15. Bölüm

4.8K 374 56
                                    

"Senin bana meftun olduğunu derler." Dediğim zaman dudaklarının kenarı kıvrıldı.

"Ben sana meftun değilim." Dediği zaman bakışlarım ondaydı. "Ben sana divane oldum ey yârim." Dediği zaman eli hemen önündeki tabağa gitti ve eline bir üzüm aldı.

Ardından üzümü ağzıma verirken gözlerimin içine baktı. Kara gözlerinin içine bakarken az önce kıvrılan dudaklarının yerini bir gülümseme aldı.

"Ben, beni halvet için çağırdığını sanmıştım." Diye ağzımdaki üzümle konuşmam ile gözleri gözlerimdeydi.

Göz kapakları hafif aşağı inmiş, dudakları büzülmüştü. Yakışlıklı suratının aldığı bu ifade ile derin bir nefes aldım.

O sanki benim etkilendiğimi hisseder gibi gülümsememesini soldurup, dudaklarımızı birleştirdi.

Dudaklarıma şefkat dolu bir öpücük kondururken "Bu geceyi de seninle geçirmek istedim." Dedi dudaklarımızı ayırırken.

"Hem sana bir havadisim var." Dediği zaman "İlk benden duy." Diye ardına ekledi.

"Yarın sefere çıkmam icab eder, bugün divan-ı hümayunda karar kılındı. En tez vakitte kollarına gelmeye çalışacağım." Dediği zaman kaşlarım çatıldı.

"Sefer mi?" Diye sormam ile kafasını ağır ağır salladı.

"Sana yeni sahip olmuşken istediğim son şeydir yârim ama devlet-i hümâyuna verdiğim yemini de çiğneyemem." Dedi bana karşılık olarak.

"İzah ettiğim gibi Fatin'im, en evvel vakit geri döneceğim." Demesiyle elimi tuttu.

Beni yerden kaldırması ile bedenimi sarıp sarmaladı ve boynuma bir öpücük kondurdu.

Kokumu içine çekerken sıkışı kuvvetlendi. Şimdi yapılı vücudunu daha iyi hissediyordum.

"Bu gece kokuna muhtaçım Fatin'im, gücümü ve kudretimi senden alırım." Dediği zaman ona doğru bastırdım kendimi.

Elim onun beline gidekren yavaşça sevdim ve "Verdiğin güven ve huzuru iliklerimde hissederim. Yüreğimdeki aşkla seni sonsuza kadar beklerim." Dediğim zaman elleri yanaklarımda bitti ve gözlerinin içi parlardı.

"Gözlerinin ve saçlarının karanlığı bir derya olsa kör olacağımı bile bile oralarda gezinirdim." Dememle benimde bakışlarım ondaydı.

"Tenin ve kokunun mahkumu olsam, seneler belki asırlar boyunca tutsak olmaya razı gelirdim." Diye arında eklemem ile daha fazla dayanamayarak dudaklarımızı birleştirdi.

O kadar tutkulu ve aşkla öpüyordu ki sanki tüm zerresi benim için yaşıyordu.

Bu kadar güçlü ve kudretli bir adama ait olmak, onunda bana ait olması bu diyarda sahip olabileceğim kesinlikle en büyük hediyeydi.

Yavaş yavaş yatağa ilerledi ve beni yatırdı.

Ben hemen yastıkların olduğu yere doğru giderken beni belimden kavraması ile kendine çekti ve kolları arasına alıp kafasını kendi yastığına koydu.

Üzerimize yatak örtüsünü örterken ona tüm gücümle sarıldım ve kokusunu içime çektim.

O saçlarından öperken yavaşça elini belime attı ve aynı yavaşlıkla şefkatlice okşadı.

~~~~

"Yıldız Kalfa." Diye seslenmem ile harem taşlığına giriş yaptım.

Tam harem taşlığından çıkmak üzere olan hatun arkasını dönüp bana bakması ile anında yanıma adımladı.

"Bir şey mi istersin Fatin Ağa?" Diye sorduğu zaman derin bir nefes aldım.

"Dün geceki bilirsin ki hünkarımız ile birlikteydim." Dememle duruşunu dikleştirdi.

"Bana hizmetliler ve nedime vereceğini söylese de kendi nedimemi kendim seçmek istediğimi söyledim." Dememle gözlerinin içi parladı resmen.

"Demem o ki hizmetlilerim zaten hazırdır, benim hizmetime geçip nedimem olur musun?" Diye sordum.

Derin bir nefes alması ile "Normalde kalfalar nedime olarak seçilmez, sultanlar veya gözde cariyeler tercih etmez." Dedi.

"Ben sana biat etmeye dünden razıyım da sen niye beni seçtin?" Diye sordu gözlerimin içine bakarak.

Bende derin bir nefes aldım ve "Yıldız Kalfa buraya geldiğimden beri bir tek sen bana iyi davrandın, bir arkadaş gibi hissettidin." Dedim.

Bakışları tamamen bendeyken, ben "Ben hislerime daima güvenen bir insanım ve senin benim için uygun nedime olman kararına ulaştım." Diye ekledim.

"Sen çok büyük bir sultan olacaksın." Dediği zaman tüylerim diken diken oldu. İlk defa birinden böyle bir şey duymuştum.

"Ben şu yüce haremde kendimi bildim bileli, Hünkarımız Mestan Han hiçbir haremine bu kadar değer vermedi." Diye ardına eklerken heyecan ile onu dinliyordum.

"Yolun açık ve altınısıdır Fatin Ağa. Elbette ki dikenler ve düşmanlarında vardır ama bende sende o nuru görürüm." Dediği zaman derin bir nefes aldı hemen ardından.

"Demem o ki ben sana biat etmeye hazırım, nedimen olmak isterim." Dediği zaman dudaklarımın kenarı kıvrıldı.

"Bu kararı verdiğine pişman olmayacaksın." Dediğim zaman bana sıcak bir gülümseme gönderdi.

~~~~

Dairemde üzgün bir şekilde dolanırken derin bir iç çektim.

Mestan Han hanedanı ile vedalaşmak için hasbahçede bir buluşma emri vermiş, beni davet etmemişti.

İçimdeki kırgınlık ve üzüntü ile 'Beni görmeden mi gidecek?' Diye geçiriyordum içimden.

"Fatin, üzme kendini. Hünkarımızın elbette ki vardır bir bildiği." Diye Yıldız Kalfanın konuşması ile kafamı olumsuz anlamda salladım.

Gözlerim dolarken "Daha dün koynumda beni ne kadar sevdiğini söylüyordu." Dedim.

Tam bu anda kapının açılmasıyla kapı önündeki ağanın "Destur Sultan Mestan Han hazretleri." Demesi bir oldu.

Ben selam durmazken, Yıldız Kalfa anında selam durdu.

"Bizi yanlız bırak Kalfa." Diye Yıldıza doğru konuşması ile Yıldız Kalfa yavaşça daireden dışarı çıktı ve arkadan kapıyı kapattı.

Bakışları anında bana dönerken kaşları çatıldı.

"Ağladın mı sen?" Diye anında sorması ile yanıma adımlası bir oldu.

Kolları arasına sararken "Söyle kim yaptı bunu sana?" Dedi sert bir sesle.

Gözlerinin içine bakmam ile konuşamadım.

"Söyle Fatin'im canını alacağım kurban ederim senin bir damla göz yaşına." Dedi hemen ardından.

Daha fazla dayanamayarak "Sen." Dedim.

Yüzündeki hayal kırıklığını ruhumun derinliklerinde hissederken "Beni görmeden gideceksin sandım." Dedim.

Gözlerindeki pişmanlık ile yutkunurken derin bir nefes aldı.

"Ben seni ayrı bir şekilde görmek için öyle bir emir verdim." Dedi üzgün çıkan ses tonuyla.

"Ben seninle özel bir şekilde vedalaşmak, sevgini alarak-" Demişti ki "Seviyor musun beni?" Dedim.

Bugün anlamıştım ki artık bu diyarda tutunacağım tek şey onun aşkıydı.

Babamdan geriye hiçbir şey kalmamıştı, kimsem yoktu.

Sadece o ve ona duyduğum aşk vardı. Birde bana hissettirdiği bu duygu.

"Seni son nefesime kadar sevmezsem namertim." Demesiyle kolları arasına sıkı sıkı sardı beni.

"Ağlama lütfen canım çekiliyor, ölüyorum." Demesiyle alnıma şefkatli bir öpücük kondurdu.

"Seni ilelebet seveceğim, sana ilelebet divane kalacağım güzel Fatin'im." Dedi elleri yanaklarıma giderken.

İlelebet bende onu sevecek ve divane kalacaktım.

Altın YolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin