2- Deniz

15 1 5
                                    

Gün geçtikçe Ece'nin tanıştırdığı kişilerle daha samimi olmuştum. Sınıfa girince bütün yüzler bana dönmüştü. Herkesin bana bakması tuhafıma gitsene yerime oturdum. Ne olduğunu anlamak için telefonumu açıp okulun web sayfasına girdim.

Önüme çıkan ilk video beni şaşırtmıştı. Videodaki kız önündeki kızları dövüyordu. Ve bu okuldakilerde bu kızı ben sanmışlardı. Çünkü kız bana çok benziyordu. Tam ayağa kalkıp söyleyecekken Ece sınıfa girdi. Bir telefona bir bana bakıyordu. "Yok canım alakanız yok bu sen misin haha güleyim bari." Diyip yanıma oturdu.

Ece'nin sözlerinden sonra sınıftaki uğultu kesildi. Öğle arasında tüm grup toplanmış yemek yiyorduk. Yan tarafımızdan Denizi geçerken gördüm ve ona seslendim. "Deniz buradayız." Dedim el sallayıp. "Umurumda değilsiniz." Diyip yürümeye devam etti.

Bu kadar kaba olmasına gerek var mıydı? Tiyatro için prova zamanı geldiğinde kulübün olduğu odaya gittim. Odada kimse yoktu. Etrafa bakınırken bir defter gördüm. Elime alıp inceledim belki isim yazıyordur diye.

İsim yazmıyordu bende içini açıp sayfalarına baktım. Rastgele bir sayfayı okumaya başladım. Ya şiir yada şarkı sözüydüler. Ben okurken birden defter elimden çekildi. "Naptığını sanıyorsun sen!!?" Diye bir hışımla bağırdı. Arkama dönüp kim olduğuna baktım. Deniz di. "Şey defterin kimin olduğuna bakmak için almıştım sonra gözüm sayfaya takıldı." Dedim. "İsim yazıyor muymuş bari sayfada." diye bağırmaya devam etti. "Ne bağırıyorsun be sende bırakmasaydın defterini ortada." Diye bende ona bağırdım.

Benim bağırmamı beklemiyordu ki şaşırmıştı. Sinirle suratına bakıp kapıya yöneldim. "Bir daha izinsiz milletin eşyalarını kurcalama." Dedi arkamdan. "Emredersiniz lütfen sizde bir daha benimle muhattap olmayın." Dedim. "Memnuniyetle." Diye cevap verdi.

Odadan hızlıca çıktım ve spor salonuna gittim. "Bu ne be böyle iyilik yapalım dedik başımıza patladı. Sokayım böyle iyiliğe bir daha görmem umarım ki onu a aa a deli mi ne?" Diye kendi kendime söyleniyordum.

"Kime kızdın yine?" Diye bir ses duydum. Arkama bakınca Berke olduğunu gördüm. Hiç diyip geçiştirdim. Peki diyip üstelemedin yanıma oturdu. Ona bakınca yorulduğu anlaşılıyordu. Suratına su fırlatmışlar gibi terlemişti.

Berke ile beni Ece tanıştırmıştı. Zaten onunla tanışırsam iyi anlayacağımızı söylüyordu. Ve öylede olmuştu. Berke ile çok fazla ortak yönümüz vardı. Sevdiğimiz müzikten, izlediğimi dizi filmlere kadar. Berke ile 1 aydan fazla konuşuyordum ve onunla konuşmak beni hiç sıkmıyordu.

"Çok mu yakışıklıyım?" Diyip sırıttı. Ona bu kadar uzun baktığımı fark etmemiştim. "Çok terlemişsin havlu ister misin?" Dedim kıvırarak. " Olur." Dedi.

Yerimden kalkıp havlu dolabına ilerledim. Havluyla geri döndüğümde tribüne uzanmış bir elini alnına koymuştu. Havluyu kafasına atıp yanına oturdum.

Bir süre sessiz kaldıktan sonra konuşmaya karar verdim. "Deniz hep böyle sinirli midir?" "Efendim?" Böyle bir soru beklemiyordu verdiği tepkiye bakılırsa. "Heee o konu. Aslında evet. Bu okula ilk başladığımda onunla aynı sınıftaydım. O zamanlar biraz daha iyiydi ama zamanla değişti. Onu neyin böyle değiştirdiğini hiç kimse bilmiyor ve sormuyor da." Berke nin konuşması daha da meraklanma mı sağlamıştı. "Nasıl yani hiç kimse bile mi bilmiyor?" Dedim ona dönerek.

Kafasını hayır anlamında salladı. Ben Berke ile bu konu üzerinde konuşurken spor salonunun kapısı açıldı. İçeriye önlerinde 2 kişi olmak üzere 6 kişi vardı. Önlerindeki iki kişiyi sert bir şekilde yere ittiler. Ben ise tribünlerin arkasına saklandım. Berkenin ensesinden tutup onu da yanıma çektim.

OrkaWhere stories live. Discover now