I'll Never Forget

twelve

Niragi takımı odayı terk ederken, Usagi Mei'nin yanına eğilmiş iyi olup olmadığını kontrol ediyordu. Mei mırıldandı. "Gidip neler olduğuna bak, Arisu'yu bul. Sana yetişeceğim."

Şu an kolunu bile kıpırtadamazdı orası ayrı. Usagi onu bıraktı ve Arisu'yu aramak için çıktı. Mei güçlükle destek alarak doğruldu. Üzerinden tır geçmiş gibi hissediyordu. Odadan çıkacaktı ki holdeki aynada kendini gördü. Yüzü sahiden de mahvolmuştu. Yansımasına gülümsedi ve çıktı.

Ortalık karışmış gibiydi, Mei merdivenlerin tepesinden gizlenerek aşağıda olanları izliyordu.

"Oyun, Cadı Avı. Momoka'yı öldüren cadıyı bulup yargı ateşinde yakın. Cadı rolü kadınlarla sınırlı değildir. Süre sınırı iki saat."

Militanlar öne atıldı. "Eğer bir cadı varsa bu bizden biri olamaz. Öyleyse cadıyı bulana kadar herkesi yargı ateşinde yakacağım." dedi Niragi. Bu oğlan kesinlikle kendini bile dışlamıştı hayatta. Ve katliam fitilini ateşlemişti. Silahlılar dört bir yana dağılmış herkesi kurşuna boğarken Mei sessizce uzaklaştı. Ayrıcalıklı değildi, gördüğü yerde onu da vururlardı. Sessiz bir yere gidip plan yapmayı düşündü ve çatıya çıktı.

İyi ki sessizlik istemişti Mei, çok geçmeden Niragi çatıya gelmiş birilerine nişan alıyordu. Mei'yi görmedi, kız iyice saklanmıştı. Buradan çıkmasa iyi olurdu.

"Zayıflara zorbalık etmeyi ne zaman bırakacaksın?" Niragi sesin sahibine döndü. "Nerede saklanıyordun?"

"Saklanacak bir sürü yer var." Mei ise sessizce dinliyordu.

"Gerçekten sinirimi bozuyorsun. Hem de her zaman! Hep çok zekiymişsin gibi davranıyorsun."

"Ama öyleyim." dedi sarışın gülümseyerek.

Niragi alayla gülümsedi ve tüfeğini omzuna alarak ayaklandı.

"Oyuna başladığımızdan beri ana güç kaynağı değişti."

"Yani?"

"Jeneratörlerden kullandığımız elektirik otelin ana güç kaynağı oldu. Yani oyun yöneticileri sahile sızmış ve bodrumdaki güç kaynağını yönetiyormuş."

"Ha? Sen neyden bahsediyorsun."

"Kimin cadı olduğundan bahsediyorum. Bodrumun anahtarı sadece yöneticilerde var. Bu yüzden senden başlayarak bütün yöneticileri öldüreceğim."

"Sence bu tüfekle kısa menzilde nişan alamaz mıyım?" diye sordu Niragi. Chishiya gülümsedi ve "Alamazsın." dedi. Niragi tüfeğini doğrultmuşken, sarışın koşmaya başladı ve iskambil kartlarını havaya fırlattı. Niragi'nin bakışları kartları bulurken, sarışın el yapımı silahıyla diğerini ateşe boğdu. Bu ana tanıklık eden Mei durumu dehşet içinde izliyordu.

Bir süre sonra Chishiya çatıdan ayrıldığında Mei de aşağı inmişti. Lobide kimse kalmamıştı sadece yerde yatan Momoka vardı. Ama muhtemelen az sonra geleceklerdi. Oyun anonsu yapıldı. "Son 20 dakika." Bu yüzden Mei kendine saklanacak yeni yer buldu.

Olup biteni gizlendiği yerden izliyordu. Aguni'nin vahşetini, Arisu'nun çabasını, Asahi'nin krupiye olduğunu açıklamasını. Şaşırmamıştı Mei. Bunca zamandır aralarında olduklarının farkındaydı. Az sonra ateşlerin içinden gelen Niragi'yi gördü. Silah sesleri her yerde yankılanıyordu. "Bu oğlan kafayı yemiş." diye fısıldadı.