11

129 15 70
                                    


Nicholas

İkisi içeri girdiğinde, Euijoo ve beni yan yana oturtmuş, bize şüpheli bakışlar atarak etrafımızda dönüyorlardı. Kapıya bakmadan önce aynaya bakmalıydım. Gerçi, en başta kapıyı açmamam gerekirdi.

Euijoo hiçbir şey demeden yüzünü eğmiş oturuyordu. Utandığı belliydi. Jo daha fazla dayanamayarak sordu.

"Siz ikiniz ne iş? Nicholas neden bu kadar dağınık ve Euijoo, yüzün neden bu kadar kızarık?"

Euijoo cevap vermiyordu. Başını kaldırmıyordu bile. Söze girdim.

"Düşündüğünüz gibi bir şey yok. Biz şey, şey-"

"Ödev yaptık." Diyerek devam ettirdi Euijoo. "Ödev yapıyorduk ama o gece burada kaldı."

"Harbi mi? Nicholas'ı dünkü partide gördüğüme eminim ama?"

Harua konuşmuştu. O tavşana benzeyen şeytan ağzını açtığı anda bizi zora sokuyordu her seferinde.

"Partiden sonra Euijoo'nun yanına geçtim."

"Neden? Sebebin ödev olmadığı belli."

"Ödev için değildi evet." sözümle Euijoo bana dönmüştü.

"Evim parti evine uzaktı, Euijoo'dan burada kalmak için izin istedim."

"Hiç inanasım gelmiyor."

"Harua, kes artık." Euijoo'nun ona attığı bakışla Harua birden sus pus oluvermişti.

"Okula neden gelmediniz peki?" Jo bunu kötü bir niyetle sormamıştı, merak ediyordu.

"Geç uyandık. Alarmımı ayarlamayı unutmuşum."

"Anladım."

"Peki şimdi, nesiniz siz?" Harua yine bizi zora sokmaya çalışıyordu.

"Arkadaş."

"Başardın demek Nicholas, tebrikler. O gün yanımıza gelip Euijoo'nun adını sorduğunda beceremeyeceğini düşündüğümü söylemiştim."

Siktir. Euijoo ismini bilmediğimi bilmiyordu.

"İsmimi onlara mı sordun? Hani biliyordun? Temizlik odasında bildiğini söylemiştin?"

İki katı siktir. Bu ikisi temizlik odasını da bilmiyordur.

"Temizlik odası? Euijoo'yu temizlik odasına mı attın?!"

"Düşündüğünüz gibi deği-"

Sonrası kaos. İkisinin bir bana saldırması ve Euijoo'nun durdurmaya çalışması. Temiz bi tokat yemiştim. Ardından hiçbir şey yokmuş gibi bizi baş başa bırakarak yemek hazırlamak için mutfağa gittiler.

"Sana vurdukları için üzgünüm. Fazla tepki veriyorlar." endişeli bir ses tonuyla konuşmuştu.

"Sorun değil, sana çok değer verdiklerinden bana yakıştıramıyorlardır." gülmüştüm

"Asıl ben sana yakışmıyorum ama."

"Aptal. Senden başkası yakışmaz bana."

Kıkırdamıştı.

"Aptal olan sensin."

"Senin aptalın."

"Benim aptalım."

"Benim aptalım derken?"

Harua, sen gerçekten şeytansın. Bir insan her şeyi nasıl yakalayabilir aklım almıyor. Aldık başımıza belayı.

"Yani şey, normalde diğerleri beni zeki bulur ya? Ondan işte. Euijoo beni aptal olarak gören tek kişi haha." soğuk terler dökerek konuşuyordum.

"Seni kimse zeki bulmuyor ki Nicholas. Geçen matematikten 8 almamış mıydın sen?"

dövmeci || NichojooWhere stories live. Discover now