↭ İkizler(14. Bölüm) ↭

47 25 0
                                    


——————✧◦♚◦✧——————⋆ ——————✧◦♚◦✧——————⋆ ——————✧◦♚◦✧——————⋆

Güneş doğarak havayı aydınlatmaya başladığı sıralarda bir benzinlikçi gördük. Hepimizin üstü kanlıydı ve topluma uygun kıyafetler giyinmiyorduk. Bu yüzden orayı soymaya gelmiş biri rolü yapacaktık. Biraz kıyafet ve biraz yemek alıp çıkacaktık. Benzin istasyonuna önce ben girdim. Binadayken askerden çaldığım silahı, başını eğmiş ve telefonu ile oynayan genç kasiyere tuttum.

"Kaçmaya çalışırsan ölürsün." dedim. Kasiyer ellerini havaya kaldırdı ve bekledi. Silahı doğrultmamla diğerleri içeri girdi. Onlar içeri girince ateş ettim ve mermi kasiyerin iki kaşının ortasını delip onu öldürdü. "Plan öldürmek değildi Bilge." dedi Cafer. "Teşekkür etmelisin. Bizi polise şikayet etseydi işimiz zorlaşırdı." Cafer cevap vermedi ve diğerleri gibi ceplerine bir şeyelr doldurmaya koyuldu.

Kıyafetlerin olduğu bölüme gittim. Toprak da oradaydı. Üstünü çıkarmıştı ve ilk tardım seti ile yaralarını sarıyordu. Kıyafetlerle donatılmış tezgahta oturuyordu. Bir çok bıçak yarası vardı. On iki tane saydım ama üçü çok kötü yaralardı.

Beni fark edince "Beni orada unutmadığın için teşekkür ederim." dedi. Bende ona sahte olduğu belli olacak şekilde gülümsedim. Hak ettiği şey buydu. "Biz sevgi miyiz?" diye sordu ben kıyafetlerin arasında dolanarak kendime kıyafet bakarak.

"Hayır." dedim. "Ama bir çok kez öpüşmüştük." dedi Toprak. "O zaman ayrılıyorum senden." dedim

"Neden." dedi hayal kırıklığıyla. Cevap veremedim. Nedenini o da biliyordu sonuçta. Yanıma geldi ve bir tişört alıp giyindi. Kendime siyah dar ve kırmızı bir tişört, siyah bir hırka ve bol siyah bir kot pantolon aldım. Bu renkleri seçmemin nedeni kan lekelerinin üzerlerinde belli olmamasıydı.

Banyoya giderken rafların arasında ikizleri gördüm. Yerde oturmuş raflardan aldıkları yiyecekleri yiyorlardı. Banyoya girdiğimde iç çamaşırlarım hariç her şeyimi çıkardım. Lavaboda peçeteleri ıslatıp cildimdeki kurumuş kan lekelerini sildim ve işim bitince üstümü giyinip çıktım.

Bir sırt çantası alıp içine kasadan biraz para ve lazım olabilecek başka şeyler koydum. Kıyafet reyonuna yine gittim ve kızlara iki tane pembe elbise aldım.

Kızları da giydirdim. Artık hiçbirimiz hastaneden kaçmış delilere benzemiyorduk.

Kasa kısmına geldiğimizde Cafer kamera kayıtlarını siliyordu. Toprak da kasa kısmına geldi. "Bundan sonra bir süre ayrı dolaşmalıyız. Hepimiz farklı kişilermiş gibi davranmalıyız. Kılık değiştirmeliyiz. Ben kızları alırım. Bir soruna karşı buluşma noktamız burası olsun. Uzun süre birbirimizin yüzünü görmeyelim." Bütün paramı masaya koydum ve üçe böldüm. "Ben kızları alırım siz ikiniz ne yapıyorsanız yapın." dedim Toprak ile Cafer'e. Toprak parasının bir kısmını bana verdi. "Siz üç kişisiniz daha fazla para ihtiyacınız var." dedii kızlarda kastederek.

Cafer de bana parasını yarısını verdi. Kızların birini kucağına aldım diğerinde 50 tuttum. " Görüşürüz o zaman." dedim kendimden emin bir biçimde. "Görüşürüz." dedi Cafer.

Biz kapıdan çıkarken Toprak "Bana seslendi kendine dikkat et Bilge." diye seslendi bana. Arkami döndüm. Cevap vermedim, sadece kafamı salladım.

•Ö𝐥ü𝐦𝐞 𝐊𝐚𝐟𝐚 𝐓𝐮𝐭𝐚𝐧𝐥𝐚𝐫 (Sesli Kitap)•Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon