Yine ben yine ben yine beeennn.
Uzatmadan kitaba geçiyorum ama bu bölüm tüm hafta içini birleştirmeyi düşünüyorum çok uzadı kocamsız bölümler.
Pazartesi sabahı... Lanet girsin pazartesilere. Bıktım bu pazartesi dramasından.
Hazırlanıp her zamanki gibi evden çıktım. Bir yandan da yollara küfrediyordum. Her gün yapardım bunu. Rahatlatıcı bir yanı vardı.
Okula ulaştığımda da ufak çaplı bir küfür savurdum. Birkaç kişi dışında bu ucubeleri hiç özlemediğimi fark edip yerime geçtim.
Canim hocam çalışmamıza izin vermişti. Gerçi biraz kaba izin verdi ama. Ya da vazgeçtim canım hocam değil. Adam bize çıkarken beddua etti lan. İnşallah kimyadan düşük alırsınız dedi. Çok ayıp hocam. Kel kafanızdan utanın kurban oliyim hocam.
Sınav bitti sonunda. Kolay sormuş canım hocam. Bayağı iyi geçti sınav. Kağıtları verdikten sonra sıradan normal bir okul gününe devam ettik.
***
Salı günlerini severim. Nedensiz severim. En samimi gün bence salı.
Salı günü coğrafya sınavını olduktan sonra rahat geçti. Çok da bir kolpası yoktu yani.
***
Çarşamba... Çok kötü geçmedi ama İngilizce listening sınavı vardı. Yüksek bekliyorum ama zorlanarak dinledim. Hiç sevmiyorum bu durumu. Sınavlardan da nefret ediyorum zaten.
Matematikçinin dersini her zamanki gibi dinlemedik ve sıra arkadaşım ayni zamanda da sırdaşım, yoldaşım, kocam habbemle(evet tam olarak böyle) nah yarışması yaptık. Matematik dersinde nah çekme yarışması ayrı bi eğlenceli oluyor valla. Denemeyin ama siz.
Fizik dersinde de hoca bizi saldığı için çok mutluyduk. Tüm ders uyuduk ve pişman mıyız? HAYIR. Çıkışta da onun sersemliğiyle birlikte yürümeye ve eve gitmeye çalıştık.
***
İşte perşembe. Neden bilmiyorum ama bugün bana kötü geldi. Nedensiz yani neden aramayın.
Arapça sınavı vardı. Arapçadan 76 alıp süper ciddiyetimle hocaya hocam ben arap mıyım yaa demeye giderken gitmedim. Bir yerlerim yemedi yani. Dersi geçmek önemliydi. Geçtim de zaten heralde inşallah.
Speaking ve listening de bitti ve günümüz devam etti böylece. Perşembe durgun geçti. Perşembe salak gibi bir gündü. Perşembe neden vardı sahi? Perşembe laneti perilerim geldi. Ama sorun sende değil bende perşembe. Sorun bende. Ben fazla salağım.
***
Cuma... Haftanın son günü. Okulun tatilinden önceki gün. En önemli olduğu konu ise atamın ölüm yıl dönümü... Okulda ilk ders ders çalıştık. İkinci ders de aşağı törene indik. Yani ilk dersin sonları.
Tören bittikten sonra ders çalışmaya devam ettik.
Sınava girdik çıktık ve klasik bir sınav günü gibi hissettirdi. Ne eksik ne fazla. Sıradan.
Öğleden sonra biyoloji bize girdikten sonra sınavları da sezon finaline erdirmiş olduk.
Sınavdan sonraki ders hoca gelmemişti. Herkes serbestti. Başkanımız ve yakın arkadaşlarımızdan olan Ravza herkesi yeterince susturmaya çalışıyordu. Nafileydi bu çaba o da biliyordu ama napsın kız onun görevi yani.
Biz konuşurken sınıftaki kimsenin hoşlanmadığı kız sınıfta zıplamaya başladı. (Hayvan mısın birader?) Habibe -yani kocam- dayanamadı ve kıza bağırmaya başladı. Aşağıdaki sınıfların ders işlediğini ve hayvan gibi zıplamaması gerektiğini söyledi. Kız da bağırdı.(Hayırdır birader hayırdır?) Kavga devam ederken konu kapandı bir şekilde.
Cuma akşamı Elanur,Zeren,Habibe ve saygıdeğer ben Kayseripark'a gittik. Cidden eğlenmiştim. Fazlasıyla kalori aldım ama değerdi. Cidden cuma fazla eğlenceliydi. Bu işte bir terslik var.
Eve geldim ve güzel bir uyku çektim. Hafta içini de bu şekilde bitirmiş oldum.
_________________________________________
Eveeett canlarım bu bölüm de bu kadardı. Elimden geldiğince haftayı kısaltmaya çalıştım.
Artık yavaştan asıl karakter hikayeye girmeye başlayacak bu da böyle bir spoiler olsun size şimdilik.
Hepinizi çok seviyorum.
