22

3.4K 193 15
                                    

"ELZEEEEEEM"

bir çığlık sesi duyduğum da irkilerek gözlerimi açmıştım fakat hemen geri kapatmıştım çünkü yukarıda ki ışık yüzünden gözlerim kamaşmıştı. kulaklarım çınlıyordu ve tüm bedenim sızlıyordu acıyla.

gözlerimi tekrar açıp bulunduğum yere baktığımda bir hastane odasında olduğumu fark ettim.

"ELZEM DEFNE'M NEREDE ELZEM?!"

dışarıdan gelen tanıdık seslerle odanın penceresine kaydı bakışlarım, dışarı da gördüğüm iki tanıdık siluetle gözlerim dolmuştu. "elzem" diye fısıldadım ama sesim boğuk ve çatallı çıkmıştı.

"alin sessiz ol defne uyuyor-"

"UYANMIŞ NE UYUMASI KANDIRIYOR MUSUN BENİ PEZEVENK."

alin hoca koşarak yanıma gelip ağlaya ağlaya yatağımın yanında ki sandalyeye oturmuştu. "defne, nasılsın canım?"

gözlerimi kırpıştırdım "alin hocam? ölmedim mi ben? cennette miyim şu an?"

sonra bakışlarım elzem'e kaydı, kıpkırmızı gözleri ve dağınıktı saçları. alin hoca bir şeyler dese de duyamadım onu gözlerim sadece elzem'in üzerindeydi. dudaklarım büzülürken dayanamadım "aşkım" dedim, gözlerini sımsıkı yumdu ve iki eliyle yüzünü sildi sertçe.

büyük adımlarla yanıma gelip yüzümü kavradı nazikçe "güzel aşkım." dedi, gözlerinden düşen bir damla yaş yanağımın üstüne düştü. kollarımı kaldırdım ona sarılmak istiyordum.

nazikçe kollarımın arasına girip saçlarımı ve boynumu öptü, kokusu ile nefes almaya başladığımda daha da çok ağlamaya başlamıştım. sahiden cennet benim için o'ydu. onsuz dünyam cehennemden farksızdı.

"kalkmak istiyorum" dedim zorlukla, her tarafım ağrıyordu.

geri çekilip gözümün önüne gelen saçları geriye doğru yatırdı. "yarın evimize gideceğiz tamam mı bebeğim, bir daha hiç ayırmayacağım seni kollarımdan. çiçeğimi kopartmak isteyeni yaşatmayacağım."

derin bir nefes aldım, kalp atışlarım yaşadığım olay yüzünden bile bu kadar hızlanmamıştı.

aklıma gelen şeyle duraksadım "annem? o, o nerede?"

duraksadı, geri çekilip az önce alin hocanın oturduğu fakat şu an boş olan sandalyeye oturdu. alin hoca odadan çıkmıştı fakat fark edememiştim bile. gözlerim elzem'i gördüğü an başkalarını göremiyordu..

"o kadın"

sustu derin bir nefes aldı ve serum takılı olan kolumu okşadı, ardından buz tutmuş parmaklarımı tuttu.

"ben seni bulduktan sonra hastahaneye getirdikten sonra canına kıymış. polis onu hastaneye yetiştirmeye çalışmış ama olmamış, defalarca kez kendini bıçaklamış ve fazla kan kaybından yolun ortasında ölmüş."

sustum, sustuk.

ne ağladım ne güldüm.
ne sevindim ne üzüldüm.

"en iyisini yapmış" dedim, sesim soğuk duygusuz çıktı. uzanıp elimi öptü "acıktın mı?" dedi konuyu değiştirerek.

"acıktım" dedim ardından solmuş yüzüne baktım iç çekerek "beraber bir şeyler yiyelim olur mu?"

gülümsedi, uzanıp dudağımın kenarını öptü "tamam bebeğim, şimdi gidip senin yiyebileceğin güzel şeyler hazırlatayım. hemen geleceğim tamam mı sevgilim?"

başımı salladım usul usul "tamam aşkım." dedim.

o beni son defa öpüp odadan çıkarken ben gözlerimi yumdum, işte şimdi hayatım yeniden başlıyordu. ve bu sefer ipler tamamen benim elimdeydi.

...

go girl

mommy issues | gxgWhere stories live. Discover now