nine

53 4 0
                                    

Tamam, hiç hoş şeyler olmuyordu. Mei oyundan döndüğünden beri Chishiya çok garip davranıyordu. Mei'yi görmezden geliyordu. Kuina bile şaşıp kalmıştı, Mei ise hala aynı Mei. Sorun olmadığını söyleyip gülümsüyordu işte.

"Hey! Shuntaro, biraz konuşabilir miyiz?" Mei nefes nefese Chishiya'nın arkasından koşup ona yetişmişti. "Hayır." dedi oğlan ve hızlıca uzaklaştı.

Chishiya'ya kızmayın. Kendi içinde bir savaş veriyor. Yabancı olduğu hisler onun ilk kez kontrol edemediği davranışlara yol açıyor. O bencil biri, kendi rahatı her şeyden önce gelir. Duygular sadece ayak bağı ve şimdi o bağlardan birisi neredeyse onu boğuyor. Bunu kabullenmemek için verdiği savaş inanılmaz ama çözümü genç kızı görmezden gelmekte buldu.

Mei pes etti. Açıkçası umurunda bile değildi. Aklını kaçırmış, diye düşündü sadece. Yanlış bir şey yapmadığından emindi.

Günler gelip geçti, Sahil iyiden iyiye büyüdü. Yeni oyunlar oynandı ve bu güne gelindi. Soracak olursanız Chishiya hala Mei'yi görmezden geliyor. Yine de garip bir şekilde o üçü hala birlikte takılıyor. Genelde Kuina ortalarında, iki tarafında düşmanvari bu çocuk tavırları sergileyenlere göz kulak oluyor. Mei ne zaman konuşsa tek cevap veren Kuina oluyor, Chishiya ne zaman konuşsa bir cevap veren Kuina ve bir alayla kıkırdayan Mei oluyor. Kuina bu gerilimin sebebini az çok anladı, Chishiya'yla fazla zaman geçirince onun bu tavırlarının tek sebebi olabileceğini biliyordu. Çok üstüne gitmiyor ama alttan alttan bu durumdan zevk alıyordu.

Bu süre zarfında Chishiya sahilden kaçış planlarını yapmıştı. Ama bu planda Mei'yi bir adım arkada bırakıyordu. Ona ihanet edebilirdi ve bunu yaparsa içindeki savaşı kazanacağını umuyordu. Kuina'nın bundan haberi yoktu, Mei'yi böyle bir duruma sokmak istemeyeceğini biliyordu. Bu yüzden bu bilgiyi gizli tuttu.

Üçü birlikte şezlonglarda göz gezdirirken Chishiya söze girdi. "Şu ikisiyle aynı oyundaydım. Potansiyelleri var." dedi oğlan ve kızı göstererek. Mei göz ucuyla Chishiya'ya baktı ve sırıttı. Kuina ve Mei yeni gelenlerin yanlarına gitti ve bir tanışma faslı daha gerçekleşti. "Ben Arisu ve bu da Usagi." ikisi de gülümsedi kızlara karşı. O sırada militanlar havuz kenarına giriş yapmıştı. Mei, Niragi'yle göz göze gelince ona el salladı. Aramızda sır, Niragi Mei'den biraz tırsıyor. Hatta onun büyücü olduğunu bile düşündü. Medusa gibi, bir bakışıyla taşa çevirmek gibi.

Kuina kısaca yeni gelenlere militanlardan söz etmiş ve onların yanından ayrılmışlardı. Çok az kalmıştı, Sahilin dağılmasına ve Mei heyecanlanıyordu.

Bir kaç gün sonra beş genç çatıda toplanmış eskiler yenilere planlarını anlatıyorlardı. Arisu sarışının teklifini kabul fazla düşünmeden kabul etmişti. Yakında ondan nefret edecek diye düşündü Mei. Belki bu kendisi için de geçerliydi.

Plan taslağı kendi temellerini oluştururken, Arisu ve Chishiya bağlantısının görevi Mei'ye verilmişti. Neredeyse artık Arisu takımında gibi gözüküyordu. Chishiya'nın ne yapmaya çalıştığını biliyordu, Mei. Kazandığını sanmasına izin verecekti.

Mei bunları düşünürken çatıda, sahilin kirli çıkılarının birinden bulduğu sigarasını içiyordu. Uzun zaman sonra buna ihtiyacı olduğunu hissetmişti. Arkasından gelen ses ile  geriye baktı. "Sigara içtiğini bilmiyordum." dedi sarışın. "Benim hakkımda ne biliyorsun ki?" diye cevapladı kız. "Hem, görmezden gelme işine son mu verdin?"

"Şapkacı oyuna gidiyor. Çok yakında ayaklanma çıkacaktır."

"Sorumun cevabı mıydı bu?"

Chishiya gülümsedi. Kıza yaklaştı ve elindeki sigarasını kendi ağzına götürüp bir nefes çekti. "Sigara içtiğini bilmiyordum." dedi kız alay ederek. "Benim hakkımda ne biliyorsun ki?" aynı şekilde taklit etti sarışın.

Mei gülümsedi.

"Hm... Bana olan hislerini?"

I'll Never ForgetTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang