9.BÖLÜM

2.5K 90 8
                                    




 kayra derin bir nefes alarak güçlü olmasını kendisine hatırlatarak görüş odasına girdiğinde onu bekleyen adamın karşısına geçip oturdu.

yutkundu. "demek yola geldin  ha "diyen savcı kıraça baktığında gözlerini ondan ayırarak "ne yaparsam yapayım benim peşimi bırakmayacaksın demi "dedi kayra. kıraç sırıtarak arkasına yaslanırken "evet "dedi.

"ya kabul etmesem "dediğinde kıraçın ifadesi donduğunda yaslandığı yerden doğrulduğunda kaşlarını çattı.

"hımm "dedi savcı ayağa kalkarak masanın etrafında dolaşırken kayranın arkasında durduğunda genç çocuğun bedenini ele geçiren korku yüreğine sızıyordu.

"demek kabul etmeyeceksin "dediğinde birden genç çocuğun saçlarından tutarak arkaya doğru çektiğinde kayranın ağzından acı dolu bir inleme kaçarken eli ile ağzını kapattı.

"öyle bir seçeneğin yok ama benim küçük fahişem "dediğinde kayranın gözlerinden yaşlar geliyordu.

kıraç gülümseyerek "senin böyle ağlamanı seviyorum benim için ağlamana bayılıyorum bebeğim "dediğinde elini ağzından ve saçlarından çektiğinde hıçkırıklar ile ağlayan kayra ayağa kalktığında kapıya doğru giderken kıraç önüne geçerek iki kolundan tutarak genç çocuğu duvara sert bir şekilde yaslarken sol gözü psikopatça seğiriyordu.

"bana yaptıkların yüzünden buradan hiç çıkamayacaksın biliyorsun değil mi "dediğinde kayara "sen bana tecavüz edecektin "diye ağlayarak konuştuğunda "evet ama bunu senden ve benden başka kimse bilmiyor "dediğinde elini kayranın boynuna götürdü.

"senin gibi kimsesiz bir çocuğa karşı benim gibi saygın bir savcının sözüne kim inanır ki "diye güldüğünde kayranın gözleri daha çok doluyordu. kıraç denen psikopat ruh hastası genç çocuğu bıraktığında kayra yere çömeldi.

"yarın yine geleceğim bu son şansın küçük fahişem ya benimle gelirsin ya da ömrün boyunca burada çürürsün "dedi kıraç denen şerefsiz arkasını dönüp odadan çıktığında kayra zor bela yağa kalkarak odadan çıktığında yanındaki gardiyan  ile birlikte koğuşuna gittiğinde gözyaşlarını siliyordu.

koğuştan içeri girdiğinde kimseye bakmadan direk lavaboya geçti. bir kaç dakika sonra arkasından servet girdiğinde boynuna atlayarak hıçkırıklar ile ağlarken tuvalette kimsenin olmadığını emin olduktan sonra kapıyı kilitleyerek kucağında ağlayan çocuğun sırtını okşayarak boynuna öpücük kondurdu.

"geçti oğlum geçti "dediğinde "ben "titreyerek konuşan kayranın sesini duyan servet dişlerini sıkarken "bitti oğlum bitti o it oğlunu dünyandan silmesem bende servet değilim "dediğinde kayra başını kaldırarak burnunu çekerek servette baktığında "ne yapacaksın ki "dediğinde kızarmış olan gözlerindeki yaşları parmak uçları ile silerek "sen gerisini düşünme itirafı aldık mı aldık bundan sonra artık özgürsün "dediğinde kayra kapşonun içindeki küçük ses kaydediciyi servette verdiğinde "peki sen "dediğinde servet ona masum bakan çocuğun gözlerine bakarak gülümsedi.

"sen beni merak etme oğlum bende en yakın zamanda çıkacağım  önce seni çıkartalım "dediğinde kayra servette tekrar sarıldı.

"sen olmasan ben ne yapardım "dediğinde genç adam kucağında çocuğun sarılışına karşılık verdi.

kayranın anlattıklarından sonra servetin aklına böyle bir plan gelmişti. bunun için içeri küçük bir ses kaydedici sokmuş o savcı denen şerefsizden itiraf alabilecekti.

bu kısa zamanda kayraya tahmin edemeyeceği kadar çok bağlanmıştı servet. onun için her şey yapabilirdi.

gerekirse canını bile verebilirdi. nedenini bilmiyordu ama genç çocuğu ona çeken çok güçlü bir duygu vardı.

********************************************************************************

FİNALE ÇOK YAKINIZ MİLLET HADİ BAKALIM NELER OLACAK YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN ARKADİŞLER. 

PAMUK PRENS-BXBWhere stories live. Discover now