-17-

290 26 25
                                    

Gözlerimi açtığımda sanki bi rüyadan uyanmış gibi hissettim. Doğrusu bir kabus... uyandığımda bunun ne rüya ne kabus olduğunu anladım. Hala aynı yerdeydim. Etraf yanıyordu, is ve yanık kokusu artmıştı. Beynim resmen zonkluyordu. Üzerimde havanın ağırlığı mı var diye düşünürken bakugounun beni hala sarmaladığını anladım. Beni sıkıca tutuyordu. Kafamın içinde polis sirenleri ve ambulans sesleri yankılanmaya başladı. Yavaş yavaş kalktım, bakugou baygındı. Onu sarsmaya başladım

Mia: hey! Aptal! Uyansana!

Ses yoktu, ayılmamıştı. Onu sarsmaya devam ettim, gözlerim yaşarıp akmaya başladı

Mia: salak! Kalksana!

Ne yapacağımı şaşırmıştım, son kalan gücümle ikimizi sadece kapının önüne portalla ışınlayabildim. Yerde uzanan bakugounun göğüsüme elimi koyabildim. Etrafta itfayeleri gördüm. Son hatırladığım şey bakugounun kalp atışları ve sıcak bedeniydi

Mia: sıcacık...

Ağzımdan son dökülen kelimeden sonra kafam önüme, bakugounun omuzuna düştü. Dayanacak gücüm kalmamıştı ve bu sefer derince bilincimi kaybetmiştim.

^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^

Mia: nerdeydim ben?

Hemşire: ah! Sonunda uyandınız! Nasıl hissediyorsunuz?

Mia: yorgun...

Hemşire: hemen doktorunuzu çağırıyorum

Gözlerimle etrafı izlemeye başladım. Hastane odasındayım, oda genişti. Ağzımda hava maskesi vardı. Camdan baktığımda havanın karanlık olduğunu gördüm. Gece çoktan olmuştu ve tahminen ertesi güne geçmiştik. Odaya iki tane doktor geldi. Beni muayene etmeye başladılar.

Mia: bakugou, o nasıl

Hemşire: sizden önce uyandı. Sizden fazla yarası var fakat ciddi bir şeyi yok

Doktorlar muayenemi bitirdi. Her şey yolunda gibiydi. Hava maskemi de çıkarttılar. Dinlenip toparlanmamı söylediler. Onlar odadan çıkınca yerde bulduğum terliklere ayağımı geçirdim. Kapımı açtım ve kattaki odaları dolaşmaya başladım. Hangi odada kaldığını nasıl öğreneceğimi düşünmeye başladım. Derken tanıdık birisini gördüm

Hawks: nasıl oldun yavru kuş~

Mia: muhteşem

Hawks: baban yarım saat öncesinde ayrılmak zorunda kaldı, birazdan arayıp haber ederim

Mia: nereye gitti

Hawks: bunları boşver dinlenmene bak, olay için gitmesi gerekti sadece

Mia: bakugou hangi odada

Hawks: katın sonunda, 411 numara

Kafamı salladım ve yürümeye başladım. Gözümle numaraları takip ediyordum. 409,410 ve işte 411 diye geçirdim içimden. Kapıyı tıklattım içeriden ses gelmedi. Yinede kapıyı açtım ve girdim. Bakugou uyanıktı ve yatakta geriniyordu. Sevindim ve adımlarımı hızlandırdım. İstemsizce kollarımı boynuna doladım ve sarıldım ona. Şaşırmış olacak ki elleri havada kaldı

Bakugou: h-hey!

Mia: iyi misin! Bir yerin acıyor mu?

Bakugou: iyiyim

Havadaki ellerini sırtıma koydu ve bir tanesiyle omuzuma daire çizer gibi sıvazladı. Onun dokunması beni irkmişti ve ne yapıyorum ben diye içimden geçirdim. Geri çekildim ve omuzlarından tuttum. İkimizde pörtlek gözlerle birbirimize bakıyorduk. Gözlerimi kaçırmak için yaralarını bahane ettim. Elimi üzerlerinde gezdirdim. Ağzından ufak bi ses çıktı, acıtmıştım sanırım

Bakugouxreader Where stories live. Discover now