_7_ Dünya Gül Bana!

69 53 34
                                    

" Gözlerinin anlattığını kalbi onaylamıyordu.Kalbinin çığlığı insanı kendine bağlıyordu...Fısıldayışı umuda dönüşmek istiyor gibiydi.Ama öleceğini bile bile yaşamaya benziyordu.Onun bu isteği.Yapılamaz ve gerçekleştirilemezdi..."

                                    -Yazar-

-Yazar-~Dört Senin Ardından~
Tüm yaşananların ardından yıllar geçmişti. Ateş Açelya'yı hala Unutamamıştı. Ama Açelya onu unutalı uzun zaman oluyordu. İlksu farklı bir ülkeye gitmiş Dolunay ise artık son sınıf öğrencisi olmuştu. En önemlisi ise Ateşle Açelya ayrılmışlardı.

Açelya hukukta daha başarılı olmak istediği için okula yazılmıştı. Orada tanıştığı bir çocuk vardı.Daha doğrusu tanışamadıkları bir çocuk.Hoca kendinizi tanıtan dediği zaman sadece ismini soy ismini öğrenebilmişti Açelya.
Behiç Yüksel...
Sarışın kahve rengi gözlü tam anlamıyla güzelliği ifade eden biriydi. Herkesin kendisinden hoşlanabileceğini bilip kimseye yüz vermeyen bir tipti.

~Açelya'nın Anlatımıyla~(Okulun İlk Günü)
Sabahın erken saatlerinde uyandım. Üstümü değiştirdim. Siyah Sweat giydim. Her zaman olduğu gibi kolye ve küpeme taktım. Okula yürüyerek gideceğim için biraz erken çıktım. Kulaklığı kulağıma taktım. Müzik dinlemeye başladım.

Okulun önüne geldiğimde lisede arkadaş olduğu Melike ve Yazı gördüm. Yanlarına gittim. Bir sürü dışarıda beklememizin ardından iç
eri girmemize izin verildi.
Sınıfa uzun süre sonra ilk kez geliyordum. En ön sıraya geçtim. Oturdum yanıma lisede arkadaş olduğum arkadaşım oturdu. Öğretmen İçeri girer girmez arkadaşım sıraya yazı yazmaya başladı aynen şöyle yazıyordu.

"Orta sırada en önde oturan çocuk çok yakışıklı." Gülmemek için kendimi zor tutuyordum yan sıraya baktım. Çocuk benim tipim değildi.
"Hayırlısı olsun inşallah aşkım." Cümlemi tamamlayıp göz kırpmanın ardından derse odaklandım. Blok ders olarak işlediğiniz için altmış dakika ders on dakika teneffüs şeklinde işleniyordu. Teneffüs olduğun ve derse girmemizin ardından hoca isimlerimizi, yapmaktan hoşlandığımız şeyleri sıra ile söylememizi istedi.
Sıra, arkadaşımın beğendiği çocuğa gelmişti.
Ayağa kalktı boyu 1.90 civarında idi.Kendini tanıtmaya başladı.
" Ben Behiç Yüksel. Tıp öğrencisiyim. Kendimi geliştirmek için bu okula başladım. Hoşlandığım şeyler voleybol oynamak ve arkadaşlarımla dolaşmak. Sözlerimi böyle noktalamak isterim."
Öğretmen hemen ardından diğerlerine söz verdi.Çıkışta yeni tanıştığım İclal adındaki bir kızla birlikte yürümeye başladık.Kızla bir yandan sohbet ediyordum bir yandan da etrafta birilerini arıyordum.
Sınıfın zekisini Behiç Yüksel...

İclal benim bir yerlere bakındığımı anlamış olmalıydı ki sorusunu yöneltti.

"Kız kimi arıyorsun?" Gel de cevap ver şimdi buna.Ya havle sanane kızım yeni tanıştığın birine neden bu soruyu sorasın ki?Amaç ne?!
"Hiç öyle etrafı izliyorum.Yani birini falan aradığım yok."

Neyse ki ucuz yırtmıştım gene.Her zaman olduğu gibi...
Ve işte aradığım kişi ara sokaktan yanımıza geldi.
"Selam kızlar" İclal çok azcık mı desem yoksa çapkınlınlıkta çığır mı atıyor desem bilemedim ama yavşak bir ağızla ona cevap verdi.
"Selammm!" Çocuk adam yerine koyup gelmişti yanımıza ama İclal böyle devam ederse hata yaptığını düşünecekti.Hemen İclalin yanından uzaklaştım.Behiç de benim peşimden geldi.Şimdi aynı yolda yan yana yürüyorduk.

Acaba sevgilisi veya hoşlandığı biri var mıydı?Varsa kimdi?

Beynimde buna benzer yargılayıcı binbir soru vardı.
Bir taraftan yürüyorduk.Bir taraftan sadece nefes seslerimiz duyuluyordu.

AŞK ÇIKMAZIWhere stories live. Discover now