↭ Seçenekler ve Kararlar (5. Bölüm) ↭

133 92 20
                                    



——————✧◦♚◦✧——————⋆ ——————✧◦♚◦✧——————⋆ ——————✧◦♚◦✧——————⋆

  Uyandığımda Cafer ile Toprak arabanın dışında arabanın yakınlarında bir şeyler konuşuyorlardı. Arabadan çıktım ve yanlarına çıktım. "Günaydın prenses." dedi Toprak. Gülümsedim. Gülümsememin nedeni Cafer'in Toprak'a attığı bakıştı. Komik olduğun için gülmüştüm. Sonra gülümsemem birden soldu. İçimden küfrettim. Sanarım Cafer benden hoşlanıyor. Hiçbir zaman kanıt olmadan kanıya varmam bu yüzden doğal davranmaya çalıştım.

   "Günaydın size de. Ama sanarım gün aymıyor şu an." Hava kararıyordu. "Aç mısın?" dedi Toprak. Çok acıkmamıştım. Günlerdir aç olduğumu hissetmiyordum. Alışkın olmadığım bir durum olursa bu benim psikolojimi olumsuz etkiliyordu. Lakin açlıktan ölmemek ya da zayıf düşmemek için yemek zorundaydım.

  Kafa salladım. Bana biraz atıştırmalık verdi. Anladığım kadarıyla onlar benden önce yemişlerdi. Lokmaları çiğnemek için kendimi zorluyordum. "Yaran nasıl oldu Cafer?" dedim. "Tamamen iyileşti. Senin sayende." dedi. "Bana değil Fij Yang'a teşekkür et." dedim. "Hazır konusu açılmışken, bana şeytanın anlaşmasındaki isteğinden neden bahsetmediniz." İkisi de birden bana döndü.

  "O kararı Toprak verdi." dedi Cafer. "Doğruluğundan emin olamayız. Ayrıca bu sana özel bir şey değil. Bunu Jane de bilmiyor." dedi Toprak. "Doğruluğundan emin olduğumuzda çok geç olabilir Toprak. Böyle bir risk alamayız." dedim. "Bilge doğru söylüyor Toprak." dedi Cafer.

  "Yoksa ölümlüleri aciz mi buluyorsun?" dedi Cafer küçümser bir tavırla. "Elbette hayır." "Eğer öyle olmasaydı ölümlülerin canını riske atacağına ölümlüler gibi olmayı kabullenirdin." dedi Cafer ayağa kalkarken. Toprak da ayağa kalktı. Yine mi kavga... Ben de olabilecek şeylere karşı hazır bulunmak için ayağa kalktım. Toprak sakin kalmaya çalışıyormuş gibi görünüyordu. "Kes şunu Cafer!" diye çıkıştım. "Ne? Haksız mıyım?" Konuşurken bana bakmıyordu.

"Bir bildiği var ki söylüyor." dedim. Cafer bana döndü. "Tamam o zaman Bilge. Şeytan onu ele geçirince koşa koşa yanımıza gelme." dedi. "Merak etme Cafer. Sen öyle bir durumda aklıma gelecek son kişisin." dedim. Ses tonum kararlı çıkmıştı. "Ben sadece seni korumaya çalışıyorum. Bizleri korumaya çalışıyorum."

  "Hepimiz kendimizi koruyabilecek durumda değil miyiz zaten." dedi Toprak.

  "Evet sorun da o zaten. Bir tek ekndini koruyorsun Toprak. Eğer kendin dışında başkalarını da önemsiyor olsaydın, dün Bilge'yi kurtaran sen olurdun. Değil mi?" Toprak sustu. "Değil mi Toprak?" Cafer bu sefer bağırarak söylemişti.

Toprak, Cafer'in omzuna çarparak yanından geçip gitti. "Nereye gidiyorsun Toprak. Daha konuşacaklarımız vardı." dedi alay ederek. Toprak ise kulak asmadı ve ufukta kayboluverdi. "Aferin Cafer. Yarın önemli işlerimiz var." dedi. "Bak Bilge..." Omuzlarımdan tutup beni kendine çekti. "Bunu başka zaman konuşamayız çünkü başka zaman olmayabilir. Ayrıca orayı imha ettiğimizde ölümlü olamayacağız." İç geçirdi ve gözlerini kapadı. Omzumu bıraktı. "Artık kararını vermelisin Bilge. Bir tarafın olmalı. Aynı anda iki şeyi savunamazsın. Seçimlerine karışmıyorum... Sadece doğru olanı yapmaya çalış." Cafer de uzaklaştı.

Aslında haklı olan Cafer'di ama tavrı yüzünden ona inanılmaz gıcık olmuştum. Şimdi ne yapacaktım?

Bir süre düşüncelerimle boğuştuktan sonra Toprak ile konuşmaya karar verdim. Onun gittiği yere gittim. Ormanda biraz yürüdükten sonra bir ağacın altında otururken buldum onu. Yanına gittim ve yanına oturdum.

•Ö𝐥ü𝐦𝐞 𝐊𝐚𝐟𝐚 𝐓𝐮𝐭𝐚𝐧𝐥𝐚𝐫 (Sesli Kitap)•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin