| AÇIKLAMA | |TAMAMLANDI|
Asil bir statü, göz kamaştırıcı bir görünüm ve eşsiz bir yetenek.
Mütevazı olamayacak tüm bu koşullara sahip olan bir prensesin hayatı sağlamdı.
Ben mi bencilim?
Ne demek bu?
Başkalarının saygısını umursamadan yaşanan bir h...
¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.
55. Bölüm Değerli Şeyler (III) *******
Arka bahçedeki fıskiyenin önünde.
Heinricion ve Eristella yan yana oturuyorlardı.
Dükalıkta kaldığı süre boyunca Eristella, Heinricion ile birçok kez sohbet etmişti.
Ancak bu Prenses Eristella şeklinde değildi.
Şimdiye kadar ikisi birbirinden o kadar uzaktı ki aynı mekânda olmalarına rağmen birbirlerine bakamıyorlardı.
Dolayısıyla, Eristella'nın Heinricion ile yapması gereken pek çok şey olsa bile, 'Prenses Eristella' olarak bu şekilde yan yana oturmak tamamen farklıydı.
Sanki omuzları birbirine değiyormuş gibi hissediyordu. İkisi de aynı şeyi düşünüyordu ama bir şey söylemediler. Mesafe duygusu öncekinden çok farklıydı.
Eristella bacaklarını çeşmeye daldırdı ve suyla oynadı.
"Beklendiği gibi, bir şeyin değerini bilmek için bir kez kaybedilmesi gerekir."
"Bir anda sahip olduğum her şey yok oldu. İçimdeki hala bendim, ama ben değildim.
Bu gerçeği kabullenmek ilk başta zordu ama şimdi doğal geliyordu.
"Her şeyi hafife almışım... Şu anda her şey çok değerli ve onları korumak istiyorum."
Eristella orijinal haline döndüğünde her şey daha da netleşti. O zamanların ne kadar değerli olduğunu.
Ve bunu ne kadar da bilmiyordu.
Her şeye sahip olduğu için başka hiçbir şeye sahip olmamanın sorun olmadığını düşünmek ne kadar kibirli ve olgunlaşmamıştı.
Bir tilki olarak Eristella'nın vazgeçtiği şeylerin ne kadar değerli olduğunu fark ettiği anlar oldu.
Ama bunu söylese bile Heinricion bilmeyecekti. Bunlar sadece onun kendi düşünceleriydi.
"Fark ettim ki. Etrafımdayken hiçbir şey bilmiyormuşum."
Heinricion onu dinledi ve empatiyle baktı.
"Ne kadar değerli olduğunu ve onu ne kadar korumak istediğimi çok geç keşfettim."
"Ah...?"
Eristella başını yana çevirip Heinricion'u gördüğü anda irkildi.
Bakışları aynı seviyedeydi. Bu yüzden miydi? Heinricion neden farklı görünüyordu?
Belki de sadece bir histir. Ama garip bir şekilde gözlerini ondan alamıyordu.
Eristella farkında olmadan Heinricion'a baktı.
Bu durumda, gözlerinde onun harika bir görüntüsünü yakaladı.
