"Ne için?

"Benimle buluşmak için."

"Oh dur alayım."

Telefonunu çıkarıp beni aradı. Gülümseyerek telefonu açtım.

"Buyrun?"

"İnci hanımla mı görüşüyorum."

"Hayır ben menajeriyim."

"Randevu almak istiyorum. Pazar günü saat 1, 1.30 civarı. Uygun mudur acaba?"

"Sizi not aldım. Müsait olursa size geri dönüş yapacağım. İyi günler bayım."

"İyi günler."

Telefonu kapatıp bana döndü.

"Randevu aldım."

"İyi yapmışsın."

Gülümsedi ve gitti. Bende eve çıktım. O kadar yorulmuştum ki odama gidemeden salondaki koltukta uyuya kalmışım.

*******

Sabah o kadar dinlenmiş uyandım ki çok rahatlamıştım. Bir dakika dinlenmiş mi, rahat mı uyanmıştım. Duvarda duran saate baktım ve saatin 11:45 olduğunu gördüm. 

Nasıl giyindim. Nasıl evden çıktım orası pek yoktu. Otobüs durağına geldiğimde büyük bir kalabalık gördüm. Biraz daha yaklaştığımda kavga olduğunu anlamıştım. Kalabalığın arkasından zıplayarak kim olduğuna baktım. Ama Buda pek işe yaramamıştı. Kalabalığın etrafından dolaştım. Diğer taraf daha az kalabalıktı.

Kavga gerçekten çok şiddetli duruyordu. Ama kavga edenleri görünce daha şiddetli olduğunu gördüm. Deniz Berk'in üstüne çıkmış suratına yumruklar yağdırıyordu. Kalabalığı yararak ikisinin arasına girmeye çalıştım. Kalabalık bana söyleniyordu ama umurumda değildi.

Berki Denizin elinden kurtardığımda çocuğun suratı pert olmuştu. Berk elinin tersi ile dudağını sildi ve öfkeyle Denizd baktı.

"Siz iki gerizekalı neden kavga ediyordunuz?" İkisinin suratına bakıp cevap vermelerini bekledim. Ama cevap vermek yerine ikiside birbirlerine ölümcül bakışlar atıyorlardı.

"Hey size diyorum cevap verecek misiniz artık?" İkisini de dürtüyordum. Avcı gibi avlarına odaklanmışlardı. Buradaki av olmaktan korkuyordum.

"Abla ya niye böldün kavgayı?" Kalabalığın içinden birisi aynen böyle demişti.

"Ne dedin sen?" Çocuk kalabalığın önüne çıkıp konuşmaya başladı.

"Be güzel beleş fight izliyorduk. Mahvettin işte."

"Aptal mısın sen. Yoksa beynine güncelleme gelmedi mi? İki insanın kavga etmesi sizin zevk kaynağınız mı. Zevk almak istiyorsanız kendiniz geçin dövüşün. Hadi gel buraya. Gel gel. Başla bakalım. Bende biraz zevk almak istiyorum." Çocuğun yakasından tutup kavga edilen yerin ortasına getirdim.

"Başlasana. Pardon kadınlara öncelik değil mi?" Elimi bir iki kere sıkıp çocuğa en Osmanlı'sından bir tokat yapıştırdım. Biraz fazla kaçmış olmalı ki çocuk yere yapıştı.

"Haklıymışsın çok zevk veriyormuş."

"Kızım ne yapıyorsun sen küçücük çocuğa tokat atılır mı?"

"Ya amca az önceki kavga da neden sesini çıkarmadın. Onlarda küçücük çocuk değiller miydi. Ya sabır ya sabır." Ellerimi yukarıya kaldırarak giderken arkamı dönüp iki gerizekalıyı neşelerinden tutup otobüse bindirdim.

Otobüste hala birbirlerine ölümcül bakışlar atıyorlardı.

"Yemin ediyorum öldüm bakışlarınızdan. Biraz daha birbirinize bakarsanız update gerçekleştireceksiniz." İnişindedir hiç bir tepki yoktu.

OrkaWhere stories live. Discover now