secret love song

157 22 54
                                    

gyuvin-ricky

gyuvin:
dün için
özür dilerim
seni yordum o kadar
birde dudağına yapıştım|

ricky:
sorun değil
bende senle konuşmak istiyordum

gyuvin:
neden
bir sorun mu var
ne yaptım yine

ricky:
sen bir şey yapmadın
benim özür dilemem gerek senden
gunwooku kıskandım bir an
bitmesine rağmen aramızı bozdum
hem senle
hem gunwookla
ayrıca dün gece eşsiz hissettirdin beni
hatırlıyor musun

gyuvin:
arabada seni öptüğümü mü

evet aslında

ricky:
bu kadar açık sözlü olma herkese

gyuvin:
özelliğim bu
huyum kurusun
ne diyeyim

ricky:
hayır
senin tepkilerini,konuşmanı her şeyini en az seni sevdiğim kadar seviyorum gyuvin

gyuvin:
bende seni seviyorum
motorcu çocuk

ricky:
motorcu çocuk
havalı
öğlenleri de buluşsak
olmaz mı

gyuvin:
sana paten kaymayı öğretmemi ister misin

ricky:
kırılmadık tarafım kalmaz
boşver sen direkt

gyuvin:
bende profesyonel değilimdir
9-10 yıldır sürüyorum
gerçekten çok eğlenceli olacak
geliyor musun

ricky:
çok istedin
seni kırabileceğimi mi sandın
geleceğim
ne zaman gideceğiz

gyuvin:
şimdi çıkmaya ne dersin
sanırım daha fazla seni görmeden dayanamayacağım

ricky:
tamam güzelim
ama ilk önce paten almam gerek

gyuvin:
ha
patenin yoksa
sorun değil
başka bir şeyler yaparız
boşuna paten alma

ricky:
benim için sorun olmaz
bence ben sana kaykay kaymayı öğreteyim
|belini sarmak için uydurduğum bahanelere bak

gyuvin:
olur
kaykay kaymayı hep istemişimdir
ama dengesiz biri olduğum için beni tutman gerek

ricky:
bana güvenebileceğini biliyorsun
1 saat sonra görüşürüz
seni alırım

gyuvin:
tamamdır
görüşürüz 🤍

ricky:
|kalbini yerim

(...)

"hyung, ben gidiyorum! ricky kaykay kaymayı öğretecek." kollarını belime sararak beni sardı. "bir yerlerini kırmadan gel, olur mu?" gülerek omzuna vurdum. "o kadar sakar birisi değilim!" ben bilmem diye omzunu kaldırmıştı. ayakkabılarımı giyip görüşürüz diyerek elimi salladım. evde tek kalmayıp sevgilisini çağıracaktı.

apartman kapısından çıktığımda ricky'nin kornaya basarak bana baktığını farkettim. kaykayı da olduğu için motor yerine arabayla gelmişti. arka kapıyı açıp eşyalarımı bıraktım. ön koltuğa geçtiğimde yanağıma hızlıca bir öpücük kondurup geri çekildi. arabayı çalıştırıp asla bilmediğim bir yere doğru sürmeye başladı.

kaykaycı parklarından birine gelmiştik. rampalardan atlayan kaykaycılar, onları köşeden izleyen insanlar ve bir gün belki onlar gibi olacak çocuklar vardı.

bagajdan kaykayını çıkartıp sürmeye başladı. eliyle arkadan gel işareti yapıyordu. kaykayının ucuna basıp kaykayı kaldırdı. elimi tutmuş birlikte piste doğru gidiyorduk. "baştan söyleyeyim, buradaki hiçbir şeye çıkmayacağım." "sen ilk önce düz durmaya çalış kaykayda." "sus ya, sende annenin karnından kaykay kayarak çıkmadın herhalde." ufak bir kahkaha patlattığında onu her zaman gülmesini istediğimi farkettim.

neden sana aşık olduğumu söyleyemiyorum? çatılardan aşkımı haykırmak istiyorum. keşke böyle bir şey mümkün olabilseydi, neden mümkün olamıyor? çünkü ben seninim ricky.

-

bir suru odev arasinda attigim bolum

gorusuruz 💌 !

moth to a flame/gyurickyWhere stories live. Discover now