The Wall Between Us (texting+düz yazı)

The Wall Between Us 20. Bölüm

Jeon Jungkook

Dün gece iddiayı kazanmış ve 12 saatimi bile almadan Taehyung'a sahip olmuştum. Korktuğum başıma gelmişti, kaçamamıştım. Anlık arzularım yüzünden onu kullanmış ve bir haftaya kalmaz ayrılacaktım. Özür dilerim ezik.. iddia için olmasa da bekaretin için özür dilerim. Jimin'e Taehyung'un her anlamda benim olduğunu söylediğimde diğerlerinin yanına dönmüştü. Taehyung ile baş başa kaldığımızda hemen dibimde bitmişti. "Sana ait olma fikri hiç bu kadar güzel gelmemişti.. senin ağzından duyana kadar." demiş ve sarılmıştı. Bende sarılışına karşılık vermiş ve onu sarmalamıştım. Herkes banklara yerleşirken evden getirdikleri yiyecekleri masanın üzerine koymuşlardı. Öğretmenler ise buranın kendine ait olan tesisinden mangal için birkaç bir şey almışlar ve mangalı yakmışlardı.

Birden Taehyung'a çarpan top ile Taehyung işini bırakmış ve topun sahibini aramıştı. Beş ya da altı yaşlarında sarışın bir kız çocuğu gelmiş tatlı tatlı konuşmuştu. "Şey abi özür dilerim canın acımadı değil mi sana yara bantlarımdan verebilirim acıdıysa." demiş ve küçük parmaklarını pantolonunun cebine sokup pembe ayıcıklı yara bandı çıkarmıştı. Hiç düşünmeden Taehyung'un avucuna bırakmıştı. Taehyung gülümsemiş ve dizlerinin üzerine çökmüştü. "Ahhh canım acımış ama yara bandı işine yaramazmış.. amaaa eğer bana sarılırsan geçermiş acısı." demiş ve kollarını açmış küçük kızı bekliyordu. Küçük kız gülümseyerek üzerine atlamış ve minik kollarını Taehyung'a sarmıştı. "Ohhh şimdi geçmiş işte canımın acısı!!" diyip kızdan ayrıldığında kız da gülümsemişti.

O kadar masum görünüyordu ki.. ve ben böyle birini kullanıp atacaktım. Her aklıma gelişinde kendimi suçlamama sebep oluyordu. Küçük kız topunu almış ve gitmeden önce "sende bizimle oynamak ister misin? Seni çok sevdim!! Lütfen gel lütfen gell.." diyerek Taehyung'u çağırmıştı. Taehyung uzanıp küçüğün elinden tutmuş ve zıplayarak diğer çocukların yanına gitmeye başlamıştı. Arkasından onu izlerken yüzüme şapşal bir gülümseme yayılmıştı. Geri masaya döndüğümde beden hocası beni yanına çağırmış ve ateşi yakmak için poşetlerin içindeki kibriti istemişti. Onu arayıp bulmuş ve ateşi yakmıştım.

"Yaaa hayır ama hile var daha ismimi bile söylememiştiniz kii!!"

Taehyung'un yüksek sesiyle başımı çocukların olduğu yere çevirmiştim. Çocuklar gülmekten yerlere yatıyor Taehyung ise dudaklarını büzerek mızmızlanıyordu. Gülümseyerek yanlarına gittiğimde Taehyung beni fark etmiş ve mızmızlanarak yanıma gelmişti. "Of sevgilim ya bu çocuklar oyunu yanlış oynuyorlar hep ben ebe oluyorum bu haksızlık değil mi yaa!?" dediğinde yüzünü ellerimin arasına almış ve büzdüğü dudaklarına ufak bir buse bırakmıştım. Hemen ellerini ağzına götürüp sessizce beni azarlamıştı. "Hiiii Jungkook çocuklar var ne yapıyorsuun?" çocuklar çoktan kendi aralarında konuşmaya dalmışlardı bizi unutmuşlardı bile. Tekrar bir öpücük bıraktığımda gülümsemişti. "Şapşal.. Hey bakın çocuklar bu abiniz de bizimle oynamak istiyormuş hadi hemen saklanalım!!" demiş beni de oyuna dahil etmişti. Ebe olmayı küçükken de hiç sevmezdim o yüzden hemen kıvırmıştım. Aralarından bir çocuğu gözüme kestirmiştim. "Bu arkadaşımız tam bir dedektif gibi görünmüyor mu? Gözlüklerini görünce direkt dedektif sandım.. bence ebe sen olmalısın!" dediğimde çocuk gaza gelmiş ve ağaca yaslanıp saymaya başlamıştı. Taehyung'u elinden çekiştirerek saklanmaya başlamıştım. Biraz uzaklaştığımızda çalılıkların arkasına oturmuştuk. Bizi burada bulamazlardı..

"Sevgilin seni özledi taetae~ kucağına gelmeni istiyormuş öyle dedi.."

Kıkırdayıp kucağıma oturduğunda ellerimi beline koymuş ve başımı boynuna gömüp kokusunu içime çekmiştim. Çilek gibi kokuyordu. Hiç beklemeden ellerini boynuma doladığında dudaklarını gözlerime bastırmıştı. İlk defa biri gözlerimden öpmüştü.. "çok güzel bakıyordun dayanamadım." dediğinde sıkıca sarılmıştım. Uzun sarılışımızın ardından saçlarımla oynamış "her şey yolunda mı?" diye sormuştu. Değildi.. o beni bu kadar masum severken onu kullanmıştım. Babama benzemiyordum tıpkı babam olmuştum. Öpücüklerini tüm yüzüme yerleştirmiş ve bedenlerimizi ayırmıştı. "Ggukie.. ben galiba acıktım." demiş ve ellerini saçlarına götürmüştü. Gülümseyip kucağımdaki Taehyung ile ayaklandığımda üzerimden inmiş ve saçlarını düzeltmişti.