18

5.5K 245 166
                                    

"hava niye bu kadar soğuk anlamadım. sabah hava durumuna baktığımda güneşli diyordu, yağmur yağacağını bilmiyordum. özür dilerim sevgilim."

gözlerimi yağmurlu yoldan çekip arabanın direksiyonuna üzgün gözlerle bakan elzem'e baktım. bugün dışarı çıkma planı yapmıştık ama bu kadar çok yağmur yağacağını hesaba katmamıştık.

kıkırdayıp elini tuttum, gülüşüm ile şaşkın bakışları beni buldu.

"şapşal mısın sen sevgilim, seninle iken ne yağan yağmurun önemi var benim için ne de yıldırımların. sen yanımdasın, elim ellerin arasında, gözlerin gözlerime kenetli, kalbimin ritmi hep hızlanıyor.. başka bir şey istemiyorum ben elzem."

oflayıp gözlerini kapattı, dediklerime karşı bu tepkiyi vermesi bir an korkmama sebep olmuştu. çok mu konuşmuştum, rahatsız mı olmuştu?

"defne'm" dedi, yumuşacık çıktı sesi "gelsene kucağıma azıcık boynunda nefesleneyim."

iki gün önce yaptıklarımız aklıma doluşsa da onu bekletmeden oturduğum yerde yükselmiş ve vitese çarpmamaya dikkat ederek yavaşa kucağına oturmuştum. çok fazla yağmur yağdığı için arabayı köşeye çekmiş, yağmurun biraz dinmesini bekliyorduk.

elleri hemen belimi buldu, benim ellerim ise hemen omuzlarını. yapboz gibiydik, elleri belim için yaratılmış gibiydi.

"nesin sen böyle?" dedi, bir süre yüzümü inceledi. ardından yanağımda ki benleri okşadı. "defne, sahiden nesin sen? bir insan bu kadar güzel olabilir mi? bir insan bu kadar güzel kokabilir mi? benim şampuanım ile yıkıyorum saçlarını ama bambaşka bir koku alıyorum senden. çiçek gibi kokuyorsun, saf, ferah.. ah defne, cümlelerimi bir araya getirirken çok zorlanıyorum. seni çok seviyorum aşkım, güzel bebeğim."

gülümsedim, ben gülümseyince konuşmama fırsat vermeden gülüşümden öptü beni uzun uzun. ardından yanaklarımı, çenemi, parmaklarımı, boynumu.. kısacası dudaklarının uzanabildiği her yeri öptü. ardından başımı göğsüne yaslayıp saçlarımı okşamaya başladı.

"en başından beri kızım diyorum sana." diye başladı söze, ardından sıkıntılı bir sesle devam etti. "bunun sebebi seni alin sayesinde önceden tanıyor, biliyor oluşumdu. ki alin'den önce de kütüphane de ağlarken görüyordum hep seni. ağlarken anne diye sayıklıyordun, ben o an senin annen olmak istedim defne. o gereksiz kadının sana vermediği sevgiyi sana vermek istedim."

bir süre sustu, ben ise şaşkınlıktan konuşamadım. beni önceden tanıyor oluşu kanımı kaynatmıştı.

"kızım dedim hep sana, isteğim sevgilin olmaktı, aşkın hatta eşin olmaktı. fakat sadece bununla kalmak istemedim. anne olmak istedim sana, baba olmak istedim, bazen bir abla gerekirse bir abi... kısacası ben senin ailen olmak istedim defne. her bir kanayan yaranı öpmek, orada çiçek açtırmak istedim. defne'm, güzel aşkım.. seni çok seviyorum."

ağlıyordum.

yine ağlamaya başlamıştım.

hiç sevilmemiştim ki ben, bana sevgi gösteren tek kişi babamken onu da çok küçük yaşta kaybetmiştim. başımı onun göğsünden kaldırıp yüzüne baktım, onun da gözleri yaşlarla doluydu.

"sevgilim" dedim, bu şekilde ona hitap etmek yüreğimi huzurla doldurdu.

"huzurum" diye karşılık verdi bana, dayanamadım. uzanıp kocaman öptüm yanaklarını, ardından dudaklarını öptüm uzun uzun. aşkımı hissetsin istedim, aylarca kalbime nasıl sızdığını, kalbimi nasıl evi haline getirdiğini bilsin istedim.

ayrıldım dudaklarından, çenesini öptüm nazikçe, ellerini tuttum, onları da öptüm teker teker. başımı boynuna yasladım, kokusunu soludum, sanki cennet burnumun dibinde gibi hissettim.

"cennet" diye fısıldadım, parmağımla boynunu okşadım "tam burada."

kıkırtısı arabanın içinde duyuldu, sımsıkı kavradı belimi tamamen sarıldı bana. "cennet" diye fısıldadı tıpkı benim gibi, ardından elini kalbimin üzerine koydu "tam burada."

yutkundum zar zor, öyle bir yanıyordu ki yüreğim nefes alamayacakmış gibi hissediyordum.

"elzem" dedim, sesim mayışmış çıktı.

"hm?" diye mırıldandı, tıpkı benim gibi mayışmış çıktı sesi.

"sana çok aşığım."

bir süre sadece sustu.
kalp atışlarını dinledim, gittikçe düzensizleşen hızlanan kalp atışlarını dinledim. olabilecekmiş gibi daha sıkı sardı belimi. şakaklarımda dudaklarını dinlendirdi, çekilmedi oradan uzun süre.

"defne'm" dedi, sesi oldukça derin geldi kulağıma "ben sana sevdalandım."

geçmeyecek diyordu.
ne olursa olsun sana karşı asla bitmeyecek bir sevda var yüreğimde diyordu. benim denizim, ruhum beni kalbinden hiç çıkartmayacağını söylüyordu.

daha sıkı sarıldım ona, alıp göğüs kafesimin içinde saklamak istedim. ben de sevdalandım ona, on sekizim de beni annemden daha güzel seven bir kadına sevdalandım.

...

saat 00.27

e bari bölüm atayım umarım uyanıksınızdır oavdjwvdodb

mommy issues | gxgWhere stories live. Discover now