Evet kızçelerim buralarda çok detaya girmek gibi bir amacım yok. Çünkü sıkıldınız hissediyorum. Ben de çok sıkıldım. Artık malum kurgu yerlere gelmek istiyorum.
Neyse çok uzattım kısa keseceğim bu bölümleri.
İYİ OKUMALAARR.
İkinci günümden merhabalar. Evet bugün ikinci gün. Güzelce hazırlandım, çantamı da hazırladıktan sonra evden çıktım. Otobüs durağına doğru yürüdüm. Bir yandan da anlamsız bir şekilde mutluydum. Spor beni mutlu ediyordu.
Otobüse bindim ve yolu izlemeye başladım. Genelde böyle yaparım. Herkes böyle yapar. Gereksiz bilgi işte. Otobüsten indiğimde bir 10 dakikalık merkeze yürüme mesafesi vardı.
Kulaklığım takılı olduğu için özgüvenli bir şekilde yürümeye başladım. Sonuçta şarkı dinlemek rahatlatır değil mi? Aynen öyle. Merkeze yürüdüm ve otobüs beklemeye başladım. Hayatım yollarda geçiyor ulan hayaatt. Keşke merkezde otursam uleeyynn. Her neyse otobüs beklerken de şarkı dinledim bir güzel.
Ben şarkı dinlerken otobüs geldi. Haliyle otobüse bindim. Evet yolda Wattpad kızları gibi çok yakışıklı çocuklarla karşılaşmadım. Hepsi keko kendini bilmez egoist varlıklardan ibaretti.
Otobüste yolculukta çok yakışıklı bir çocuk gördüm. Başta başıma taş mı düştü diye düşündüm. Sonuçta ilk defa başıma gelen bir şeydi bu benim. Herkes sizin gibi şanslı değil watty girller... Çocukla aynı durakta indik. 'Ulan sonunda watty kitabı gibi hayat yaşıyorum aynı durakta indik.' diye içimden bir geçirdikten sonra yürümeye başladım. Salak gibi aynı yöne yürüyeceğimizi düşündüm. Salaksın ecrin. Tabi ki bir watty girl olmadığım için çocuk benimle ters yöne gitti.
Yaşadığım olayın şokunu atlatmaya çalışırken salona girmiştim bile.
Soyunma odasına girdim ve üç kızla üzerimizi değişmeye başladık. Hayır arkadaşlar öyle şeyler olmadı gayet medeni bir şekilde kıyafet değiştirdik.
Kıyafetimizi değiştirdik formaları giydik ve salona geçtik. Normalden küçük bir salondu ama minnoş ve tatlıydı da. Zaten az kişiydik bize yeterdi de artardı bu salon.
Her zamanki gibi ısındıktan sonra antrenmana geçtik. Bu sefer eşsiz kalmıştım. İşte korktuğum başıma gelmişti. Herkes eşini buldu ve ben kaldım. Tabi ki hocaya gittim ve "hocam benim eşim yok." dedim. Hoca da bana "tamam biz eş oluruz." dedi. Eşsiz kalmamak bir nimetti. Herkesten sonra geldiğim için biraz daha soğuktum. Herkese karşı mesafeliydim. O yüzden eş olalım diyemiyordum. Ankastre arkadaşlaarr.
Hocayla antrenman yaptığım için tei yönlü antrenman yapmıştım. Herkes eş değiştirirken ben sadece topa vuruyordum. Hocanın da hakkını yemeyelim beni dinlendirdi arada. Canım hocam ya.
***
Nihayet bitti be antrenman. Ama ben de bittim beaa. Çok yoruldum derken hemen gittim ve otobüs durağında oturdum. Bacak bacak üstüne attım ve normal bir şekilde oturmaya başladım. Bir yandan da kulaklığım takılıydı. Şarkı dinlemek bütün yorgunluğumu almıştı resmen.
Rahatlamış bir şekilde şarkı dinlerken amcanın biri önümden geçti. Tam olarak amooğğ diye bir ses çıkardı. Yüzümü ona döndüğümde birkaç bir şey daha söyledi ama tam anlayamadım. "Sanırım sapık" deyip önüme döndüm. Ne dediği gram umrumda değildi. Amcaları sevmiyorum. Hele böylelerini hiç sevmiyorum.
Ben bu durumu unutup şarkı dinlemeye devam ettiğim sırada otobüs geldi ve otobüse bindim.
Otobüs şehir merkezine geldiğinde indim ve diğer otobüse bindim. Eve gelirken gerçekten yorulmuştum. Annem yemek yapmıştı Allah'tan da hemen yedim yani.
"KİMYA SINAVI" dedim bir anda kalkıp. Evet kimya sınavım vardı ve çalışmamıştım. Hemen birkaç özet çıkardım. 'Sabah okula gidince bakarım ne de olsa' diye düşünüp uyudum.
_________________________________________
Evveett aşklarım normalde detaya girmeyecektim ama biraz daha uzun tutmaya çalıştım.
Az kaldı ama romantizm bölümlerine. Ben de sizin gibi bekliyorum ne yazsam diye.
Çünkü çocukla tanışmadık. Oralarını kurgulayacağım.
Sizi seviyoruumm canlarım.
