12. Bölüm | Aile

38 6 47
                                    

{Yeni bir ateş söndürür başkasının yaktığını, yeni bir acıyla hafifler başka bir ağrı.}

-William Shakespeare

Medya: Onur Saltuk

Yazar'ın Anlatımıyla

Bazen en büyük fedakarlıklar, en büyük utançlarımız gibi gösterilir. Oysaki o fedakarlıklar için ne çok şey bırakırız arkamızda. Göze aldıklarımızı saymıyorum bile. Onur bir fedakarlık yapmış ve Dora her ne karar verdiyse arkasında durmuş, sonucunda ise haksız durumuna düşmüştü. Onur, Dora'nın son söyledikleri karşısında sabır dilenir gibi nefesini çekti ve sakinleştiğinde tekrar konuştu.

"Olayı başka yerlere çekme. Onunda senin gibi bir derse ihtiyacı vardı sadece. Hatasının bedelini o gün ödedi. Daha fazlasını yaparak onu cezalandırma. Bedel ödeme sırası şu an başkalarında. Siz yeterince çocukluğunuzun bedelini ödediniz."

Genç kadın, kafasını onaylamadığını belli eder şekilde iki yana salladı.

"Peki. Söyle o halde. Sen neden bir çocuğun arkasında durarak daha büyük bir çocukluk yaptın?"

Onur sinirden ufak bir kahkaha atmıştı. Ne derse desin onu anlamayacaktı değil mi?

"Hep aynısını yapıyorsun. Canın yandığında, can yakıyorsun."

Sesindeki üzüntülü ve öfkeli tını, bakışlarına yansıdı genç adamın. Ufak bir sessizlikten sonra Dora konuşmaya başladı.

"O adamda babanı görüyorsun değil mi? Sırf bu yüzden onu babam olarak kabul etmemi istedin."

Genç adam, bu sözler karşısında büyük hayal kırıklığına uğradı. Söyledikleriyle bunun ne ilgisi vardı? Onur haklıydı. Dora canı yandığında can yakardı. Oysa karşısında onu koşulsuz seven dostu duruyordu ve o dostu, bu sözleri hak etmiyordu.

"Kime neyi anlatıyorum ki? Neyi neden yaptığımı sen çok iyi biliyorsun. En azından bunu bana söyleyip geçmişimle vurmasaydın keşke." deyip oradan ayrıldı genç adam.

Dora söyledikleri karşısında pişmanlık duydu. Her şeyi söyleseydim ama o cümleyi söylemeseydim diye iç geçirtiyordu. Son pişmanlıklar fayda etmezdi asla. Kalp bir defa kırıldımı tekrar aynı hale gelmesi imkansızdı.

"Ne yaptım ben ya." genç kadın saçlarını elleri arasına aldı. İçinden tek bir şey geçiriyordu. O da her ne olursa olsun Onur'a kendini affettireceğiydi.

Genç kız, arkadaşının peşinden gitti. Fakat Onur, çoktan gözden kaybolmuştu.

"Nereye kayboldun birden?" kendi kendine nereye gidebileceğini düşündü. Sonrasında ise Açelya'ya dönüp şöyle dedi:

"Açelya, Onur Binbaşı'nın nereye gittiğini gördün mü?"

Açelya düşünürmüş gibi bir ifade takındı. Hatırlamış gibiydi. Onaylar bir ifadeyle konuştu.

"Evet, az önce sinirli bir şekilde karargahtan çıktı. Bahçede olmalı."

Dora, cevabı aldıktan sonra dışarıya çıktı. Etrafta görünmüyordu. Gözünü biraz daha etrafta gezdirdiğinde bir ağacın altında oturduğunu gördü. Telefonunda bir şeylerle ilgileniyordu.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Oct 03, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

KargaşaWhere stories live. Discover now