünden beri sakarlığım üzerimde." dedim mahcup bir şekilde. İki günde iki sakarlık.

  Güldü ve "Sorun değil. İnsanız, olur öyle şeyler."dedi. Valla nasıl rahatladım Ege sağ ol.

  O sırada Ege'nin kedisi mutfaktan içeri girdi. Sırıtarak kediye baktım. "Ya sen ne kadar tatlı bir şeysin böyle."diyerek kediyi mıncırmaya başladım. Adını sormak aklıma gelmedi.

  Uzun bir süre kediyi sevdikten sonra tam ağzımı açtığımda "Poseidon." dedi. "Ha?"dediğimde "Yani adı. Poseidon." dedi. " Mitolojiler hoşuna gidiyor galiba."dediğimde gülümsedi. "Demek bir ortak nokta bulduk."dediğinde ben de onunla gülümsemeye başladım. "Adı da kendi gibi çok güzel."deyip Poseidon Bey'i sevmeye devam ettim.

  Ege kolumdan tuttu ve "Hadii elimizi yıkıyoruz ve yemeğe"dedi. Başımı sallayıp banyoya girdim. Elimi yıkayıp çıktım. Bu sırada Çağan ve Habibe'nin gülüşmelerini duydum. İstemsiz bir gülümseme oluştu yüzümde. Çok tatlılardı ve onlar bunu gayet iyi biliyordu.

  Masaya geçtiğimde hemen kahvaltımı yapıp masadan kalktım. Elimi yıkadım ve salondaki koltuğa oturdum. Habibe de hemen yemeğini bitirip yanıma geldi.

  İkimiz de birbirimize bakıyorduk. Anlamamıştım ne demek istediğini böyle bana bakarak. Sonunda dayanamadı ve "Anlatsana be."dedi. "Neyi?"dediğimde sıkıntıyla bir nefes verdi. "Neyi olacak Ecrin? Dün ne yaşadınız evde?" "Ha. Onu diyorsun. Eve geldik. Yemek yedik. Uyuduk." "Eee?" "Ne ee kızım bu kadar ne bekliyorsun başka?" "Öpüşmediniz mi?" "Saçmalama istersen."bunu diyip koltuktan kalktım. Mutfağa su almaya gittim. O sırada Çağan'la Ege'nin konuşmasını duydum. "Bu böyle olmayacak."diyordu Ege. Ne böyle olmayacak? Ne oluyor burada?

  "Git söyle her şeyi Ecrin'e. Bunları bilmek herkesten çok onun hakkı."dedi Çağan. Ya neler oluyor burada? Ben ne biliyorum? "Abi kolay değil ki böyle bir şeyi söylemek."bunu dediğinde hızlıca geri döndüm. Her neyse bu şey duymak istemiyordum. Korkuyordum bir şeyler duymaktan.

  İçeri girdiğimde Habibe koltukta beni bekliyordu. "Nereye gittin?"dedi. "Su almaya."dediğimde elime baktı. "Orada mı içtin?" "Hayır." "Kızım niye geldin o zaman manyak mısın?" Biraz duraksadım. "Duymamam gereken şeyler duymuş olabilirim." "Ne gibi?" "Çağan'la Ege konuşuyordu. Bir şey bilmem gerekiyormuş. Herkesten çok benim hakkımmış bilmek." "Kızım hemen kötü düşünme belki iyi bir şeydir." Bu söz az da olsa rahatlatmıştı beni.

  Kötü düşünmeyi bıraktım ve mutfağa girip. "Bizim gitmemiz gerekiyor. Bir işimiz vardı da yeni hatırladık." dedim. Ege başını sallayıp masadan kalktı. Bizi kapıdan geçirdi ve eve doğru gittik.

  Eve girdiğimizde Habibe'yle biraz daha dertleştik. Korktuğum her şeyi söyledim. Zaman bırakmaya karar verdik en son da. En iyisi buydu zaten. Ne söyleyecekse Ege kendi söyleyecekti. Ben kurcalamayacaktım.

  Habibe'yle birlikte bir film açıp onu izledik. Film bittiğinde de film hakkında konuştuk. Akşama kadar tek yaptığımız şey buydu. Biraz da olsa kafam dağılmıştı. İyi gelmişti bana.

  En son izlediğimiz filmi de kapatıp telefonu elime aldım ve Ege'ye yazdım.

Siz:İyi geceler

Siz:Kusura bakma erkenden ayrıldık yanınızdan da

  Bunu yazıp hemen telefonu kapattım ve derin bir uykuya daldım.

_________________________________________

İviitt bittiii.

Kaosu çok geçmeden bitirdim. Kaos sevmiyordum galiba.

İyi ve keyifli okumalar canlarım.

Basketçim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin