↭ Baskın (4. Bölüm) ↭

139 90 24
                                    



——————✧◦♚◦✧——————⋆ ——————✧◦♚◦✧——————⋆ ——————✧◦♚◦✧——————⋆

Planı yaptıktan sonra uygulamaya geçeceğimiz zamanı beklemeye ve bu süreç boyunca hazırlanmaya koyulduk. Hava kararmıştı. Akşam yemeğini daha yeni yemiştik ve herkes kendi kişisel alanlarına çekildi. Ben ise mutfakta oturmuş kitap okuyordum. Televizyonun sesi dışında evde bir ses yoktu. Kate'den sabah aldığımız haber ondan aldığımız ilk ve son haberdi. Buna râmen Cafer bilgisayarın başında oturmuş Kate'den bir haber bekliyordu.

Birden cam kırılma sesi eşliğinde havada uçuşan kıvılcımlar evi gürültüye boğdu. Eve ateş açmışlardı. Yere eğildim ve emekleyerek tezgahın arkasından ileriledim. Aynı zamanda herkesin iyi olmasını diliyordum. Mutfağın camının da kırılmasıyla kollarımı kafama siper ettim. Üstümde kısa kollu bir giysi vardı, neyse ki cam kırıkları bana çok zarar vermedi. Kırılan camın ardından simsiyah giyinmiş biri camdan içeri girdi.

Bizi bulmuşlardı.

Hemen sürünerek mutfaktaki masanın altına girdim. Eve hâla mermi yağıyordu. Siyahlar içindeki kişi mutfağı darma duman ederek birilerini arıyordu. Er geç beni görecekti bu yüzden kaçmalıydım. Balkondan atalayabilirdim ama arkadaşlarımı göz ardı edemezdim. Daha önce de iki kişiyi dövmüştüm ama o zaman yaralı değildim. Başka bir yolu yok diye düşündüm ve masanın altından çıkıp elime bir sandalye aldım. Bana döndü. Sandalyeyle ona vurdum ama sandalye kırılmasına râmen önümde dimdik durmaya devam etti. Silahını bana doğrulttu ve aklıma gelen ilk şeyi yaptım.

Silahı almak için silahın altından tuttum ve silahı tavana doğrulttum. Silahı bırakmamıştı bu yüzden silahtan çıkan mermiler tavanda delikler açtı. Onun olduğu tarafa doğru döndüm ve sağ ayağımı onun arkasına koyup. Sol kolumun dirseğini yüzüne geçirdim. Taktığım çelme sayesinde yere düşerken silahı bıraktı. Yere düşer düşmez kafasından vurdum onu.

Mutfaktan çıktım. Siyahlılar her yerdeydi. Karşıma çıkana ateş ettim. Çoğunu ıskaladım. Ve en fazla üç kişiyi vurduktan sonra mermim bitti. Koltuğun yanında kıvrıldım ve yere çöktüm. Bana doğru gelen birinin ayak seslerini duyabiliyordum. Gelen kişinin arkadaşlarımdan biri olmasını umdum. Fakat gelen kişi düşmanlarımızdandı. Silahıyla bana ateş etti ve kendimi kenara atınca ıskaladı. Köşeye sıkışmıştım kaçacak yerim kalmamıştı. Ellerimi havaya kaldırdım ve pes etemeye hazırdım.

Tam o sırada biri siyahlının üstüne atladı ve yerde boğuşmaya başladılar. Silahından çıkan mermiler havada uçuştu. Kollarımı yüzüme siper ettiğim için ne olduğunu göremedim.

Gözlerimi açtığımda karşımda Cafer'i gördüm. Yüzü kan içindeydi. "Hadi!" dedi. Yaralanmıştı. Ayağa kalktım. Elimden tuttu ve hızlıca bizi çıkışa doğru götürdü. Siyahlı bir adam önümüzü kesiti. Cafer ona yumruk attı ve silahını aldı. Evin ışıkları sönmüştü. Lambalara gelen ışıklar lambaların patlamasına neden olmuştu. Karanlık kolidorda ilerlerken Cafer bir elinde silahla tehlikelere karşı hazırdı. Biri onun eline doğru ateş etti ve Cafer silahı yere düşürdü. İkinci ateş etmesi Cafer'in yanına denk geldi.

Cafer sendeledi ama yere düşmedi. Silahı almak için ilerledim ama bana açılan ateşi fark edince yere eğildim. Silaha uzanamayacaktım. Caferin elini tekrardan tuttum ve duvara yaslandık. Eliyle yarasına dokundu ve kanı görünce göğüsü daha hızlı inip kalkmaya başladı. Daha önce belime bağladığım hırkayı çıkardım ve kolunu yırttım. Hırkanın kolunu, yarasını saracak biçimde Cafer'in beline sardım.

"Yarana bastır." diye fısıldadım. Bir adım daha atarsak görüş alanına girecektik. Düşünmeye başladım. Mermisini bitirmesini saklamalıydık. Böylece o mermilerini değiştirirken kaçabilirdik. "Aklımda bir fikir var. Biraz dayan" dedim.

•Ö𝐥ü𝐦𝐞 𝐊𝐚𝐟𝐚 𝐓𝐮𝐭𝐚𝐧𝐥𝐚𝐫 (Sesli Kitap)•Where stories live. Discover now