twentythree

58 5 6
                                    

Mei hastaneden çıkalı birkaç ay geçmişti. Şimdi Shibuya metrosunun önünde durmuş, Rika'ya geç kaldığı için mesajlardan kızıyordu. Zaten öyle güneşti ki, ekranı görmek bile çok zordu. "Hey! Yazmayı bırak artık geldim!" Rika huysuzlanarak söylediğinde yanına gelmişti. Devam etti, "Koltuk değneklerine veda etmişsin." Mei gülümsedi, "Yürümeyi öğrendim." dedi alay ederek. Rika onun hazır cevaplığına neredeyse göz devirecek gibi oldu.

"Çok sıcak! Bir şeyler içmeye gidelim." Mei sızlandı. Sıcağa gerçekten tahammül edemiyordu. Birden Rika'nın heyecan dolu sesiyle irkildi. "Bu da ne?" dedi Rika gökyüzünü göstererek.

Bu... Meteor muydu?

Mei'nin son hatırladığı şey siren seslerine karışan insan çığlıklarıydı. Ortalık öyle sis bulutuydu ki, Mei hafif araladığı gözlerinden sadece yanıp sönen ışıkları ayırt edebiliyordu. Kendine tamamen geldiğinde ise çoktan bir hastane odasında tedavi altına alınmıştı.

Yaşanan meteor kazasından sonra üç gün geçmişti. Mei yaralarının ağırlığı nedeniyle yerinden kalkamıyordu. Doktorların söylediğine göre kalbi bir dakika boyunca durmuştu ve her riske karşı sürekli takip ediliyordu. Bu yüzden odadan çıkma şansı olmamıştı.

Söylediklerine göre Rika bu kazada ölmüştü. Mei ne kadar inanmak istemese de bu haberi sanki daha önce almış, hatta Rika'nın ölümünü çoktan kabullenmiş gibi hissediyordu. Bu yüzden kendini de şaşırtacak şekilde sakinlikle karşıladı.

Bu gün Mei bahçeye çıkma izni almıştı. Hemşire onu tekerlekli sandalyesine taşırken dejavu gibi hissetti. Bacağı kırıldığında bu sandalyede oldukça vakit geçirmişti.

Chishiya'ya gelecek olursak, onun ruh hali çok karmaşık. Aklından geçen hayal meyal hatırladığı bir kaç anı var. Mesela Suzuka isimli o kız, sanki kollarında kanlar içindeydi. Bu meteor kazasına kadar Suzuka onun için hastanede gördüğü, ilgi çekici kızdı. Ama şimdi içinde baş edemediği bir sevgi duygusunu tadıyordu. Hemen ayaklanıp Suzuka'yı bulmak ve onunla tanışmak istiyordu.

Chishiya bahçede dolanıyordu. Az ileride tekerlekli sandalyede kızı gördü. Dejavu gibi hissetti. Daha önce de onu böyle görmüştü. Kız bir köşede durmuş bahçeyi izliyordu. Sargılarını görmüştü kızın. Belli ki o da meteor kazasından çıkmıştı.

Kendine engel olamayarak kızın yanına adımladı. Tam arkasında durdu. "Suzuka." mırıldandı. Kız arkasını döndü ve ona baktı.

"Tanışıyor muyuz?" dedi gülümseyerek.

Chishiya anlam veremediği şekilde hayal kırıklığına uğramıştı. İçten içe kendisini tanıyacağını düşünmüştü. Hüzünlü gözlerle baktı.

Kız bir süre onu inceledi. Kaşları çatıldı, geri düzeldi. Tekerlekli sandalyesini oğlana çevirdi. Uzunca baktı ve konuştu.

"Shuntaro?"

-

Pekala, hikaye bitti. Umarım beğenirsiniz.

I'll Never ForgetWhere stories live. Discover now