8.bölüm

2.7K 104 9
                                    



Gözlerimden yaşlar akarken, nefes nefese göz yaşlarımı siliyor kolumu tutan gardiyan ile birlikte koğuş kapısının önüne geldiğimde gardiyan kapıyı açtı son kez yanaklarımı sildiğimde başımı eğmiş yürüyordum.

"kayra "diye seslenen ramazan abiyi duymazdan gelerek lavaboya giderken gözlerim dolu dolu olmuştu.

neden hayat bana bu kadar çok yük bindiriyordu omuzlarıma? kimsesizliğin bedelini neden bu kadar ağır ödüyordum.

lavaboya girdiğimde kimse yoktu hemen bir kabine girerek klozetin üstüne oturarak bacaklarımı kendime çekerek gözyaşlarımı serbest bıraktım.

kalbim acıyor anne nerdesin. neden beni kimsesiz bıraktın ya sen baba beni hiç mi sevmedin?

yetimhanede iken daha çok zorbalığa uğrardım çocuklar benimle dalga geçer sataşırlardı.

hatta dövemeye bile gidiyordu fakat her zaman bir çaresini bularak onlardan kurtulurdum.

insan büyürken her şeyin güzel olacağını zannediyor ama en zoru aslında büyümekmiş.

yetimhanede 16 yaşında iken ayrılmıştım çünkü yetimhane müdürü çok zalim ve acımasız bir adamdı.

soğuk odalara kapatır ceza verirdi. sonra sokaklarda kalmaya başladım aç kaldım üşüdüm korktum.

o kadar çok yalnız ve kimsesiz kaldım ki ben kendime küstüm, hayata küstüm en çok ben kalbime küstüm anne.

tabi hep böyle sokaklarda kalmaya devam etmedim bir cafede garson olarak çalışmıştım patronum ali abi insaflı ve merhametli biri olduğu için cafede yatmama izin veriyordu.

dudaklarımdan kaçan hıçkırık ile elimi ağzıma kapattığımda kabinin kapsı açıldı içeri giren servet kaşlarını çatarak ban bakıyordu. bir kaç adım atarak "kayra "dediğinde dolu gözlerim ile ona bakıyordum kendimi onun boynuna atarak sarıldığımda "ne olur bırakma beni "dedim hıçkırıklarımın arasında.

beni kucağına alarak kabinden çıktığımızda yere oturarak beni kucağından indirmeden gözyaşlarımı sildi.

alnıma dökülen saçlarımı çekerek alnıma dudaklarını bastırdığında kalbim acıyordu.

"ne oldu sana kim benim güzel oğlumu ağlattı söyle gidip onların cellatları olayım "dediğinde başımı eğdim cevap vermedim.

"kayra "diye çenemi tutuğunda dudaklarım titredi gözlerimden yaşlar gelirken bana bakan gözlerinde hiç bilmediğim bir duygu gördüm.

ban sıcacık bakıyordu beni kendisine çekip sardığında başımı boynuna gömerek ağlamaya devam ettim. sırtımdaki elleri ile "geçti oğlum geçti "diyerek okşarken bana olan bu davranışları hiç bilmediğim merhamet duygusunu aşılandırıyordu.

bir süre sonra ağlayışlarım iç çekmelere dönüştüğünde derin bir nefes alarak bana bakan servete baktım.

"anlatacak mısın yavrum yoksa ben gidip öğreneyim mi "dediğinde dudaklarımı birbirine bastırdım.

"o geldi "dediğimde bana anlamayarak baktığında "beni buraya gönderen kişi kıraç "dediğimde gözlerimi kapatıp açtım.

"bana olan biteni baştan anlatır mısın yavrum "dediğinde ellerime baktım.

"kıraç adliyede savcı. eskiden çalıştığım kafede bir arkadaşım vardı oğuz beni o tanıştırdı kıraç ile sonra kıraç her gün çalıştığım cafeye geliyordu beni psikolojik olarak taciz ediyordu"dediğimde servet ellerini yumruk yaptığını gördüm.

"sonra "dediğinde kaşları çatık sesi sert geliyordu.

"sonra bir gün cafenin arka tarafında çalışırken mutfakta bana yanaşmaya çalıştı bağırdım ağzımı kapattı yalvardım yapma dedim ama dinlemedi "dediğimde gözlerimden yaşlar geliyordu.

"bana tecavüz edecekti eğer o şişeyi kafasında kırmasaydım "dediğimde servetin küfür ederek mırıldandığını duydum.

"beni adam yaralama ve devlet savcısını yaralamada buraya gönderdi mahkemede konuşamadım dilim tutulmuştu konuşsam bile kimse bana inanmayacaktı ne bir gören vardı ne bir kanıt "dediğimde ağlamaya devam ettim.

"akif "diye bağıran servete dolu gözlerim ile bakarken beni kucağından indirdi.

içeri giren akif abiye bakan servet "sen kayranın yanında kal ben geliyorum "dediğinde "gitme"diyerek ona baktığımda bana bakıp yüzüme eğildi.

"şimdi geleceğim oğlum tamam mı sende sil şu gözyaşlarını hemen döneceğim "dedi lavabodan çıktığında daha çok ağlamaya başladım.

yanıma gelen akif abi beni ayağa kaldırdığında bana tebessüm ederek baktı. "sana yakışmıyor kayra ağlamak çok çirkin oluyorsun "dediğinde "sensin çirkin "dediğimde güldüm.

"ha şöyle sana gülmek yakışıyor ufaklık "dedi elimi yüzümü yıkamama yardımcı oldu.


******************************************************************************

SERVET KIRAÇI S*KMEYE GİDİYOR KJKJKJK BÖLÜM HAKKINDA YORUM ALALIM BAKİM NASIL BULDUNUZ.


PAMUK PRENS-BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin