45【Yan Hikaye】

139 7 0
                                    

Philia nefesini tutmuş, doruğa ulaşmasının ardından gelen ışıltının tadını çıkarıyordu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Philia nefesini tutmuş, doruğa ulaşmasının ardından gelen ışıltının tadını çıkarıyordu. Kaşlarını çattı.
O sırada Claude pantolonunu çıkarmak üzereydi.
"İçeri girmene asla izin vermedim Claude."
Philia kendine geldiğinde bunu söyledi. Sonra, hiçbir şey olmamış gibi görünen bir ifadeyle bacaklarını kapatırken, Claude cevap verdi.
"Eğer istemiyorsan, yapacak bir şey yok."
Claude'un ses tonu, tahrik dolu dar pantolonunun aksine sakindi. Ama Philia uzandı ve Claude'un pantolonunun üzerinden kalın gövdesine dokundu.
Dikleşen erkekliği gittikçe büyüdü. Philia eliyle onu tekrar tekrar okşamaya devam etti. Philia'nın hafif hareketleriyle Claude kızışmış bir köpek gibi soluk soluğa kaldı. Onu bu şekilde izleyen Philia sordu.
"Bana karşı gerçekten çok iyisin. Sanki ayaklarımı bile yalıyorsun."
"Yalayayım mı?"
"Hayır."
Şaşkınlık içindeki Philia cevap verdi. Sanki pişmanlık duyuyormuş gibi adamın kalın cinsel organına dokundu ve pantolonunu çıkardı. Adamın dik boyu gergin bir şekilde duruyordu.
Tamamen ereksiyon halindeki erkekliğe bakan Philia, ıslak, berrak sıvıyı ovuşturdu ve ellerini onun sütununda gezdirdi.
Çok büyük bir uyarıcı değildi. Ama eksikti, bu da onu daha da çıldırttı.
Philia adamın zevkten lekelenmiş yüzüne bakarken sordu.
"Bana sarılmak ister misin?"
"Buna izin vermedin."
"Ne kadar şaşırtıcı. Önceden hoşlanmadığım halde beni sertçe beceriyordun."
Claude sessizce Philia'yı dinliyordu. Cevap vermedi ama Philia'nın ellerinin ona verdiği zevke odaklandı.
"Haa...."
"Beni istiyor musun?"
"...Seni her zaman istiyorum."
"Gidecek misin?"
"Hayır."
"O zaman içine koy.""......."
"Benim için deli olmanı istiyorum."
Claude, Philia'nın sözlerine dayanamadı. Philia'yı kanepeye geri itti, bacaklarını ayırdı ve sonra uzunluğunu nemli yere itti.
"Hnnnggh!"
Yavaşça duvarlarına doğru kayarken, Philia bir inilti çıkardı. Philia'nın bacaklarını kavrayıp beline dolayan Claude eğildi ve kalçalarını çılgınca hareket ettirdi.
Slam, slam, slam, etin birbirine yapışan sesi ve Philia'nın inlemeleri birbirine karıştı ve oda onların dolaşıklığıyla renklenen bir yer haline geldi.
"Aahh!"
Claude'un belinde, Philia ısırılmış dudağını açtı ve sesini çıkardı.
"Ah, ah!"
"İyi mi?"
"Uhhk! Çok iyi!"
"Ne yapmalıyım? Daha yavaş mı yapmalıyım?"
Şu anki itişleri biraz sertti. Ama Philia başını salladı.
"Ne kadar iffetsizce."
"Öyle söyleme, haahng!"
Philia çığlık atarken adam tekrar sertçe vurdu. Gözlerinden yaşlar döküldü.
"Gitmeye hiç niyetim yok."
Claude fısıldadı ve Philia'nın belini kavrayarak sırtını daha da sertleştirdi. Bir süre daha devam ettiler. Claude'un vücudu daha da ısındı. Philia gibi onun da vücudu daha da tahrik olmuştu.
"Merak etme, ben burada olacağım. Sonsuza kadar."
Claude kısık bir sesle fısıldadı. Claude ona bakarken Philia kaşlarını çattı. Onunla sevişmek ne kadar muhteşemdi. O kadar lezzetliydi ki. Sonunda, kontrolden çıkan Claude'a teslim oldu.
"Aahh, Claude, nazik ol!"
Claude hızını yavaşlattı ve Philia'nın alnına bir öpücük kondurdu. Philia'nın nefesi hızlandı ve Claude'un yüzüne baktı. Claude Philia'yı öpmeye çalıştı ama Philia bunu engellemek için başını çevirdi.
Claude zorla öpmeye çalışmadı. Çünkü kadın bunu istemiyordu.
Claude yanlış şekilde yaşadığını biliyordu. Yaptıklarından pişmanlık duyduğu ve hatalı olduğunu bildiği doğruydu.
Ama açıkçası Philia için bir kez bile üzülmedi. Sadece kendi yolunun yanlış olduğu gerçeğinden dolayı umutsuzluğa kapıldı. Philia için 'yanlış' kelimesi böyle bir ifadeydi.
İnsanlarla başa çıkma konusunda kötüydü. Özellikle de Philia gibi insanlarla uğraşmak söz konusu olduğunda.
Philia'nın geçmişi silmeye karar verdiğini anladığında, yeniden başlamak için bir şans elde etti. Bu sevimli, tatlı ve aptal kadın için kişiliğini tamamen değiştirdi.
Eğer kadın istemediğini söylerse, bunu asla yapmayacaktı.
Eğer ona ölmesini söylerse, o zaman ölecekti.
Onu asla hapsetmeyecekti. Ve onu sonsuza dek takip edecekti.
Claude'un görevi buydu ve davranış değişikliği başarılı oldu. Böylece Claude, Philia'nın yanında rahat hissedebileceği bir insan haline geldi ve böylece onu kollarına alabildi.
Hatta ayak parmaklarını yalamanın aşağılayıcı taleplerini karşılayacak kadar alçaldı.
Kendisine köle demek için yeterli olacak kadar alçalmış olsa da Claude bu pozisyondan tamamen memnun olduğunu fark etti. Ve bundan heyecan duyuyordu.
Ah, işte bu. İşte buydu. Onunla birlikte olmanın yolu buydu.
Philia onu terk etmeyecekti. Şimdi rahatlayacaktı. Şimdi Claude'a renkli bir gülümseme verecekti.
Böylece, Philia'nın onu içeri alacağı ve asla bırakmayacağı için rahatlamıştı.
"Haahng, Claude, neden birdenbire bu kadar sertleştin!"
Claude'un kalçalarının hareketleri güçlendi. Eğer onu acımasızca terk edecekse... Eğer onu uzağa atacaksa....
"Mmhh!"
Claude, Philia izin vermese de farkında olmadan onu öptü. Neyse ki Philia onun öpücüğünü kabul etmek için dudaklarını açtı. Claude onu kabaca içine iterken, kadın açgözlülükle onu yuttu.
Philia'nın inlemeleri öpücüğün gölgesinde kaldı. Philia Claude'u terk ederse ne olacağı çok açıktı. Yine delirecekti. Yolunu değiştirse bile, terk edileceği an yine eski haline dönebilirdi. Ama bu aptal ve sevimli Philia'nın tek hatası Claude'a hâlâ inanıyor olmasıydı. Onu aşağı itti.
"Aahh, Philia. Beni bırakma! Aahh, Philia!"
Dudaklarını ayırdıklarında nefesi kesildi ve fısıldadı. Philia başını sallarken gözleri bulanıktı. Derin bir nefes aldı, sonra bacaklarını Claude'un beline doladı.
Duvarları kasıldı ve Claude'un etrafını sıkıca sardı. Neredeyse zirveye ulaşmıştı.
Claude belini hafifçe büktü ve kendini en iyi hissettiği noktaya doğru itti.
"Haaahhnngg!"
Philia doruk noktasına ulaştı, sırtı kamburlaştı. İç duvarları seğirirken, sanki onu tamamen sıkıştırmaya çalışıyormuş gibiydi, ama kısa süre sonra gevşedi. Onun da doruğa ulaşması yakındı ve bu yüzden vücudu titredi.
"Ah, haa."
"Keugh."Claude çekildi ve menisini kadının karnına yaydı. Vahşi sütunu hâlâ dikti ama Claude açgözlülük etmeye cesaret edemedi.
Philia nefes almak için zaman ayırarak uzandı ve Claude'a baktı. Sevişmeleri çok iyi ve tatmin ediciydi ve çok uzun zaman olmuştu. Claude'a bakan Philia bir iç çekti.
İzin almadan dudaklarını öptü. Ağırdan almadı, denedi ama belini kabaca hareket ettirdi. Ne kadar küçük olsalar da bu işaretler Philia için önemliydi.
"Claude, gel ve sarıl bana."
Philia konuşurken Claude ona sarıldı. Philia onun kollarına yaslandı ve kokusunu içine çekti. Gözleri soğudu.
"Zehri tekrar aktive etmeli miyim?
Irik'in verdiği zehir korkunçtu. Her ne kadar ilahi gücü sayesinde kurtulmuş olsa da, bu konuda usta olmadığı için zehir bir anda yok edilemiyordu.
Philia yerde yatan Claude'a bakarken derin düşüncelere daldı ve vücuduna yerleşmiş olan zehri bıraktı. Irik'in saplantılı zehri henüz geçmemişti. Sadece Philia tarafından sakinleştirilmişti. Eğer isterse ilahi gücüyle onu güçlendirebilirdi.
Hem güç hem de kuvvet bakımından her zaman zayıf olan o, Claude'un yaşamdan ya da ölümden kaçma hakkını elinde tutuyordu. Bu büyük bir güçtü.
Bu yüzden Philia Claude'u kabul edebilirdi. Çünkü tekrar gitme gücüne sahipti.
"......."
Eğer tekrar delirir ve onu kontrol etmeye ve ezmeye çalışırsa... İşte o zaman....
Philia'nın gözleri karardı. Yapabileceği tek şey Claude'un bu aptalca oyunda iyi bir iş çıkarmasını ummaktı. O zaman onu sevebilirdi.
"Claude. Senden hoşlanıyorum."
"Ben de."
"Ben de seni seviyorum."
Claude ışıl ışıl gülümsedi.
"Ben de."
Claude ona dokunmak istiyordu ve Philia bundan çekiniyordu.
Sıcak aşıklar güzel aşklarını en soğuk düşüncelerle itiraf ettiler.
Adam ve kadın farklı düşüncelere sahipti ama birbirlerini seviyorlardı. Birbirlerine daha sıkı sarıldılar.
Biri bu aşkta yıpranmadığı sürece, birbirlerine olan şiddetli sevgileri sonsuza kadar devam edecekti.
-Yan hikaye  son.

Be Fascinated |BüyülenmekWhere stories live. Discover now