2.4

789 31 5
                                    




  Eva ile efsane bir sofra hazırlamıştık. Efsaneden kastım kremalı makarnaydı ama olsun. Baha gitmişti, bende çok sorgulamamıştım çünkü Rüzgar gelecekti ve bu durum beni heyecanlandırıyordu. Uzun zaman sonra ilk defa normal gençler gibi hissediyordum.

Elimdeki çatalları da masaya dizdikten sonra her şey hazırdı. Heyecanla , Eva'ya baktım.

"Ay makarna çok mu basit oldu?" diye sordum.

"Başka bir şey yapmayı bilmiyoruz Asel" dedi ve birlikte kıkırdadık.

"Haklısın"

"Bir soracağım ama özel ise cevaplamak zorunda değilsin" dedi. İlk başta tereddüt hissetsem de kafamı sallayarak sorması için onayladım onu .

"Gerçekten o adamla bir şeyler yaşadın mı?" 

Tahmin ediyordum böyle bir şey soracağını. Bir tık suratım düşmüştü çünkü utandığım bir konuydu. Açıkçası şu an bana iğrenç bir durum gibi geliyordu ve kendimi aklayacağım hiçbir gerekçe yoktu.

"Maalesef" dedim . Ses tonumdaki üzüntüyü fark eden Eva hemen konuyu dağıtmaya başladı. Bu haline tebessüm ettim ve "bunu kabul etmesem de burada olman bana iyi geldi" dedim. O da bana gülümseyerek karşılık verdi. Bu iki günde fazlası ile yakınlaşmıştık. Bu durum bana iyi geliyordu. Artık yalnızları oynamak yoktu, bana iyi gelen kişileri asla bırakmayacaktım. 

"O değil de şimdi siz nesiniz Rüzgar ile"

Soru ile gözlerim kocaman açıldı, sahiden biz neydik? Adını koymamıştık bile.

"Bilmiyorum Eva, daha bir şeyde yaşanmadı . Çocuğu ne zaman görsem bir kavga bir mevzu oluyor." dedim.

"Ay Eva katil mi edeceksin beni. Madem bir şeyin değil odana niye aldın?" dedi bir yandan da ellerini mahalle karıları gibi dizine vuruyordu.

"Kendisi geldi, bıçaklanmış çocuk bir şeyde diyemedim"

"Açma o konuyu ya ne salak çocuk, kendini bıçaklamış. Bunda da bir takım sıkıntılar varda , Sarp'tan bin kat daha iyi. Annen atıyordu bazen adamı duruma babam çok kızıyordu bu sapık herifle ne işi var diye. Adamın içine doğmuş" dedi. Babam bunları öğrenirse yaşanabilecek senaryoları düşündüm, korkunçtu. 

"Babama söylemek yok bak , bozuşuruz yemin ederim" dedim.

Tam bana bir şey diyecekti ki kapı çaldı, ikimizde sustuk ve kapıya koştuk. Çok heyecanlı hissediyordum. Hevesle açtığım kapı bende büyük hayal kırıklığı yaratmıştı. Karşımda Melis vardı.

"Hoş geldin yok mu Asel" dedi. Ona sinir olmaya başlamıştım bu yüzden her hareketi batıyordu artık. Ayrıca içimde kötü sezgiler vardı fakat açıklayamıyordum.

"Hoş geldin" dedim kısaca .

"Biz de şimdi çıkıyorduk Melis ya yarın gel istersen" dedi Eva. Tam o esnada Rüzgar ve arkadaşları geldi. Ellerinde bir sürü abur cubur poşeti vardı. Bir şey deme fırsatı bulamadan Austen poşetleri içeri bırakıyorum diyip girdi. Melis ise sadece güldü, Eva'nın  yalan söylediği anlaşılmıştı. Açıkçası böyle bir kaba davranıştan sonra gitmesini bekliyordum fakat o beni şaşırttı. Alaycı bir gülüş atıp içeri girdi.

Kaşları çatık bize bakan Rüzgar , Melis gittikten sonra gelip sarıldı ve "Bu Sarp'ın yanındaki kız değil mi ne işi var?" dedi. Bilmiyorum anlamında ellerimi havaya kaldırdım. Diğerlerine de hoş geldin dedikten sonra hep beraber içeri geçtik. Herkesi direkt yemek faslına geçirmeyi düşünüyordum.

Daddy İssuesΌπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα