4- OceanGroup🌊

12 2 6
                                    

      Zamanın su gibi geçtiği dönemdeydik. Sınavların bize girdiği.
     Pardon bizim sınavlara girdiğimiz o kısa çaplı kriz yaratan dönemde.
    Bu zamanı atlatmamıza bir gün kalmıştı.
      Kurtuluşumuza, zaferimize kala kala bir gün kalmıştı. Ömrümün birinci baharındaydım. 'İkinci dönem bitince ikinci baharında olacağım.'

      "1927. Neydi?" Diye sordu Ada. "1927 Atatürk'ü gören çikolata değil miydi?" Diye cevap verdi Can.

"Ne Atatürk'ü Osmanlı'yı gören çikolata o." Dedi Ada arkadan.

      Yanında oturduğum için kafasına arkadan patlatmıştım. "Neler diyorsun sen arkadaşım hiç öyle şey olur mu lütfen biraz daha araştır, iyice öğren. Biliyorsun bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıptır?" Dedi Nida suratında aptal bir gülümsemeyle.

    "Eyvah bu bizim başımıza TDK kesildi. Bozuldu bunlar." Giray bunları söylerken endişeli bakışları beni buldu.

    "Aaaaa arkadaşlar hadi ama buraya sınavlara çalışmaya geldik. İnci bize içecek bir şeyler alsana şurdan." Dedi Ece eliyle karşıyı işaret ederek.

   "Aslında ben sizinle bir şey daha paylaşmak istiyorum." Diyip sustum hepsi bana bakınca konuşmaya devam ettim.

    "Bende sosyal ankiste var. Onun için gidemem." Dedim ve sustum.

   Ece elinin tersi ile kafasına vurup sandalyesine yaslandı. Ece'nin yanına gidip kolunun altına sokuldum.

     "Anne, anne yapma böyle tamam söz çalışcam hadi şimdi başlayalım." Ece suratıma bakıp doğruldu.

    " Şimdi bak buradaki harflerin yerine sayılar bulman gerekiyor. O kadarını anladın mı?"

     "Biz daha yeni Türkçeyi bitirdik. Neden tekrar Türkçeye başladık ki?" Dedim ona dönerek.

      Ece sadece suratıma baktı ve konuştu. "Siktir git İnci. Lütfen sadece siktir git." "Pekala." Dedim ve süt dökmüş kedi gibi yavaşça yanından ayrılıp Canın yanına oturdum.

     Bu şekilde 3 saat geçirdikten sonra herkes ayrıldı. Ben Giray ile yakın oturuyordum ve ara sıra eve beraber dönüyorduk.

     Yürürken gözüm bir şeye takıldı ve Giray döndüm. Ona seslendim ve bana bakmasını bekledim. Efendim dedikten sonra konuşmaya başladım.

     "Şu varya şu." Diyerek uzun bir direk gösterdim. 'Bunu Giray'a yapmak istemiyordum çünkü en aklı başında olan kişi oydu ama yapmazsam içimde kalırdı.'

     Gösterdiğim yere baktı ben ise konuşmaya devam ettim. "Sana girsin." Dedim ve hızlıca yanından uzaklaştım.

     Girayın arkamdan gelen ayak seslerini duyuyordum. Aramızda be kadar mesafe var diye arkama dönüp baktım. Aramızda baya mesafe vardı. Daha sonra bir şeye çarpıp yere düştüm.

    Elimle kafamı överken neye çarptığıma baktım. Yere düşmüş olan bana boş bakışlar ile 
   "Önüne baksana kızım." Dedi tersleyerek. Onu duymamazlıktan gelerek kalkmaya çalıştım. Giray bana yetişti ve elimden tutarak kalkmama yardım etti.

     "İyi misin?" Dedi giray suratıma bakarak.  Evet anlamında başımı salladım. Ayağa kalktığımda ellerimi silkeledim ve yürümeye başladım.

    "Sevgilinden kaçıyordun herhalde." Dedi arkamdan gelen ses. Arkamı dönüp baktım. Gerçekten bu hareketleri sinir bozucuydu.

    "Ne yapmaya çalışıyorsun?" Dedim suratına bakarak. "Bilmem ne yapıyor muşum?" Dedi alaycı bir tavırla.

OrkaWhere stories live. Discover now