Fuyuko'nun gelmesi onları şaşırmıştı. Elindeki lanetli silahı salladı ve onlara döndü.
Fuyuko: burada ne işiniz var?
Kimseden ses soluk çıkmamıştı.
Fuyuko: mia'nın burada olduğunu biliyordunuz değil mi?
Yine kimse bir şey dememişti.
Fuyuko: habersiz buraya geldiğinizi öğrenirlerse başınız derde girer o yüzden hemen dönün
Mahiru: sizin de burada olmamanız lazım
Fuyuko-san, sizinde başınız derde girmez mi?
Fuyuko: beni tehdit mi ediyorsun?
Mahiru: hayır sadece ufak bir hatırlatmaydı, sonuçta siz saygın ve başarılı bir kadınsınız. Davada ekipten habersiz hareket etmek, emre itaatsizlik başınızı derde sokabilir
Fuyuko: ne istiyorsunuz?
Mahiru: sadece sizinle gelmemize izin verin
Fuyuko derin bir nefes aldı
Fuyuko: başıma dert alıyorum, ah siz ergenler
Diye söyledi ve ilerlemeye başladı. Diğerleri güldü ve onu takip etmeye başladılar. Uzun bir yol onları bekliyordu.
^^^^^^^
Akane: dağa birileri geldi, sanırım senin için
Mia: nasıl anladın
Akane: hissedebiliyorum
Dedi gözlerini kapatıp. Mia eşyalarını alıyordu. Çantasını toplamıştı.
Akane: şimdi ne yapacağız?
Mia: bilmiyorum akane, ne yapmam lazım
Akane: Mia... sen çok güçlüsün ama eğer bu savaş senin ölme ihtimalini içeriyorsa ben böyle devam etmeye razıyım
Mia: ben değilim akane, durmadan takip edilmekten ve sevdiklerimin zarar görmesinden sıkıldım. Bana inan her şeyi düzelteceğim.
Mia çantasını sırtına takıp akane ile gizlice tapınaktan ayrıldı. Akane'nin ona hediye ettiği lanetli katana'da onunlaydı. İkisi ses duyunca irkildi ve etrafı incelemeye başladılar. Ağacın arkasına geçtiler. Mia ilk defa katanasını kullanacağı için heyecanlıydı. Sırtını ağaca dayadı ve derin bir nefes aldı. Ağacın öbür tarafında hissettiği kişi için hazır olunca döndü ve üzerine atladı. Bacakları ile kişinin gövdesini sıkıştırdı, iki eliyle katanasını havaya kaldırdı. Sertçe yere indirirken o kişiyi tanıdığını farketti. Ona zarar vermemek için son anda katanayı savurdu, kafasının yanına yere saplandı.
Mia: bakugou! Burada ne işin var!
Bakugou: Aptal! Beni öldürecektin!
Mia kafasını kaldırınca diğerlerini de farketti. Hepsinin yüzünü inceledi sonra hala bakugonun üzerinde olduğunu farkedince hemen toparlanıp kalktı. Ne diyeceğini bilemedi. Onların sinirli mi yoksa sadece rahatlamış mı olduklarını anlamaya çalışıyordu. Fuyuko gelip mia'ya sarıldı. Korktuğu belliydi. Annesi ile sarılması bitince yanlarında dikilen akaneye baktı. Mia tam akaneyi onlara tanıtacakken annesi bir şaşkınlık geçirdi.
Fuyuko: akane! Bu sensin, yaşıyorsun!
Dedi. Herkes şaşırmıştı, özellikle akane
Akane: sizi tanıyor muyum?
Diye sordu. Fuyuko'nun gözleri doldu ve
Başını iki yana salladı.
Fuyuko: annen sachi, benim kardeşimdi. Annem ve kardeşimi öldürdüler. Senin yaşadığını bilmiyordum.
