_1_Yakalandık!!!

165 105 160
                                    

"Sakın benden helallik isteme hem hakkım hemde de sevgim,iki cihanda da sana zehir zıkkım olsun.!"

-Yazar-

(^.^)(^.^)(^.^)(^.^)(^.^)(^.^)(^.^)(^.^)(^.^)

~Dolunay~
"Küçük hanım okuldan kaçmaya cesaret ettiğin için bizimle geliyorsunuz." Kalbim hızlı hızlı atıyordu.Ne yapacağımı nereye saklanacağımızı bilmiyorduk.
"Müdürüm okuldaki virüs olayından haberiniz vardır.Bazı odaların kapılarını kitliyorlarmış.Biz de korktuk kaçtık." Emir'in bizi savunması üzerine müdür biraz da olsa sakinleşmişti.
Sonradan konuşmaya başladı.
"Keşke virüs diye bişey yaymadan önce gelip bir öğretmenlerinizle konuşsaydınız değil mi?" Hepimiz kafamızı salladık.
"Okulda virüs değil boya yapılacağı için kapılarınızı kitledik.Hiç şüphelenmediniz mi?Aşağıya gelip bakmayı." Şok içinde baktım ne demek oluyordu.Daniel bizi kandırmış mıydı?
"Ama okulda çalışan biri bize yardımcı oldu.Kaçın kurtarın kendinizi dedi." Müdür kaşlarını çatarak baktı.
"Kim?" Emir bana baktı.Bunun doğru bir şey olduğunu veya yanlış bir şey olduğunu bilemiyordum.
"Daniel Yunal yani yurtta ney diye çalışıyor bilmiyorum sadece bildiğim ismi." Müdür bir bana baktı bir de yanındakilere.
"Pekalaaa.Ben ona soracağım hadi toplanın çocuklar.Gidiyoruz." Berat Nisa hemen ayaklandılar.Yere serdiğimiz örtüleri toparladım.Bavula tekrar koydum.
Müdürün ileride park ettiği arabaya bindik.
"Ailenize bildirilecek.Haberiniz olsun da." Moral bozukluğuyla Emirin omzuna koydum kafamı."Üzülme güzelim.Kızmaz annen." Gözlerim dolmuştu.
"Bir daha izin vermeyecekler burda kalmama bir daha görmeyeceksin beni." Berat kafasıyla onayladı.O da tanıyordu annemi.
Okula geldik Müdür konuşmaya başladı.
"Yarın sabah benim odama gelin.Konuşacaklarım var." Daniel'i gördüm.Yüzüne somurtarak baktım.
O da bana baktı.
"Dolunay kızım özür dilerim." Gözlerimi devirdim.Cevap bile vermeden önünden geçip gittim.
Sinirlendiğimi biliyordu.
Odamıza tekrar çıktık.Aynı odaya yerleşme kararı almıştık.
Bavulları boşaltmaya başladılar...
Kısa bir süre sonra hepimiz uyumuştuk...

~Açelya~
Yorgunlukla Ateş'in yanına kıvranıp uyumaya çalışıyordum ama içimde çok kötü bir his vardı.
Birşey olacaktı ve başımız belaya girecek gibi geliyordu.
Ateşe bakarak "Ateş sen Dolunayı aradın mı?" Dedim.Sesim bir fısıltı gibi çıkmıştı.
"En son yanında aradığım işte güzelim daha da konuşmadık.Noldu?" Sıkıntılı bir nefes verdim."İçimde çok kötü bir his var.Arasak mi bir kere daha?" Ateş soran gözlerle bakarak tekrar konuşmaya başladı.
"Aşkım güzelim Prensesim.Yapma ya kızı sıkmayalım.Uyumuştur o bu saatte saat geç oldu yarın sabah ararız." Kafamı salladım.Yapacak hiçbir şey yoktu.Onu oraya göndermeden önce düşünmeliydim.
Derin bir iç çektim ve uyku moduna geçtim.

~Dolunay~
Sabahın erken saatlerinde uyandık birlikte.Emir Berat Doruk Nisa ve ben birlikte kalmıştık.Bugün müdüre gidecektik.Sonumuzun pek iyi olduğunu düşünmüyordum.Kitap okumak için kitabın sayfalarını çevirdiğimde gördüğüm cümle şu andaki ruh halimi yansıtıyordu.

Çaresizce baktı,gözleri dolu doluydu.Nefesi kesilmiş ne diyeceğini bilmeyerek konuşmaya başladı...
"Zamanı geri alma şansım olsaydı eğer,
Merhabadan ötesi olmazdı bazı insanlara..."
Fısaldayışı bir çığlığa dönüşmüş,yer ve gök arasında gidip geliyordu.Sessizce ruhunu öldürmüştü artık...
Kendi eliyle mutsuz,sakin ve huzursuzca.•

Moralim o kadar bozuktu ki kitabın bu cümlesinin resmini çektim ve istagrama attım.Saniyesinde görenler oldu.
Annem önce görmüştü,ardından baban,ardından kardeşim kuzenlerim.Sabahın erken saatleri olmasına rağmen herkes görmüştü.
Artık müdürün odasına geldiğini düşünerek Emir başta olmak üzere geri kalan herkesi uyandırdım.
Önce birkaç şey yiyecek ve müdürün yanına gidecektik.Emir uyku sersemliğiyle konuşmaya başladı."Dolunay sabah saat on ben bu saatte bırak müdürün odasını şurdan şuraya hareket etmem." Hemen hazır cevapladı yaparak "Ancak Emir siz geç hazırlanırsınız ayrıca ben sana dün erken yat demiştim.Yatsaydın böyle yorgun bitkin hissetmezdin." Arkamı döndüğümde Berat, Nisa, Doruk un hala uyuduğunu gördüm.Yerdeki iki yastığı aldım.Berat ve Nisaya attım.Nisa sıçrayarak uyandı."Ya Dolunay uyuya kalmışım özür dilerim of ya kusura bakma." Berat yastığı atmama rağmen sadece gözlerini açmıştı.Bir yastık daha attım."Kalkın de haydi,kahvaltı yapacağız,müdüre gideceğiz daha çok işimiz var." Emir ayaklandı ve saçımdan bir öpücük kondurdu."Aşkımı dinleyin kalkın çabuk!" Emir pişkince sırıttı."Emirr ohoooo sen iyice karıcı oldun napcaz senin bu durumunu.Dolunay bu ney yaşıyor Allah için."Berat'ın sözü üzerine Emirin o herşeyim olan gözlerine baktım."Aşk be Berat...
Ne olsun,hem senin de Emir gibi hissetmen gerekiyor." Berat kalktı Nisanın yanına gitti."Hissediyorum ama sizin kadar vıcık vıcık değil anlarsın ki." Kahkahayı bastım.

AŞK ÇIKMAZIOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz