I Am the Nanny of the Villain|Kötü Adamın Dadısıyım

175

Sarah gözlerini açtığında, hayır, Park Hyeyeon gözlerini açtığında.
"Huh heok......!"
Bu sırada, Sarah Millen'ın bedeninden sıçrayan ve tamamen Park Hyeyeon'un bedeninde bulunan anı dalgaları içeri dolmaya başladı. Sarah Millen hatırlamıyordu ve sadece Park Hyeyeon onları tek başına tutuyordu. Evet, her şey Park Hyeyeon'un bir gün gördüğü bir rüya ile başladı.
* * *
Her şeyin ilk suçlusu olan gün özellikle kötü bir gündü. Yağmur yağdı, rüzgar esti ve gök gürledi. Korku filmi izlemek için iyi bir gündü ve planlanan talihsizliği ima etmek için de iyi bir gündü. Park Hyeyeon bu havada sık sık 'geleceği' tahmin ederdi. Işıkları kapalı kanepede sessizce uzanırken gözlerini kapatıp pencerenin dışındaki yağmuru dinledi.
'......!'
Ve bu şekilde 'geleceği' tahmin eden bir rüya gördü. Rüyasında Sarah Millen'in arkadaşı Dieline, Hugel Ambrosia ile kaçmış ve Claude adında bir çocuk doğurmuştu.
"Bu kadar ani mi?
Rüya, bir arkadaşın aniden kaçmasıyla başlamıştı.
'Dieline, delirdin mi sen? Onu da yanında götür! Hayır, zaten küçük olan kayınbiraderinle bunu yapamazsın!
Park Hyeyeon, arkadaşının rüyalarında gördüğü acımasızlık karşısında hayrete düşmüştü. Ama yapabileceği hiçbir şey yoktu. Sadece izleyebilirdi. Sarah Millen bir büyücü olarak insanların işlerine karışmazdı çünkü o kadar çok güce sahipti ki dünyayı dengede tutma zorunluluğu vardı. Ancak rüyasında arkadaşının çocuğunun annesi tarafından terk edilmiş olması onu çok rahatsız etmişti.
"Müdahale etmesem bile gözlemci olabilirim.
Böylece Sarah, sıradan bir aristokrat maskesi takarak ve Claude'un dadısı olarak rüyasında çocuğun hayatını gözlemledi. İlk başta, sıradan bir dadı olarak, annesinin ona veremediği sevgiyi taklit edecekti. Böylece çocuğun yalnızlığını, kızgınlığını, özlemini ve umutsuzluğunu herkesten daha yakından gördü. Ethan Ambrosia bilinmeyen nedenlerden dolayı Claude'dan uzak duruyordu. Claude annesini öldürme düşüncesiyle uyuyamıyordu ve bir dadının sevgisinin boşluğunda bu yeterli değildi. Sarah, ne yaparsa yapsın asla yakınlaşamayan baba ve oğulun arasında gizlice gözyaşı döktü.
'Ah ah, çok üzücü. Çok talihsiz.
İyi davranmak zorundaydı. Bunun için daha fazla çaba sarf etmeliydi. Böylece bir gün sıcaklığı çocuğa biraz olsun rahatlık verebilirdi. Claude'un yanında kalan Sarah, bunu yapmaya karar verdi ve bir gün Claude'un ifade ettiği garip güç tarafından ölümcül bir şekilde yaralandı. Sarah'nın taktığı dadı maskesi sadece sıradan bir aristokrattı. Claude'da tezahür eden güç ise sıradan bir insanın ölmesi için fazlasıyla yeterli olacak bir güçtü. Döşemeli derisinin ölümü üzerine Ambrosia Dükü onun gömülmesini teklif etti ve Sarah Millen'ın resmen öldüğü ilan edildi. Ancak bir sihirbaz olarak kendine olan güvenini ve Claude'un karşısına çıkma gerekçesini kaybettikten sonra fark etti.
'Ah ah, Claude'a aşık oldum. Çocuğa çok fazla şefkat gösterdim.
Bunu fark ettikten sonra artık çok geçti. Claude için Sarah Millen çoktan ölmüştü. Sarah Millen daha sonra Claude'dan gelecek haberleri duymak için kendini sessizce sihirli kuleye kilitledi.
"Dük Ethan Ambrosia'nın Claude Ambrosia'nın çıldırmasını engellemeye çalışırken öldüğü söyleniyor.
"Claude Ambrosia'nın tamamen delirdiği söyleniyor.
Ambrosia'nın gücünü dizginleme isteğini kaybetti. Çıldırdı.
Malikanenin tüm hizmetkarları öldü. Claude Ambrosia'nın gücünü onurlandırmak için yeni bir güç yaratıldığı söyleniyor.
Crombell İmparatorluğu'nun İmparatorluk ailesi çöktü. Emredildiği gibi, İmparator ve halefi Elexa de Crombell tahliye edildi. Ama korkarım ki er ya da geç Claude Ambrosia'nın ellerinde ölecekler.
Sarah'nın müritleri Claude ile ilgili haberleri özenle iletti.
"Zaten kopmuş bir ilişkiye neden bu kadar takıntılısın?
Aralarından Oliven sürekli Claude'a olan ilgisinden şikâyet ediyordu ama Sarah onu dinlemedi. Claude büyüdükçe, çocuğun önünde acı verici şeyler ortaya çıktı ve sonunda tüm kıtaya korku salan bir varlık haline geldi. Sihirli kuleden sessizce durumu izleyen Sarah, pişmanlık duydu ve tekrar tekrar pişman oldu.
"Keşke Claude'un dadısı olarak kalsaydım.
"Keşke sıradan bir insan derisine bürünmeden bir sihirbaz olarak çocuğun yanında kalsaydım.
Sarah tekrar tekrar kendini suçladı. Büyük Büyücü olarak insanlık tarihine müdahale etmemeliydi. Çünkü bu, dünyayı dengede tutan asil yasaları çiğniyordu. Ama bu kuralları korumanın bedeli neydi? Dünya kaosa sürüklendi ve Ambrosia'nın yasalara meydan okuma gücü muazzamdı.
"Keşke Ambrosia'nın gücünü önceden fark edebilseydim.
"Tüm bunlar farklı olur muydu?
Sonunda, kıta Sarah'nın müdahale etmek zorunda kalacağı kadar kana bulandı. Böylece Sarah kendi adına Claude'a göz kulak olması için bir varlık seçti.
Elena Priston.
Blight İmparatorluğu'nun Azize'si olarak doğan ve tüm hayatını kıtanın barışına adama kaderiyle doğan bir çocuk. Yumuşak sesi ve nazik sözleriyle Claude'un kalbindeki karanlığa dokunmak için mükemmel bir çocuktu. Sarah sihirli kuleye girdiğinden beri Claude'un acısını dindirmek için yapılan araştırmalar çoktan sona ermişti.
"Sana Claude Ambrosia'yı kurtaracak gücü vereceğim.
Sarah Tanrı'nın sesini ödünç aldı ve tüm araştırmalarını Elena Priston'a aktardı. Böylece Elena Priston, Ambrosia'nın gücünün geçemeyeceği bir yapıya sahip oldu ve Claude'un sevgilisi haline geldi.
"Claude Ambrosia artık gücünü kontrol edebiliyor.
"Elena Priston ve Elexa de Crombell temas kurdu. Crombell İmparatorluğu'nun yeniden inşasına yardım etmek istiyor.
"Claude Ambrosia, Elena Priston'ın iradesini takip etmeye karar vermiş gibi görünüyor. İşbirliği yapıyorlar.
"Efendi'nin sevgili İmparatorluğu geri dönecek.
Crombell İmparatorluğu yeniden inşa edildi ve yeni imparator Elexa de Crombell, çocuk yüzünden çökmüş olan İmparatorluğu hatırlayarak Claude'a karşı daima temkinli davrandı. Claude, Ambrosia'nın malikanesine gitti ve yaptığı hataları düşünerek üzüldü ve defalarca Elena'nın kollarında teselli edildi. Çocuk hala geceleri uyuyamıyordu.
"Claude Ambrosia kendine zarar vermeye başladı.
"Manipülasyon gücü hala sabit...... ki bu çok garip.
"Elena uzaktayken hiçbir şeye tepki vermiyor.
Bir gün Claude vicdan azabıyla kendini astı.
"Huh heok!"
Böylece, Park Hyeyeon rüyasından uyandı. Yanakları gözyaşlarıyla ıslanmıştı ve tırnakları sıkılı yumruklarına batarken avuçları kan içindeydi. Park Hyeyeon içgüdüsel olarak anladı.
"Bu gelecek."
Öngörü gücüne sahip olan Park Hyeyeon'un Sarah Millen'ın dünyasının geleceğini görmesi alışılmadık bir şey değildi. Ancak kalbini kıracak böylesine acı verici bir geleceği daha önce hiç görmemişti.
"Geleceği değiştirebilecek miyim......?"
O günden sonra Park Hyeyeon rüyasında gördüklerini ayrıntılı bir şekilde defterine kaydetti. Claude'un hareketleri, sözleri ve gözleri atlanmadan yazılmış, İmparatorluğun ve çevresindeki figürlerin durumu da atlanmadan not edilmişti. Ancak, Claude'un sonunu yazmaya dayanamadı. Bu çok acı vericiydi. Park Hyeyeon şimdi saplantılı bir şekilde düşünüyor ve sürekli düşünüyordu.
"Nerede yanlış gitti? Bu talihsizlik nerede başlıyor? Önce neyi değiştirmeliyim?"
Ne kadar düşünürse düşünsün, iyi bir yol bulamadı. Sarah Millen, Park Hyeyeon'un çoktan gördüğü gelecekte başarısız olmuştu. Ayrıca Claude'un ellerinde ölmüş ve çocuğun talihsizliğini daha da kötüleştirmişti. En başta Claude'un mutsuz olabileceği tüm koşulları değiştirmesi gerekiyordu.
"Evet, o güç. Önce Ambrosia'nın gücü üzerinde çalışmam gerekiyor. Çünkü Elena gibi zayıf bünyeli insanları yanıma almayı başaramadım. Bu yüzden farklı bir yönde çalışmam gerekiyor......"
Park Hyeyeon bu kararlılıkla gözlerini Sarah Millen'ın bedeninde açtı. Ve Claude Ambrosia'nın gücünü tekrar incelemek için doğmadan önce, Dieline Hugel'e aşık olmadan önce. Tek başına, Ambrosia'nın gücüne katlanan Ethan Ambrosia'ya yaklaştı.
"Benim adım Sarah Millen, Genç Lord Ethan Ambrosia-nim."
Sarah ona yaklaştığında Ethan Ambrosia henüz Dük olmamıştı. Ethan Ambrosia, Sarah'nın rüyalarında gördüğünden çok daha genç bir yüze sahipti ama yine de Claude'un rüyalarında gördüğü son anından daha çukur gözleri vardı. Sarah o ölü gözlere baktı ve şöyle düşündü.
"Umarım tüm bu acılar Ethan Ambrosia'nın neslinde önlenirdi?
En başta Ethan Ambrosia'nın nişanlısı olmasaydı, Dieline Hugel'le tanışmayacak ve trajik bir aşka düşmeyecekti. Claude doğmayacak ve Ambrosia'nın gücünden muzdarip olmayacaktı.
'Claude'un doğmaması daha iyi olabilir. Böylece çocuğun kendini astığını görmem......'
Claude'un kendini astığı sahneyi bir türlü aklından çıkaramayan Sarah'nın aklı uçurumun kenarına gelmiş ve normal bir karar verememişti. Yarı deli olan Sarah, durumunu bile bilmeden yapmaması gereken bir karar verdi.
"Genç Lord Ethan Ambrosia-nim'e bir öneride bulunacağım. Lütfen bana evlenme teklif eder misiniz? Harika bir nişanlı olurum."
Sarah Millen, Dieline yerine Ethan Ambrosia'nın nişanlısı olmaya karar verdi. Bu şekilde geleceği değiştirmeye çalıştı. Ancak o sırada Sarah ve Park Hyeyeon'un da gözden kaçırdığı bir şey vardı.
"Leydi Sarah Millen korkusuzdur. Benden kaçmak Leydi'nin huzur içinde yaşamasının tek yolu olacaktır."
Gerçek şu ki Ambrosia'nın gücüyle doğan tek kişi Claude değildi. Ve Claude'un elinde ölene kadar Ethan da Ambrosia'nın gücünü kontrol etmek için yanıp tutuşuyordu. Ve bir şey daha vardı.
"Barış içinde yaşamak istemediğimi söylersem teklifimi kabul edecek misin?"
"......Lady Millen tuhaf bir insan."
"Bunu her zaman duyuyorum."
Ethan'la yüz yüze geldiğinde genişçe gülümseyen Sarah'nın son söylediği şey...... Claude'un hiç doğmadığı ve Ethan'ın nişanlısının Dieline yerine Sarah Millen olduğu bir hayatta, Sarah ve Ethan birbirlerine aşık oldular. Ve bu, tüm bunların ikinci suçlusu oldu.