Rüzgâr Çanı

59 10 11
                                    

Gelme hayat bu kadar üzerime daha fazlasını kaldırabilecek bir halim yok..

Keyifli Okumalar ♡

__________________________

[14.]

Korkudan birbirine dolanan ayaklarımla kolumdan çekiştiren Deniz'e ayak uydurmaya çalışıyordum. Kendimi ne kadar yatıştırmaya çalışsam da patlayan silah sesleri geçmişimin karasını gün yüzüne çıkarıyordu.

" Hızlı yürü, ölmek mi istiyorsun?" Yanımda ki ağaca isabet eden kurşunla dudaklarım arasından tiz bir çığlık kaçtı. Belimden sertçe çekerek bedenimi ağacın arkasına yasladı.

" Burada kal sakın hareket etme. Polat ağbeye bakacağım." Belinde ki silahını çıkartarak ateş etmeye başladı. Nasıl bir cehenneme düşmüştüm böyle. Ne kadar daha hayatın acı sillesini yemeye devam edecektim. Sıkışan göğsümle titrekçe nefes çektim ciğerlerime.

Anne kızın çok korkuyor...

Kaç dakikadır kendimi ağacın arkasında korumaya çalıştığımı kestiremiyordum. Bedenimin birden havalanmasıyla çığlık attım. "Benim, sakin ol." Tanıdık bir ses duymak ne büyük bir nimetti böyle.

"Titriyorsun" Başımı göğsüne yasladım. Kalbim sancıdı, nefesim kesildi.

Gittikçe uzaklaşan silah sesleriyle göz kapaklarımı kapatıp açtım. Koşuyordu bunu hissedebiliyordum ama yürüyecek mecalim yoktu.

Arabanın içine bedenimizi hızlıca sıkıştırmasıyla araba hareket etmeye başladı. Sıcak elleriyle yüzüme düşen saç tutamlarını kulağımın arkasına iliştirdi. " İyisin geçti." Hafifçe başımı salladım.

Parmak uçlarıyla yüzümü sevdi göz yaşlarımın ıslatığı yanaklarımı kuruladı. İrislerine baktım yeşilleri koyulaşmıştı oysa ki az önceye kadar açık yeşillerdi.

Utançla gözlerimi kaçırdım kucağında oturuyordum "Kollarını çekersen kalkacağım." Ezberlemek ister gibi inceledi yüzümün her bir detayını göz kapaklarımı kırpıştırdım.

Yavaşça çekti üzerimden kollarını fazlaca sallanan arabanın içinde zorlukla attım bedenimi yan koltuğa korkudan halâ daha elim ayağım titriyordu. "Beni vuran o mu yaptı ?" İrislerini ne ara eline aldığını bilmediğim telefondan çekti.

" O ya da değil bir şey fark eder mi?" Tam bir dengesizdi ne zaman ne yapacağı belli değildi. "Bilmek istiyorum." Kaşlarını çattı "isteme o zaman." Pislik herif.

Yolculuğun geri kalanında hiç ses etmeden pekte düzgün olmayan yolu izledim. İşine gelmediği zamanlarda hiç bir sorumu cevaplamıyordu. Araba o kadar çok sallanıyordu ki midem yerinden çıkacakcasına bulanmaya başlamıştı. "Dur!" Boncuk boncuk terlemeye başlamıştım.

Meyus Where stories live. Discover now