2.6

656 22 15
                                    




Son kez eski odama baktım , içi boş denecek kadar az eşya ile kalmıştı. Yaşam alanım olan bu odadan, şu an bana dair bütün izleri silinmişti. Bu durum moralimi bozuyordu . Evimizi çok severdim , her ne kadar tek olsamda ...

Canımı sıkan bir durum vardı. Evet ben bugün babamın yanına taşınıyordum fakat annem bunu nasıl kabul etmişti . Beni sevdiğini biliyordum ama bu durum ister istemez kırmıştı. Normalde boşanmış anne babalar çocukları paylaşamazdı, benimki neden tekte göndermişti. Neyse Asel! Hayata güzel yönlerden bak, güzel bir olay yaşıyorsun ama sen ısrarla olumsuz yönlerine odaklanıyorsun dedim kendi kendime . Nasıl odaklanmayayım ki beni uğurlamak için bile gelmemişti.

Telefonumu cebimden çıkarıp annemi aradım . Bir kaç çalmadan sonra açmıştı.

"Naber anne" dedim.

"İyi hayatım"

"Evden çıkmadan arayayım dedim"

"İyi yapmışsın prensesim , şu an çok meşgulüm akşam iş çıkışı uğrayacağım size, öpüyorum annem" dedi ve kapattı. Size kelimesi çok acıtmıştı ya , nasıl bu kadar kolay kabullenmişti gitmemi .

Kapıda bekleyen Baha'yı daha fazla bekletmemek adına elimdeki valiz ile dışarı çıktım. Yatak ve dolabım hariç çoğu eşyamı geçen hafta yollamıştım. Biraz oyalanarak toparlamıştım eşyalarımı, bunu anlayan babam yardıma Hasret ablayı yollamıştı . O bir günde bütün eşyalarımı götürmüştü . Geçen hafta hep beraber onlarla yemek yemiştim. Güzel geçmişti , iyi insanlardı . Ufak tefek sürtüşmeler oluyordu bazen Eva ile . Fakat bunun iyi bir şey olduğunu söyleyip duruyordu . Kardeşler arasında oluyormuş böyle şeyler , kardeşim olmadığı için bilmiyordum. Açıkçası beni de rahatsız etmiyordu , her tartışma sonrası tekrar eskisi gibi oluyorduk .

Hasret abla da çok heyecanlıydı benim taşınmam için . Babama büyük vefa duyuyordu. Eva ve Baha'ya babalık yapmıştı , buna karşılık Hasret abla bana karşı son derece iyi ve sıcakkanlıydı. Bunu odamı toplarken bir kez daha anladım. Annemden daha sık aramıştı. Kendi kendime gülümsedim , yeni bir sayfa açıyordum!!

Kulağıma dolan korna sesi ile düşüncelerimden sıyrıldım. Ön koltuktaki yerime yerleşip Baha'ya gülümsedim.

"Yeni hayatına hazır mısın?" Dedi.

Evet anlamında kafa salladım. Bir anda arka koltukta beliren kişi ile çığlık attım, Rüzgar'dı! Gerizekalı bu çocuk ya , korkudan ölüyordum .

"Rüzgar ne yapıyorsun?!" Dedim sinirle .

"Kızım babam katı demedin mi ? Bende sana bir yolunu bulacağım dedim." Şaka mı yapıyordu ? Sanki babam beni sokağa salmayacaktı. Of Rüzgar of. Yine de bir tık hoşuma gitmişti , sadece bir tık . Beni görmek için zaman yaratıyordu.

"Rüzgar babam görüşmemize bir şey demez, sadece erkek arkadaş kelimesini sevmiyor" dedim.

"Olsun, her fırsatı değerlendirelim"

"Ben seni değerlendiricem" diye mırıldandı Baha.

Daha sonra bana dönüp "bırakmadı peşimi, sürpriz yapacakmış sana" dedi Baha.

Koltuktan arkaya dönüp Rüzgar'a baktım. Arabanın camından içeri sızan gün ışığı yüzüne yansıyordu. Ela gözleri bugün daha yeşilimsi duruyordu . Ona içten bir şekilde gülümsedim. Bir hafta boyunca beni hiç yalnız bırakmamıştı. Farklı farklı aktiviteler bulmuştu , onunlayken zaman çok hızlı geçiyordu .

"Ya Rüzgarr"

"Sana küçük bir hediye getirdim yeni odan için" dedi . Elinde duran küçük pembe kutuyu bana doğru uzattı. Heves ile elinden . Kutunun kapağını açtığımda cam bir fanus karşıladı beni. İçerisinde laleler vardı. Bu bir gece lambasıydı ve o kadar şirindiki. Gülümseyerek Rüzgar'a baktım.

Daddy İssuesΌπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα