The Wall Between Us 11. Bölüm

419 41 39
                                    


Jeon Jungkook

Bizimkiler benimle dalga geçince sonu iddia ile bitmişti. Eğer eziği kendime 12 saat içinde aşık edersem kazanırdım. Ama 24 saatimi alırsa RapMon hyung kazanırdı. Pisi pisi zaten 2 gününü alır dediği için o baştan kaybetmişti. Zavallı pisicik.. neyse ki iddiaya ezikle arkadaş olup Rose'den ayrılma süremi dahil etmemiştik. Yoksa pisi pisi net kazanırdı yani.

Rose'den ayrılmam sadece 3 dakikamı falan almıştı. Zaten hemen çirkinleşmişti. İşte bunu sevmiyorum. Ne diretiyosun kardeşim bitti diyoruz işte!

Zamanında öylesine açıp asla kullanmadığım fake hesabımı devreye sokma zamanım geliyordu galiba yavaştan. Şifresini yenileyene kadar ebem ağladı yani.. ama sonunda giriş yapmıştım. Hemen eziğin hesabına girip gönderisine yorum yapmıştım.

"ikitanebounty gönderini beğendi."
"ikitanebounty gönderine yorum yaptı: yıllanmış şarap kadar güzel ;)"

Bu iki bildirimin ona gittiğini bildiğimden garip hissetmiştim. Umarım geri dönüş yapmaz şuan konuşmak için hazır değilim çünkü.. öyle bir giriş yapmalıyım ki aklına kazınmalıyım. Sürekli 'kim bu hesap?' diye düşünmeliydi. Yoksa engeli basardı bana ne olacak :) her neyse kötüyü çekme Jeon Jungkook! Her şey çok güzel olacak.. sabah yine lanet okuyarak erkenden uyanmış ve okul için hazırlanmıştım. Bugün eziği hiç görmemiştim, etrafımda da dolanmıyordu. Tüm gün bahçeye inmiştik ama o hiçbir yerde gözükmüyordu. Bu da bakma desen prit gibi yapışır şimdi lazım ya hiçbir yerde yok!! Okula gelmediğini varsayarak tüm günümü aynı şekilde geçirmiştim.

Pisi pisi son derse girmek yerine kantinde oturmayı tercih etmişti. RapMon'da tüm ders uyumuştu. Zilin çalmasıyla koridor tıklım tıklım dolmuştı. Kediciğin birden hırlamasıyla kalabalığı yarıp yanına gitmiştim. Ezik? Onunla niye kavga ediyor amk bu!?
Off tek bir arkadaşım düzgün değil anasını ya..
Ben ezikle alay etmeye giderken ne garip ki pisicik lafların altında kalıyordu. Kavganın büyüyeceğini düşündüğüm için pisiciğe desteğe gitmiştim. O sırada ezik ile göz göze gelmiştim. Tamam kabul ciddiyken çokta ezik değilmiş.

Pisicik hırpalaya hırpalaya bağırdığı eziğin arkadaşına bakıp gülümsemiş sonra eziğe dönüp "arkadaşınla gayet güzel anlaşıyorduk." demişti. O sırada ezik alay etmeye başlamıştı. İlk sinirime dokunmuştu ama sonra pisiciğe "çok cici biriymişsin.." demesiyle kendimi tutamamış sırıtmıştım. Başını çevirip benimle göz göze geldiğinde uzun uzun bakmak yerine pisiciğe geri dönmüştü. Tanrı aşkına!! Ne oluyor bu çocuğa?

Akşam eve gelip ılık bir duş almıştım. Yarın kamp günüydü. İddiayı kazanabilmek için en uygun ortam kamp alanı gibi gelmişti. Her ne kadar istemesem de aşık gibi davranabilirdim. Zaten o çoktan aşık olmuş bana.. iki güzel sözümle hallederim.

Sabah eşyalarımı son kez kontrol edip hazırladığım mini çantamı sırtıma takmıştım. Motoruma atlayıp kontağı çalıştırmıştım.

Okula geldiğimde sadece birinci ve üçüncü sınıf öğrencileri vardı. Son sınıflar ve ikinci sınıflar bu üç gün okula gelmeyecekti. Herkes yavaş yavaş kaynaşmaya başlamıştı bile. Büyük araçlar okulun bahçesinde hareket etmeyi bekliyordu. Etrafta gezdirdiğim gözlerim ezik ve arkadaşlarında durmuştu. Gerçekten ezik tarzını bulmuştu sonunda!

Arkadaşları ile bahçedeki banklardan birine oturmuşlardı. Ezik çantasından kocaman bir saklama kabı çıkartmış kapağını açıp arkadaşlarına bir şeyler vermişti. Arkadaşlarından biri benim oraya baktığımı görünce eziğe bakıp beni işaret etmişti. Arkasını döndüğünde gözlerimiz buluşmuştu. Derin derin gözlerime baktığında gözlerimi kaçıran ilk ben olmuştum.

The Wall Between Us (texting+düz yazı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin