AŞK ÇIKMAZI

_12_Ölümle Yaşam Arasında

Kapının çalmasıyla kucağımdaki kediyi yere bıraktım .Kapıya baktım bir gecede iki kere kapım çalmıştı ondan dolayı şok içindeydim.
Bir adet çiçek ve üç kutu dolusu çikolata kapımın önündeydi bir not daha...
" Bakışına aşık olduğum duruşuna kurban olduğum o kişi açelya'ya yetkinime..."
Gözlerim dolmuştu Of bu aralar gerçekten çok duygusaldım tam ağlamaya başlayacaktım ki Behiç arka kapıdan geldiğini gördüm elinde yine çiçek vardı.
" Dünyanın en güzel kızına biraz beyaz gül" on iki taneydi Ve ben bunu Bir kitapta okumuştum on iki beyaz gülüm demek tüm dünyayı kapsayan her şeyin manası olan aşkın sembolü demekti Eğer Behiçi o gün Kabul etseydin Belki de şimdi sevgilim diyecekti hayatını kapsayacaktım bilemiyorum.
Ama bu çocuk kısa zamanda benim her şeyim olmuştu.
"Yaa niye yapıyorsun bunu Bak işte iyice duygulandım neden yani?" Bana doğru yaklaştı sıkıca sarıldı.
" Ağlama ben ağlarım can bulur mu toprağım gözyaşında?" Resmen hüngür hüngür ağlıyordum kendimi bitik bir durumda hissetmiştim sanki dünya durmuştu o an...
Dakikalar Saniyeler kaybolan insanlar yapılmayacak olan her şey duyurmuştu behiç'e sarılırken bir anda aklımdan bazı şeyler geçmişti Ben hiçbir zaman gerçekten sevememiştim.
Lise hayatım boyunca sadece ateşle birlikte vakit geçirmiştim sonra da Aytaç'ın acısını çekmiştim ama şöyle düşünüyordum ki Behiç aralarında beni terk etmeyecek kişiydi.
Aytaçlayken de aynı şeyi söylemiştim.
Ama Behiç gerçekten benim hayatım değiştirmişti.
Yaklaşık dokuz ay olmuştu ve ben her geçen gün ona iyice bağlanıyordum Ona ne kadar bağlansam da ateşten o kadar uzaklaşıyordum.
Erkek milletini daha çözememiştim.
Belki de benimle sadece günül eğlendiriyordu.
O kadar karmakarışık durumlar içindeydim ki kimse anlayamazdı.Güvenmek korku saçıyordu. Tıpkı ona olan karmaşık duygularımın tehlike saçtığı gibi.
"İçeri geç hadi " İçeri geçtik.Behiç her zamanki gibi kokuyordu tarçın kokusu...
Farkındaydım onun kokusunu içime çekmem biraz saçmalıktı ama işte ben ona kalbimle inandım. Kalbimle seviyordum...
" Dışarıda yağmur yağıyordu dondum."
" Ya üstün ıslandı mı çok?" Hemen uzandım sırtını kontrol edeceğim sırada göz göze geldik Size ne kadar anlatsam da sizin anlamanızı mümkün olmadığı o dünyaya aydınlatan gözleriyle...
Üstünde yeşil kısa kol onun üstünde ya da yeşil kolye ceketi vardı sırılsıklamdı.
" yalnız üstümü değiştirmezsen Hasta olacaksın bu sefer ne bana olan aşkın seni kurtarabilir ne de sevimli yavru kedin." Gülümsedi.
" Yani filmlerde tam tersi olması gerekiyor aslında senin üstünü ıslanması Sana da kendisi sweatlerimden vermem lazım." Kahkahayı bastım onun Bu sözü üzerine dakikalar sonra Gülmemiz geçmiş etraf sessizleşmiş sadece dışarı sesleri kulakları çınlatıyordu.
Biz de birbirimizi izlemekten başka bir şey yapamıyorduk bana baktıkça gözlerimi kaçırıyordum Yüzümde Kıpkırmızı olmuştu Bence biz flört olarak devam edelim Çünkü sanırım senin Bu hallerin beni kendine iyice aşık etti ne yapacağım Ne diyeceğim bilmeyerek elimle yüzümü kapattım.
"Bir kere daha aşık oldum. Tüm gün sana aşık oluyorum" Saçım önüme dökülmüştü yanıma geldiğini hissediyordum Hadi ama güzelim utanma her halinle güzelsin sen yeşil Pencereden bir gül var bana bunu söyler söylemez elimi yüzümden kaldırdım gözlerinin içine baktım mutluluğu ifade eden o gözlerine gülümsedim gene sıkıca sarıldı.
" Hadi gece yürüyüşüne çıkalım Yağmur da yağıyor." Hemen Oturduğum yerden kalktım hadi o zaman gidelim o da kalktı yanıma ince bir hırka aldım çok soğuk olduğunu düşünmüyordum şemsiye almayı bile düşünmemiştim Behiç kolunu belime Sardı Karanlık Akşamlar Seni Bana Yazmışlar tam anlamıyla Aşk adamıydı üstündekilerin çıkardı bana verdi bu iyi gece için çok çok teşekkür ederim dediğin iki araba bir motor birbiriyle çarpıştı.
Behiçle koştuk arabada iki kişi vardı ikisi de sürücüydü motordaki yüz bana tanıdık gelmişti kaskı çıkardığında tanıdık bir yüzle karşı karşıya kaldım Ateş arsal...
Burnu kanıyordu yüzünü kaska vurmuş olmalıydı ki anlı kanıyordu...
Gözleri kapalıydı.Kalbim çarpıyordu.
"Behiç Ateş..." nefes alıyorum diye bakmaya korkuyordum Behiç bana çekilmem için işaret etti.
"Ambulansı ara!"
Durumum ciddi oluşunu Ses tonundan anlamıştım hemen telefonu çıkardım.