Gidip müziği hoparlörden açtım. Cana yapması gerekenler tek tek anlattım. Anlamıştı. Buda beni şaşırtmıştı.

"Bekle bu dans uzun sürmeyecek değil mi?" Kafamı evet anlamında salladım. Telefonunu açıp video kaydına bastı.

"Şimdi başlayalım anı kalsın. İleride çocuklarıma gösteririm." Onun bu hareketine üflemeden edemedim.

Canla dans etmek daha eğlenceliydi. Arada bir hata yapıyordu ama fazla göze batmıyordu. Batmasın bir zahmet senin gibi yıllardır dans etmiyor.

Dans bittiğinde ikimizde soluk soluğaydık.

"Hadi kantine gidelim." Dedi Can ani bir teklifle. Ani bir teklifle bende kabul ettim. İkimizde terlemiştik. Canın üstünde okul üniforması benim üstümde ise dans kıyafeti vardı. Bunu kantine vardığımda hatırlamıştım. Ayaklarımda ise ayakkabı yoktu.

"Aaa ayakkabılarımı giymeyi unutmuşum dedim ayaklarıma bakarken."

Can ayaklarıma baktı ve gülmeye başladı. "Muz çorabın çok tatlıymış İnci."

"Bir kere o külotlu çorap dedim ona doğru eğilerek."

"Ne alıyoruz?"

"Ne ısmarlıyorsun?" Dedim onun sorusuna karşı.

Sıra bize gelmişti ve biz hala düşünüyorduk. Can düşünürken önüne geçtim.

"Abla bize iki tane ananaslı ice tea ve iki tanede karışık tost ver."

"Gözlerim yaşardı İnci. Bana ısmarlamana gerek yoktu."

"Sana ısmarlamadım ki sadece sipariş verdim. Kendininkini kendin öde." Ablanın bana uzattıklarını alıp boş bir masaya oturdum.

Canda hemen peşimden gelip önüme oturdu. Kantine giren bir kere bize bakıyordu. Tamam üstümdeki pek ortama uygun değildi ama yapacak bir şeyimde yoktu. Tek sorun ayaklarım üşümüştü. Ayaklarımı birbirlerinin üstüne koydum ve biraz ısıtmaya çalıştım.

Biz Canla kantinde tıkınırken yanımıza sandalyeler çekildi. Sandalye değil sandalyeler. Gelenler ise bizim delilerdi.

Koyu bir muhabbete girmiştik. Daha sonra Giray masadan kalkıp bir sandalye daha çekti.

"Ayaklarını uzat."

"Ha ne kim ben mi?" Dedim parmağım ile kendimi göstererek.

"Burda senden daha çıplak birisini göremiyorum ben."

Tek kelime etmeden ayaklarımı uzattım. Girayda kalkıp bir şeyler yapıyordu.

"Ayaklarıma mı oturacaksın?" Dedim korkuyla.

"Senin fikrinin dışında benim öyle fantezilerim yok. Üşüteceksin. " dedi ve üstünden çıkardığı hırkayı ayaklarıma örttü.

"Yere basmıştım kirlenir hırkan."

"Daha sonra yıkar geri verirsin."

Kafamı sallayıp önüme döndüm. Biz konuşurken yanımıza bir kız geldi. Konuşmadı sadece sırıttı. Bu kızı tanımıyordum.

"Ne oldu Eslem?"

"Bana değil arkadaşına sormalısın Ece. O ne olduğunu çok iyi biliyor." Beni işaret ediyordu.

"Afedersiniz de ben ne olduğunu bilmiyorum."

Telefonunu çıkarıp bana uzattı. Videoda dans ediyordum. Ulaşla birlikte. Suratına bakıp eeeee dedim. Diğer bir videoyu açtı. Onda ise bugün Canla dans ediyordum. Tekrar suratına bakıp eeeee dedim.

OrkaWhere stories live. Discover now